İSTANBUL - Törene İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya,  İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu,  Menderes'in gelini Ümran Menderes ile vatandaşlar  katıldı. Anma töreninde Kur'an-ı Kerim okunmasının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın mesajı okundu.

"TARİHİ ANLATMAKTAN MAKSAT DERS ÇIKARTMAKTIR"

Konuşmasının başında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın selamlarını ileten İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, şunları söyledi:

"Biz bu acı yıl dönümünü, burada yatan 3 memleket evladının şehit edilişini, tam 58 yıldır yad ediyoruz. Önceleri bu kadar yakın değildik. Mezarlarını bile bu milletten kaçırdılar ki, başlarında Fatiha okunmasın, Allah razı olsun rahmetli Özal bizleri, yan demokrasinin öğretmenleri ile öğrencilerini bu anıt mezarda dahi olsa yeniden buluşturdu.1960 ihtilali ve sonrasında gelen bu idamlar, Türk siyasi tarihi yazılırken üstü en fazla örtülmeye çalışılmış, sürekli ama'lı cümlelerle anlatılmış, kimsenin özür dilemediği, sorumluların ceza almadığı, sorumlu kurumların sonraki sahiplerinin dahi buradaki haksızlığı ifade etmekten kaçındığı, hala unutturulmaya çalışılan, hala oldu bittiye getirilmeye çalışılan, hala görmezden gelinen, tüyler ürperten insanlık dışı bir hadisedir. Tarihi anlatmaktan maksat ders çıkartmaktır. Ancak, yanlışlarımızı doğru diye anlatırsak, gelecek nesiller maalesef o yanlışlarımızdan ders çıkaramazlar. Bilakis, onları tekrar ederler. Onlara bir yanlışı biz miras bırakmış oluyoruz. Yıllarca 27 Mayıs  bu cennet vatanda hürriyet ve anayasa bayramı diye kutlandı. Yani, bir darbe günü. Haliyle, kimse ders alma gereği duymadı ve neticede arkasından başka darbeler, darbe girişimlerini, darbe teşebbüslerini getirdi."

"ADNAN MENDERES VE ARKADAŞLARI TÜRK DEMOKRASİSİYLE BERABER CİNAYETE KURBAN GİTTİ"

Soylu, şöyle devam etti:

"Demokrasiye inanmayanların, 'mış' gibi yapanların darbelere karşı kurduğu 'ama''lı cümleleri bir türlü bitmiyor. 27 Mayıs şöyle dursun, 16-17 Eylül'ü dahi hakkaniyet ile, vicdanla olması gerektiği gibi ifade edemiyorlar. İdam dediler. İdam nedir? İdam bir suç sebebi ile verilen cezadır. Peki bu insanlar ne suç işlemiştir? Başlarına gelen şey yasal mıydı? Meşru muydu? Elbette ki hayır. Bir çete iradesiyle, bir çadır mahkemesinde verilen bir karar. Artık bu dili düzeltmek zorundayız. 17 Eylül 1961'de Adnan Menderes ve arkadaşları, Türk demokrasisi ile beraber bir cinayete kurban gitmiştir. Toplumun istinasız tüm kesimleri, bu meseleyi böyle ifade edecek cesarete sahip olduğu zaman, bilmeliyiz ki hiç kimse milletin iradesine böyle bir taarruza, böyle bir tecavüze bir daha meyil edemeyecektir. Etse bile milletimiz buna izin vermeyecektir. Eğer bu millet 15 Temmuz gecesi darbecilerin tanklarına karşı meydanlara inmiş, şehit olmuş, gazi olmuş, ülkenin demokrasisine sahip çıkmışsa işte bunun sebebi, şurada her yıl yaptığımız buluşmalar, darbecilere okuduğumuz lanetler, darbecilere karşı oluşturduğumuz ortak demokrasi bilinci ve teyakkuzudur. Ve e önemlisi de 1960'da bu darbeyi o gün engelleyemeyen bu milletin ahıdır. 15 Temmuz'un üzerinden 3 yıl geçti, her yıl dönümünde yoğun anma programları yapıyoruz. Sebebi işte bu anlayışın canlı tutulmasıdır.  Bir daha böyle şeyler yaşamayalım. Bu milletin her ferdi, bu ülkeyi bölmek isteyenlere karşı millet iradesini savunsun ve ülkenin geri bırakılmasına izin vermesin diye bunu yapıyoruz."

Törenin bitmesinin ardından Bakan Soylu, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın da mezarını ziyaret etti.