Yıl 1979…

Aydında üniversitede öğrenciyim...

Noter lakaplı bir öğrencinin aktif günleri o günler…

Okulun açıldığı ilk gün kürsüde konuşma yaparak rengini belli eden yürekli bir kişi…

Kuyruklu yıldızın gövdesiydi noter, diğerleri dizi halinde kuyruk…

Kavgalar sürekli koridorlarda…

Zor günler.

***

Bir gün…

Sınav anında yaşanan büyük bir kavga sonrası karakoldayız…

Nasıl oldu anlayamadım diğer gruptan biri masadaki bardağı almış üzerime saldırmaz mı?

Su bardağını kulağımın hemen üzerinde bir yere öyle vurdu ki, kan boşandı…

Kendimi toparladım ama o sırada polisler araya girip daha büyük bir olayı önlediler…

Kulağımın üstündeki deri kalkmış durumda ve sızlaması dayanılmaz…

Hemen hastaneye götürdüler ve altı dikişli bir operasyon yapıldı…

Kurtarılmış mahalleler dönemindeyiz…

Ve de kardeş kavgalarındayız…

***

Birkaç gün geçtikten sonra…

Dikişlerin alınması ve kafa filmi çekilmesi için İzmir’e gitmem gerekti…

Gülderen adında yuvarlar yüzlü, sıcak kanlı, üst sınıfta bir kız arkadaşımız vardı…

Noter ben gelirim seninle, tek başına gitmen doğru değil” dedi

Birlikte, Bornova’da Ege Üniversitesi Medikosuna gittik.

Dikişler alındı, başımı tekrar sardılar, Çanakkale’den gelen yaralı gaziler gibiydim…

Biraz dolaşıp tekrar Aydın’a döndük Gülderenle…

Otobüste zamanın nasıl geçtiğini anlamadık sohbet ederken…

Pembe bir elbisesi vardı üzerinde…

***

12 Eylül 1980…

Silahlı Kuvvetler Kenan Evren başkanlığında ülke idaresine el koydu…

Tüm yurtta tutuklanmalar, evlerden alınmalar, aramalar son hızla devam ediyordu…

Askeri Darbenin sonucu olarak, öğrenimin kesintiye uğraması nedeniyle Bursa’ya ailemin yanına gittim…

Sıcak eylül ayında, sobaların içinde kitapların yandığı dönemlerdi..

Bir süre sonra öğrenim tekrar başladı…

Aydına geri döndüm

***

Şok oldum..

Güldereni ölü bulmuşlar bir yerde…

O esprili, kendine güvenli, aklı başında biriydi…

Nasıl öldüğü konusunda sonraki günlerde bir bilgimde olmadı aslında…

Yanındakiler bilir mutlaka nasıl ve neler yaşadığını…

Bu yazıları okuyup hatırlayanlar çıkacaktır…

Onlar kendilerini bilirler.

***

Gülderen arkadaşım…

Belki çok zaman geçti üzerinden…

Allah rahmet eylesin…

Mekanın cennet olsun.