Gün Olur Alır Başımı Giderim…

Abone Ol

Yıllar önce tanıdığın bir arkadaşını bile, elinde resmi olmazsa tanıyamayacak hallere geliyorsun. Geçtiğin sokaklar değişiyor, yaşam tarzı, ilgiler, sevgiler, işler, meslekler herşey herşey devinim halinde…
İnsanoğlu da  bu devinimi reddetse de reddetmese de bir şekilde uyum sağlıyor. Estetik ameliyatların hakkını vermek gerek demeyin ben uzun süreli devinimlerden bahsediyorum.
Herşey şekil-boyut değiştiriyor. Tepsiye farklı farklı geliyoruz. Yaşlanma sözcüğü kifayetsiz kalmakta…

Bu arada benim jeolojiye olan ilgim, tarihe olan ilgim gibi giderek artmakta…Taşlara takmış durumdayım. Önce radyasyondan korunma adına başucumuza koyduğumuz taşlarla başlayarak …”Her türlü radyasyonu çeker alır abla enişteyi bile” diye başlayan densiz Ortaköy pazarcısından aldığım taş serüvenim devam etmekte. Uzmanlar cep telefonu ve bilgisayar gibi cihazlardan korunmada beyaz ve pembe kristalli kuvarsı öneriyor…

Mavi akik, işadamlarının taşıdığı bir taş iken-rahat konuşma-negatif enerjiyi alma, yakut ise kan dolaşımını hızlandırıp bağışıklık sistemini güçlendiriyormuş-Yakutum olsa zaten Hürrem gibi kandolaşımım hızlanır (!) Keh keh…Aynı zamanda yakut cinsel aşırılıklara iyi gelirmiş. Süleyman’ın Hürreme yakut takmış, 4 çocukta zavallı taş anca çalışmış. Naapsın fazla çalıştırmış Hürri!!!!

Aytaşı kramp bacak ağrılarına iyi gelirmiş mesela…
Kehribar guatr, astım, bronşit, alerjiye, kuvars zihinsel konsantrasyonu kuvvetlendirip radyasyondan korur, zümrüt iç organları, mercan ise solunumu açarmış.
Oltu taşının negatif enerji topladığını yıllar önce gittiğim Oltu’da öğrenmiştim. Eskiden nazarlık olarak kullanılırmış.

Şimdilerde yeni bir taş öğrendim; Adı Moldavit...Uzay taşı dadiyorlar. Volkanik bir taşı andırsa da içinde yukarıda bahsettiğim o milyon yıl öncesi devinimin izlerini film gibi görebilirsiniz. Tabii bakmak başka görmek başka...Görmeyi deneyimleyin.
Taş devrinde bile bu taşı üreme sembolü olarak gördüklerine göre, içindeki üremişlikleri çabuk kavramak mümkün. 15 milyon yıl önce dünyaya iri bir kütle olarak düşüp, dünyamıza aitolmayan bir enerjiyi de beraberinde getirmiş. Şaşırtıcı sonuçlar alarak, taş terapisinde, tarot açılımlarında, kanal olmada, kehanet yöntemlerin de kullanılmakta ve balık burçlarını etkilemekteymiş.

Kırılmış camsı parçalardan oluşan bu bir tür amorf göktaşının bir milyon-bir milyar yıl arasında değişen varlığını ve de antikaların mağlum yüksek fiyatlı satışları ile kıyaslarsak çok pahalı olduklarını yadsımayız.
Bizim enerjimiz taşı etkilememekle birlikte taşın enerjisi bizi külli değişime uğratabiliyormuş.
Bu arada çok güçlü etkileştiği için aşırı reaksiyona maruz kalmamak adına aralıklarla ve kısa süreli takmayı öneriyorlar.
Anemi,solunum enfeksiyonları ağrılar, ruhsal farkındalığın sınırlarını aştıran bu taşa olan ilgim giderek gizemli bir serüvene taşıyor beni...
Bırrr bilim kurgu buyrun “X Files”... Ammaaa...

Tanımadığınız köpeği sevmeye kalkmayın örneği ile ben size öneririm ki; Tanımadığınız taşı da koynunuza alıp yatmayın.
Amacınızı saptayın ve taşla tanışın, güven de şart tabii...
Görülen o ki; Yaradan herşeyi düşünmüş. Hastalıkların şifalarını bedeninde aramayı akıl edemeyenler için taşlar, otlar da vermiş. Kapasite ve düşünmeyi de eklemiş. Uzanıp almak için kol da vermiş.
Tantana etmeyin...Fırsat bu fırsat...

Eh uyandınız artık bana müsaade...