KÖLN  - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop, "Avrupa'da, Almanya'da ırkçılıkla, İslamofobi ile ilgili gelişmelerden tedirginiz ve rahatsız oluyoruz" dedi.

 Şentop, Köln'deki Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD) Genel Merkezi'nde Avrupa'da camilere yönelik saldırılar ve Almanya'da aşırı sağcılarca İslamiyet'e karşı düzenlenen gösterilerle ilgili AA'ya açıklamalarda bulundu.

Avrupa'da son dönemde özellikle camilere yönelik saldırıların arttığına dikkati çeken Şentop, İslamofobik düşüncelerle hareket ederek Müslümanların değerlerine mabetlerine saldıranların çok küçük bir azınlık olduğunu tahmin ettiğini söyledi. Avrupa'da yaklaşık 6 milyon Müslüman'ın yaşadığına dikkati çeken Şentop, Avrupa kamuoyunun büyük çoğunluğunun Müslümanlara yönelik saldırılardan rahatsız olduğunu dile getirdi.

Mustafa Şentop, Avrupa ülkelerindeki hükümetlerin ve siyasetçilerin İslamofobik düşüncelerle hareket edenlere müsaade etmesi durumunda zaman içinde bu küçük azınlığın ve verecekleri zararın büyüyebileceği uyarısında bulundu. Camilere ve Müslümanlara yönelik saldırıları gerçekleştirenlere müsamahalı davranılması durumunda bunun çok tehlikeli olacağını dile getiren Şentop, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu tehlike burada yaşayan göçmenler içindir öncelikle. Bu tehlike birinci aşamada göçmenler için ise ikinci aşamada Avrupa'da sosyal barış için bir tehlikedir, devletlerin itibarı için bir tehlikedir. Avrupa ülkeleri kendilerinden olmayanlar için temel hak ve hürriyetleri sağlama konusunda gevşeklik gösterirlerse bu genel manada dünyadaki itibarlarını sarsacak bir durumdur. En kısa zamanda bu tür faaliyetler yapan ırkçı holiganlara gereken cezanın verilmesini yargılama yapılmak suretiyle asla müsamaha gösterilmemesini talep ediyorum. Öncelikle devlet olmanın sorumluluğudur gereğidir bu."

Avrupa'da, Almanya'da ırkçılıkla, İslamofobi ile ilgili gelişmelerden tedirgin ve rahatsız olduklarını dile getiren Şentop, "Sadece biz değil, inanıyorum ki Avrupa'da makul düşünen, Avrupa'nın değerlerine gerçekten bağlı olan insanlar da bundan rahatsız" ifadesini kullandı. 

Temel hak ve hürriyetler

Artık 21. yüzyıl dünyasında ülkelerin zenginliği, sanayisi ve refah düzeyiyle değil demokrasi, temel hak ve hürriyetlere olan saygısıyla itibar kazandığını dile getiren Şentop, şöyle devam etti:

"Almanya da Avrupa ülkeleri de 2. Dünya Savaşı sonrasında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi gibi temel hak ve hürriyetlerle ilgili çok ileri bir metni bundan 60 yıl önce, belki daha fazla zaman önce imzaladılar ve yürürlüğe koydular. Bunu gerçekleştiren Avrupa'nın 21. yüzyılda başka dinden olan insanların, Müslümanların din hürriyetini koruyamaz hale gelmesi beklenmemelidir. Buna kimsenin müsaade etmemesi lazım. Aksi durumda bu başta Almanya dahil buradaki ülkelerin temel hak ve hürriyetleriyle ilgili itibarını sarsar." 

Almanya'da yaşayan Türkler

Şentop, Almanya'da yaşayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının göçmenlik bakımından özel statüsü olduğunu ifade ederek, 50 yıl kadar önce Almanya'nın ekonomik olarak zor durumda olduğu bir dönemde Alman devletinin daveti üzerine Almanya'ya Türklerin geldiğini hatırlattı. O dönem Almanya'nın işgücü ihtiyacını, en az 200 yıllık dostluk ilişkisi bulunan Türkiye ile anlaşarak karşıladığını belirten Şentop, dolayısıyla Almanya'nın daveti üzerine buraya gelenlerin artık Almanya'nın asli unsuru olduğunu vurguladı.

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının böyle değerlendirmesi gerektiğini anlatan Şentop, "Buradaki vatandaşlarımız kaçarken Almanya'ya uğrayan göçmenlerden bir grup değildir. Almanya'nın zor zamanında kendisine arka çıkan işgücü emeğini Almanya ekonomisi için sarf eden insanlara gerekli ilgiyi alakayı gösterilmesini istiyoruz" şeklinde konuştu.

İsrail askerlerinin Mescid-i Aksa'ya yaptığı baskın

Avrupa'daki camilere yönelik saldırıların bir benzerinin İsrail'de yaşandığına dikkati çeken Şentop, şöyle konuştu:

"Mescidi Aksa'ya İsrail askerleri postallarıyla girdiler. Orada yaşanan tabloyu gördük. Burası Müslümanlar için kutsal bir mabettir. Hristiyanlar için kilise neyse Yahudiler için havra neyse Müslümanlar için de cami odur. Bir topluluk kendi mabetlerine kendi inançlarına saygı gösterilmesini istiyorsa başkalarının da inanç ve mabetlerine saygı göstermelidir."

Almanya'daki hakaret içerikli karikatür 

Almanya'nın Baden Württemberg eyaletinde yardımcı ders kitaplarında yer alan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ve Türklere hakaret içeren karikatüre de değinen Şentop, şunları kaydetti:

"Bu ayıp bir hadisedir, özellikle ders kitaplarında olması. Eleştiriler olabilir, farklı düşüncede olabilirsiniz ama hakarete hiçbir hukuk düzeni müsamaha göstermez, izin vermez. Hele hele Türkiye'yi temsil eden Sayın Cumhurbaşkanımıza karşı böyle bir tavrın takınılması ve bu tavrı takınanların müsamaha görmesi kabul edilemez bir hadisedir. Burada Alman hükümetinin bu konuda mevzuatın, hukukun gereğini yerine getirmesi gerektiğini ifade etmek istiyorum. Basın yayın hürriyeti 'evet', düşünce açıklama hürriyeti 'evet' fakat bunun sınırları Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde çizilmiştir. Başkasına hakaret ettiğiniz zaman artık o düşünce hürriyeti, basın yayın hürriyeti sınırlarının dışına çıkar. Hakaret bir hürriyet, hak değildir. Her ceza kanununda da müeyyidesi vardır."

"Almanya Cumhurbaşkanı ya da Başbakanı'na aynı şeyi Almanya içerisinde birileri ders kitaplarında yapabiliyor mu?" diyen Şentop, "Türkiye'de biz esasen devlet olarak bir başka ülkenin devlet başkanına farklı düşünce görüş ne olursa olsun hakaret edilmesine müsamaha edilmesine müsaade etmeyiz" ifadesini kullandı.