Türk Kızılayı Genel Başkanı Kerem Kınık, yaptığı açıklamada, 12 Kasım 1999'da meydana gelen, sadece Türkiye'yi değil, tüm insanlığı acıya boğan Düzce Depremi'nde hayatını kaybedenlere bir kez daha rahmet dilediğini söyledi.

Düzce Depremi'nin, aradan geçen 18 yılda çok şey öğrettiğini vurgulayan Kınık, "Ülke olarak dersler çıkardık. Türk Kızılayı olarak da ders çıkardık. O gün yaşadığımız felaketin ardından yeniden yapılanma sürecine girdik. Afet müdahale kapasitemizi artırdık, güçlendirdik. Ankara'da Afet Operasyon Merkezi (AFOM) ve buna bağlı ülke geneline yayılmış 8 bölge ile 25 Yerel Afet Yönetim Merkezi kurduk." diye konuştu.

Afete müdahale ekip ve ekipman stokunun artırıldığına değinen Kınık, ekipleri eğittiklerini, donattıklarını vurguladı.

Kerem Kınık, devletin ilgili kurumlarıyla iş birliğini güçlendirdiklerini belirterek, şöyle devam etti:

"Afete müdahalenin çatı kuruluşu olan AFAD ile birçok defalar tatbikatlar gerçekleştirdik. Bu süreçte Türkiye Afet Müdahale Planı hayata geçirildi. Her kurum ve kuruluşa düşen roller belirlendi ve bu şekilde organize olmaları sağlandı. Sadece bu planlama bile afete müdahale konusunda Türkiye'nin ne kadar önemli bir çaba içerisinde olduğunu göstermeye yeterli. 

Tabii, bu planlar var diye yapılanları yeterli görmek olmaz. Deprem başta olmak üzere tüm doğal afetlere karşı önemleri artırmalı, müdahale planlarının yanı sıra toplumsal bilinçlenmeye de ağırlık vermeliyiz."

"Hedefimiz afet bilinci gelişmiş 2 milyon gönüllüye ulaşmak"

Türk Kızılayı olarak afet konusunda bilinçlenmeyi artırmak anlamında çok ciddi çalışmalarının olduğuna değinen Kınık, şunları kaydetti:

"Gerek şubelerimizdeki gerek üniversitelerdeki gönüllü sayımızı artırmak, sayıyı artırırken her birini afet konusunda bilinçlendirmek için harekat planımızı devreye soktuk. Hedefimiz afetler konusunda bilinçli, etrafındakilere bu konuda örnek olabilecek, gerektiğinde sistemi harekete geçirebilecek 2 milyon gönüllüye ulaşmak. Yani hedefimiz afet bilinci gelişmiş 2 milyon gönüllü. Deprem kuşağında bir ülke olarak afete hazır bir Türkiye için hepimizin üzerine büyük görevler düşüyor. O günkü acıları bir daha yaşamamak için buna mecburuz."