ANKARA - Dışişleri Bakan Yardımcısı Kıran, Güneydoğu Avrupa İşbirliği Süreci (GDAÜ) Çalıştayı katılımcılarına video konferans yöntemiyle hitap etti. Kıran, Türkiye'nin GDAÜ Dönem Başkanlığını Temmuz ayında üçüncü kez devraldığını hatırlatarak, "Bize göre, bu sürecin esas misyonu tüm Balkan ülkelerini aynı masa etrafında bir araya getirmek. Bugünkü çevrimiçi toplantı aracılığıyla, bu hedefe ulaştığımızı görmekten mutluluk duyuyorum. Balkan kökenli yaklaşık 15 milyon vatandaşımız var. Güçlü tarihi, kültürel ve insani bağlar Türkiye'yi bölgenin ayrılmaz bir parçası haline getiriyor. Balkanlar, bize Avrupa'nın geri kalanıyla coğrafi bağlantı sağlıyor. Bölgemizdeki ekonomik ve sosyal bütünleşme, huzur ve refahı artıracak. Ayrıca, entegrasyon bölgesel ve küresel zorluklara karşı ortak yanıtlar geliştirmemizi sağlayacak" dedi.

'BMGK'NIN COVİD-19'U GÜNDEMİNE ALMASI AYLAR SÜRDÜ'

Kıran, Covid-19 salgınının yüzyılın en büyük krizi olduğunu belirterek, "Covid-19, bir sağlık krizi olmasının yanı sıra, ülkelerin sosyal ve ekonomik yapısı üzerinde ciddi bir etki yaratıyor. Sosyal ve ekonomik eşitsizliğin artışına tanık oluyoruz. Ek olarak, mülteciler ve göçmenler salgından ağır şekilde etkilendi. Mevcut ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve İslamofobi eğilimleri maalesef daha da artıyor. BM gibi uluslararası kuruluşlar bu sınamalara yeterince hızlı yanıt veremiyor. BM Güvenlik Konseyi'nin, Covid-19'u gündemine alması aylar sürdü. Bu sürdürülebilir değil. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, BM Genel Kurulu Covid-19 Özel Oturumunda 'bu ölçekteki bir küresel kriz karşısında hepimiz güvende olana kadar kimse güvende olamaz' dedi. Bu bakımdan aşıların tüm insanlığın hizmetine sunulması gerektiğine inanıyoruz" ifadelerini kullandı.

'AMACIMIZ AŞILARI İHTİYAÇ SAHİBİ ÜLKELERLE PAYLAŞMAK'

Türkiye'de milli aşı geliştirme çalışmalarının devam ettiğine vurgu yapan Kıran, "Şu anda 16 aşı adayımız var. Bunlardan 13 tanesi Dünya Sağlık Örgütü listesinde yer alıyor. Amacımız bu aşıları ihtiyaç sahibi tüm ülkelerle paylaşmak. Bu anlamda Balkanlar da dahil olmak üzere komşu ülkelere özel önem vereceğiz. Aşı sertifikalarının ve PCR test sonuçlarının karşılıklı tanınması gibi yenilikçi bölgesel işbirliği yolları üzerinde de birlikte çalışmalıyız. Böylece, sınırlardan geçişleri kolaylaştırmanın yanı sıra turizm sektörüne de katkıda bulunmuş oluruz. Aynı zamanda tedarik zincirlerinin faaliyetlerini sürdürmesine de katkıda bulunacaktır" dedi.

'İLK FAALİYET ALANIMIZ SAĞLIKTA İŞBİRLİĞİ'

Kıran, küresel değişimin Covid-19 ile ivme kazandığına dikkat çekerek, şöyle konuştu:

"Bu sadece zorluklar getirmekle kalmıyor, aynı zamanda bazı fırsatlar da sağlıyor. Bu kapsamda kapsayıcı bir Dönem Başkanlığı gündemi hazırladık. İlk faaliyet alanımızı Covid-19 sonrası dönemde sağlık alanında işbirliği olarak belirledik. İkinci olarak, 'beyin göçü' konusunu ele almayı ve beşeri sermaye ve eğitimin kalitesini geliştirmek için çalışmayı hedefliyoruz. Kültür ve turizm yoluyla sosyal ve insani etkileşimlerle birlikte yakın ilgimiz gençlik üzerinde olacak. Bağlantısallık, altyapı, bölge içi ve bölge dışı ticaret konuları gündemimizde önemli bir yer tutacak. Göç yönetimi, bir başka odak noktamız olacak. Tüm bu alanlardaki çalışmalarda şimdiden ilerleme sağladığımızı belirtmekten memnuniyet duyuyorum. Yine de bunlar ortak kaygılardır ve bölgede daha fazla ortak çaba gerektirirler. Bu nedenle liderlerimiz ve bakanlarımızın katılımıyla düzenleyeceğimiz üst düzey toplantılarla önemli ilerlemeler kaydedeceğimize inanıyorum. Dışişleri Bakanlarının 6 Kasım'da Antalya'da Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu'nun ev sahipliğinde gerçekleştirdiği Gayri Resmi Toplantı’yla bu çalışmalara başladık. Bu toplantıda bakanımız gelecekteki zorluklar için bölgesel bir acil durum yönetim mekanizması oluşturmayı önerdi. Bu fikri mümkün olan en kısa sürede hayata geçirmek için çalışıyoruz."