Gülşah Tanrıöver ile “SİMSİYAH” Olduk

Abone Ol

Her hafta olduğu gibi bu hafta da Aziz Karataş ile Bir Çay Söyleşisi adlı köşemizde çok değerli bir konuk aldık. Kendini müzikle bulduğunu ve yaşama serüvenini müzik üzerine inşa eden başarılı sanatçı Gülşah Tanrıöver ile çok özel bir söyleşiye imza attık.

Her şeyin en başına dönecek olursak müzik hayatınızın başlangıcı olarak nitelendirdiğiniz ve sonrasında gelişen süreci bize anlatır mısınız?

Müzik hayatımın başlangıcı olarak nitelendirdiğim sürecim yaşama sevinci ve emek üzerine kurulmuş bir süreç. İlk olarak kendimi tanımaya başladığım yaşlarda başlar. Ben 5 yaşında şarkı söylemeye başlayan ve küçücük dünyasında müzikle ilgili kocaman hayalleri olan bir çocuktum. 7-8 yaşlarında kendi kendime şarkılar uydururdum. Daha sonra 12 yaşında katıldığım bir ses yarışmasında birincilik alınca tabiî ki güvenim oldukça güçlendi. Ama tam anlamıyla bu konuda bilinçli olma durumu biraz zorlukları biraz hayal dünyasını biraz yaşama bağlılığı - yaşama sevincini tattığım ve emek vermenin önemini kavradığım 17 yaşlarımda başlamış bir süreç.

Bu klişe olacak ama hep şarkı söyleyeceğim ve ben sanatçı olacağım derdim. Bazen hayalleriniz istekleriniz biranda olamayabiliyor başta da söylediğim gibi emek vermek yaşanmışlıklar gerekiyor. Eğitim olarak müziğe lisans döneminde başladım ve akademik kariyerime basamak basamak yürüdüm. Ayrıntılar ve arada yaşananlar oldukça uzun tabii. (Gülümsüyor)

Müzik piyasası adına önceki dönemlerde müziğe yaptığım bilgi beceri manevi yatırımlar yani kısaca uzun yıllar hem akademisyen eğitimci olarak, hem besteci “bu arada yaklaşık 20 yıldır beste yapıyorum’’ hem solist olarak hem kitap yazarı hem de koro şefi olarak çalışmalar yapmış olmam müzik piyasasında Gülşah Tanrıöver kimliğinin oluşum sürecini hazırladı.

Şu an Öğretim Üyesi olarak çalışıyorum. Ve müzik sektöründeki kariyerime de devam ediyorum Bu süreçte beste çalışmalarım da çok uzun yıllar devam etti.  Hem akademik alanda hem de piyasa. 400'e yakın şarkı var bunlar dinleyiciyle buluşmayı bekliyor. Şimdilerde yapmış ve yapmakta olduğum yüzlerce şarkıyı kısa aralarla dinleyici ile buluşturma çalışmalarımız hız kesmeden sürüyor.

Sizi müziğe özendiren şeyler nedir?

Öncelikle söylemem gereken müzik aileden genetik olarak bana kalan en önemli ve kıymetli miras. Ailemin müzik sevgisi özelliklede babamın sesine olan hayranlığım ve bu genetiğin bana geçişindeki kendimi şanslı görmem ve çok küçük yaşlardan beri müzik yolculuğumda bir yerlere gelebileceğimi hissetmem. Bu arada hislerim çok kuvvetlidir. (Gülümsüyor)

Ayrıca güzel sesli müzik alanında yetenekli insanlara da kıskanmadan hayran olmam müziğe özenmemi sağladı.

“Simsiyah” şarkısı çıkar çıkmaz 1 milyon izlenme aldı. Muhteşem yorumlar alıyorsunuz. Neler söylemek istersiniz?

Simsiyah oldukça güzel ve beklediğim gibi ilerliyor. Her projemizde olduğu gibi benim için bir önceki projeden bir adım daha ileri atmamı sağlayan bir çalışma oldu. Paylaşımlar izlenmeler oldukça iyi yaklaşık 5 günde şarkımız 1 milyona ulaştı. Oldukça sevindirici bir durum bizim için.

Şarkımız''Simsiyah' DMC etiketi ile yayınlandı. Bu projede şarkının prodüktörlüğünü bütün şarkılarımda olduğu gibi A.Ulvar Tanrıöver üstlendi Simsiyah’ın söz ve müziği bana, düzenlemesi Osman Çetin’e ait. Klibimizi yönetmenimiz A.Ulvar Tanrıöver çekti. Basın ve radyo pr Gizem Altınkaya, klibimizde yer alan dans ekibi ve birçok emektar arkadaşımız ekibimizde yer aldı. Çok verimli ve uyumlu bir çalışma olduğunu düşünüyorum.

A.Ulvar Tanrıöver' in üstlendiği klipte alanında yetenekli dansçılar koreografileri ile klibe renk kattı. Bir klibini şarkı üzerindeki etkisi ne sizce?

Bence klip şarkıyı aratmayacak kadar değerli. Görsel hafıza insanların muhteşem özelliklerinden biri halkın hafızasında kalmak çok önemli buda klip ile mümkün olabiliyor. Tabii ki klibinde şarkı ile uyumluluğu çok mühim. Zaten sosyal medya ve dijital platformlardan yapılan yorumlara baktığımda bu durumun gerçekten önemli olduğunu anlıyorum. Hafızalarda güzel ve renkli kalmalı değil mi?

Şarkımız ''Simsiyah” modern reggaeton ritmi afro trap formunda sıcaklığı ve atarıyla sevenlerimle buluştu. Buradan''Simsiyah'' projesinin mimarı ve klip yönetmenimiz A.Ulvar Tanrıöver’e, şirketim Doğan Music  Compony’e ve ekibime  teşekkür ediyorum.

Bu şarkının hayatınızda önemli bir yeri var mı?

Simsiyah şarkısının benim için farklı bir değeri var. Bilirsiniz aşk sadece sevgiliye duyulan bir duygu değildir. Bu şarkıyı ben bestelerken müzik aşkıma ve bu piyasada 4 yıl boyunca yaşanmışlıklarımı hissederek yazdım. Şarkının sözlerini herkesin dikkatli ve hissederek dinlemesini isterim. Ayrıca benim için her şarkım bir öncekine göre müzik sektöründe yerimi sağlamlaştırdığım ve değerimi artırdığım bir yoldur. Simsiyah şarkımın bu anlamda da önemi büyüktür.

Müzik dünyasındaki soluğunuzu neye borçlusunuz? Bu olmasaydı sanatçı olamam dediğiniz bir şahıs ya da olay var mı hayatınızda?

Müzik dünyasındaki soluğumu önceki müziğe yaptığım bilgi beceri manevi yatırımlar yani kısaca uzun yıllar hem akademisyen eğitimci olarak, hem besteci ‘hem solist olarak hem kitap yazarı hem de koro şefi olarak çalışmalar yapmış olmam müzik piyasasında Gülşah Tanrıöver kimliğinin oluşum sürecini hazırladı. Ayrıca yeni nesil müziği takip ederek yazdığım şarkılar ve her projede bir sonraki attığım adımın bir öncekinde daha güçlü olmasını tasarlayarak, müzik birikimim sayesinde öngörü ve deneyimimi kullanarak ve en önemlisi de bu ilerlemenin olacağına inanarak başarıya yürüyorum.

Sahip olduğum her şeye şükürler olsun. Yeteneğim, eşim, işim, ailem hedeflerim her şeyim var. Sahip olduğun şeylerin kıymetini bilerek hedeflerine doğru, sana verilenler doğrultusunda çalışmak. İşte o zaman zaten çok şeye sahip olursun.

Bir sanatçı olarak dinlediğiniz ve beğendiğiniz sanatçılar kimlerdir?

Ben 90’lar pop müziğini ayrıca yeni nesil müziği çok seven çok fazla şarkı türü dinleyen biriyim işim gereği. Mesela akademik olarak klasik müzik alanında liedler,  arialar vs. orkestra koro eserleri halk müziği, tango, piyasa müziğinde pop, rap, trap, fantezi, arabesk vs. Sanatçı olarak tabii ki müzik sektöründe sevdiğim birçok sanatçılar var. Başta Sezen Aksu şarkı yazmada bana ilham veren sanatçı. Sertap Erener, Yıldız Tilbe, yine 2 şarkıma Aşk Adam Seçer Mi ve  Ağrılarım Var’a düzenlemeleriyle ve güzel sesiyle değer katan Mustafa Ceceli,  Gökhan Tepe yeni nesillerden Ekin Uzunlar, Bilal Sonses, Tuğçe Kandemir ve Sefo’yu dinliyorum.

Hedeflerinize ulaşmanın yaratacağı en büyük etki ne olurdu?

Mutluluk, daha da  çok çalışmak, daha motive olmak ve bir üst hedef belirlemek. Durmak yok  nefes aldıkça yola devam.

Sahne ve konser çalışmalarınız var mı?

Pandemi koşullarından dolayı tüm müzik sektörü etkilendi. Sahnelerimiz oluyor ancak daha fazla olmasını temenni ediyorum.

Gelecek ile ilgili projelerinizden söz eder misiniz? Önümüzdeki dönemde bizi nasıl bir süreç bekliyor?

Şarkılarımızı sunmaya devam edecğiz. Burada yeni nesil Karadeniz türkü formunda bir şarkım var onu dinleyici ile buluşturmak istiyorum. Ayrıca çocuk şarkıları projesinin devamı gelecek ve yine hazır olan bir slow şarkımız sizlerle olacak diyelim.

Bu piyasaya girmeden önce sanatçılık dünyası size karşıdan nasıl görünüyordu?

Ben bu dünyanın pembe renklerden oluşmadığını bilerek girdim. Çünkü belli deneyimlerim ve öngörülerim vardı. Buna bilgi birikimi ve insan tanıma sanatı diyelim. Beklediğim gibi bir dünya ile karşılaştım. Ancak bu yinede beni azda olsa sarstı mı? Evet Herkes benim gibi bu durumu deneyimleri ile özümsemeyebilir. Kısaca söylüyorum  “Pembe bir dünya değil”

Kendinizle ilgili en çok neler şaşırtıyor sizi şu sıralar?

Çok fazla şaşırtıcı bir dünyam yok şu aralar. Ben hep aynı duygularla ve durumlarla yaşıyorum. Her çalışmamda titiz heyecanlı, aceleci, başarı aşığı ve birazda hırslı.

Başarılarınız ve tarzınız ile fark yaratan bir sanatçısınız. Sizi diğer sanatçılardan farklı kılan başarınızın nedenini öğrenebilir miyiz?

Müzik sektöründe klişe yürüyen bir düzen var. Herkesin bir hikâyesi var ve bunun en acılı kısmı göz önünde, eğitim eksikliği, para sıkıntısı, ezilme vs. Ben kariyerimle birlikte müzik sektörüne adım attım ve müzik kariyerimde ki deneyimim, üretici olmam ve belli sağlıksal sıkıntılarıma rağmen örnek model olarak güçlü görünmem diyebiliriz.

Bu sektörde kadın müzisyen olarak edindiğiniz en büyük tecrübe nedir?

Bu konuda fazla bir sıkıntı ile karşılaşmadım açıkçası. Çünkü düzenli ve doğru bir yaşantım var sadece müziğimle ve işimle eşimle birlikteyim. Kadına bakış açısını sektörel olarak biliyoruz. Artık bu zihniyetin değişmesi yeteneklere değerlere başarılara yol vermemiz gerekli. Müzik yolundaki başarı böyle gelir ancak.

Son olarak, dinleyicilerinize, sevenlerinize neler söylemek istersiniz?

Beni izleyen dinleyen destek veren herkese çok teşekkür ediyorum. Biz sevenleri ile var olan sanatçılarız. Yeni gelecek çalışmalarım ve projelerimde herkesin desteğini bekliyorum. Beni takipte kalsınlar, sevgiler.

Biz de Önce Vatan Gazetesi ailesi olarak bizimle yaptığınız bu özel ve içten röportajdan ötürü değerli sanat yüreğinize şükranlarımızı sunar, gelecek çalışmalarınızda başarılar diliyoruz…