KAZAKİSTAN 26 YAŞINDA

Kazakistan Cumhuriyeti’nin 26. Bağımsızlık Yılı dolayısıyla Ankara’da düzenlenen törende konuşan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, iki kardeş ülke Kazakistan ile Türkiye arasında var olan kardeşlik bağlarının, birliğin ve dirliğin düzenlenen bu etkinlik sayesinde artarak devam etmesini dileyerek şöyle dedi: “Dünya haritasında ayrı ayrı yerlerde görünsek de, aynı göğün altında aynı hedefe odaklanmış kardeşler, candaşlar olduğumuzu biliyoruz. İki ülkenin ortak tarihi de atayurtla Anadolu’yu yakınlaştırmıştır. Aynı atanın balalarıyız; Pir-i Türkistan Ahmet Yesevi hazretlerinin alperenleriyiz.”

M. KEMAL SALLI

Kazakistan-Türkiye diplomatik ilişkilerinin 25’inci yılı ve Kazakistan’ın 26. Bağımsızlık Yılı kapsamında Ankara JW Marriot Hotel’de bir panel ve kutlama töreni gerçekleştirildi.
Düzenlenen panele ve kutlama törenine 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, Kazakistan’ın Ankara Büyükelçisi Abzal Saparbekuly, Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, Kazakistan-Türkiye Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı Haluk İpek, eski TBMM Başkanı Cemil Çiçek, çeşitli ülkelerin diplomatları, sivil toplum kuruluşları temsilcileri, Kazakistan’dan gelen gazeteciler grubu ve çok sayıda davetli katıldı.

"HER ALANDA ELELEYİZ”

Konferansın açılış konuşmasını yapan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, iki kardeş ülke Kazakistan ile Türkiye arasında var olan kardeşlik bağlarının, birliğin ve dirliğin düzenlenen bu etkinlik sayesinde artarak devam etmesini diledi ve şöyle dedi: “Dünya haritasında ayrı ayrı yerlerde görünsek de, aynı göğün altında aynı hedefe odaklanmış kardeşler, candaşlar olduğumuzu biliyoruz. İki ülkenin ortak tarihi de atayurtla Anadolu’yu yakınlaştırmıştır. Aynı atanın balalarıyız; Pir-i Türkistan Ahmet Yesevi hazretlerinin alperenleriyiz.”
11. yüzyılda Anadolu’ya göçen ve bugün iki ayrı bağımsız ve güçlü Türk devleti olarak iki ülkenin aynı hedefe yürüdüğünü belirten Topçu, "Türkiye’de 83,5 milyon Kazak yaşıyor, Kazakistan’da da 18 milyon Anadolu Türk’ü yaşıyor. Türk dünyasının bu iki lokomotif ülkesi bugün artık medeniyet coğrafyamızdaki dirilişin öncüleri olmuştur. Yelbası (Halkın başı), aksakallımız, büyük önder Nursultan Nazarbayev’in üstün liderliği ve ileri görüşlülüğü sayesinde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın da özel ve içten çabalarıyla ilişkilerimiz adeta altın çağını yaşıyor. 
Her alanda çok büyük atılımlar yapıyoruz. Kardeşlik saflarımızı daha da sıkılaştırıp ortak kutlu yürüyüşümüzü devam ettirmekteyiz. Bu kutlu hedefe hizmet eden herkese şükranlarımızı arz ediyoruz. Aksakalımız bilge lider Nazarbayev’in Türk dili konuşan ülkelerin Devlet Başkanları zirvesinde hepimize söylediği, hedef olarak gösterdiği ‘Türklüğümüzü çocuklarımıza ve bütün dünyaya öğretelim’ ifadesinin yanı sıra, İslam İşbirliği Teşkilatı 1. Bilim ve Teknoloji Zirvesi’ndeki konuşmasında, İslam ülkeleri liderlerine hitaben şöyle söylüyor: ‘Harici güçler bizim aramızdaki birlik noksanlığından faydalanıyor. Bunu da ortadan kaldırmamız gerek.  (…) İİT’nın önde gelen 15 üyesi G 20 benzeri bir Platform kurabilir’. İslam ülkelerinin Batı’yla da iş birliği yapması gerektiğinin altını çiziyor ve diyor ki, ‘İslam Alemi’yle Batı arasında açık diyalog lazım’. Kendilerini; Türk-İslam dünyasının önüne koydukları bu muhteşem hedefler için saygı ile selamlıyor, sözlerinin gelecek kuşaklar için bir hedef olacağını biliyorum." 

“HEM KÜRESEL HEM BÖLGESEL BİR AKTÖR: KAZAKİSTAN”

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, programda yaptığı konuşmada, Türk cumhuriyetleri bağımsızlıklarına kavuştuklarında onları ilk kutlayanın Türkiye olduğunu belirterek, o dönemin siyasetçilerine şükranlarını sundu.
Ne zaman Türk cumhuriyetlerine gitse resmi toplantılara başlarken, hepsinin "Bizi ilk tanıyan ülke Türkiye Cumhuriyeti oldu" dediğini aktaran Gül, kendisinin de bundan her zaman gurur duyduğunu ifade etti. 
Sovyet sistemi çöktüğünde yeni Türk dünyasının ortaya çıktığına işaret eden Gül, "Bizim açımızdan da yeni bir dünya oldu. 21'inci yüzyıla Türk dünyası büyük bir ümitle başladı. Çok büyük bir aydınlıkla başladı" dedi.
Soğuk Savaş döneminde Türkiye'nin Türk dünyasıyla ilişkilerinin neredeyse kopuk olduğunu, 25 yıl içinde her ülkenin kendisini inşa ettiğini, bu süreçte Türkiye'nin de büyük bir heyecan duyduğunu anımsatan 11. Cumhurbaşkanı Gül: "Hem küresel hem bölgesel güvenliğe katkı yapan güvenilir bir aktör olarak Kazakistan kendisini gösterdi. Bunun neticesindedir ki BM Güvenlik Konseyine üye oldu. Sovyet sisteminden ayrılıp da Güvenlik Konseyine üye olan başka bir ülke yok. (…) Kazakistan'ın istikrar, güvenlik ve barışa katkısı, kendi enerjisini kalkınmasına vermesine yol açtı"

“NAZARBAYEV’İN POLİTİKASI TAKDİRE ŞAYAN”

Türk cumhuriyetleri içerisinde Kazakistan'ın öne çıktığını kaydeden Gül, 25 yıl içerisinde tüm devletlerin yeniden ülkesini inşa etme gayreti içinde olduğunu, Kazakistan'ın bunların içerisinde Nursultan Nazarbayev'in önderliğinde çok emin adımlarla yoluna devam ettiğini vurguladı.
Bugün 25 yıl geriye bakıldığında Kazakistan'ın inanılmaz mesafe aldığını dile getiren Gül, "Ülke sınırlarının hepsini zaptı rapt altına aldı. Bir tarafta Rusya bir tarafta Çin gibi dünyanın dev ülkeleriyle komşu olup, gelecek nesillere sınır meselesi bırakmamak, bu olağanüstü bir başarı" dedi.
Kazakistan'ın realist ve gerçekçi yaklaşımla nükleer meselesini çözdüğünü anımsatan Gül, "Bunların barışçı ve gerçekçi bir şekilde, uzun ve ciddi müzakerelerden sonra bir sonuca bağlanmış olması da olağanüstü bir başarı" diye konuştu.
Nursultan Nazarbayev'in politikasının takdire şayan olduğunu dile getiren Gül, Astana'yı başkent yapmasının da stratejik bir adım olduğunu belirtti.

PANELDE TÜRKİYE-KAZAKİSTAN İLİŞKİLERİ ANLATILDI

Eski Bakanlarımızdan Hikmet Çetin ve Namık Kemal Zeybek ile Türk Keneşi Genel Sekreteri Halil Akıncı, Prof. Dr. Hüseyin Bağcı, Dr. İsmail Safi, ve Doç. Dr. Kürşad Zorlu’nun katıldıkları panelde, Kazakistan’ın bağımsızlığını kazandığı günden günümüze uzanan süreçte Türkiye- Kazakistan ilişkileri dile getirildi. Özellikle eski bakanlarımızdan Hikmet Çetin ve Namık Kemal Zeybek bugüne kadar ayrıntıları pek bilinmeyen anılarını anlattılar. 
Panel sonrasında yeni yayınlanan ULU BOZKIR ÖĞÜTLERİ (Nursultan Nazarbayev), ARABULUCU-SURİYE DÜĞÜMÜ (Nurlan Onjanov), TÜRKİYE-KAZAKİSTAN (Canseyit Tüymebayev) ve NURSULTAN NAZARBAYEV (Biyografi) kitaplarının okuyucuya sunuluş kordelası 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Kazakistan Büyükelçisi Abzal Saparbekuly tarafından kesildi. 

HİKMET ÇETİN DE DOĞRULADI

Panel sonrasında görüştüğümüz eski bakanlarımızdan deneyimli diplomat Hikmet Çetin, uçak krizi nedeniyle buzlanan Türkiye-Rusya ilişkilerinin normalleştirilmesinde Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’in unutulmaz çabalarını anlattığımız “TEŞEKKÜRLER NAZARBAYEV” ve  “NAZARBAYEV’İ UNUTAMAYIZ” başlıklı yazılarımızda dile getirdiklerimizi doğruladı. (Küresel çapta saygınlığını kabul ettirmiş olan Nazarbayev’in bu  kardeşlik dayanışmasını, bu diplomatik başarısını bir işadamına mal etme çabalarının nedenlerini, Hikmet Çetin’in anlattıklarıyla ve Kazakistan’da yayınlanan “ARABULUCU” kitabında anlatılanlarla birlikte ayrıca değerlendireceğiz.