İnsan kendisini tekaüt edip, mesaiden uzaklaşınca başka uğraşılara yöneliyor. Biz İstanbul’da bulunan DPT mensupları tam 35 yıldır her ayın ilk Cuma günü arkadaşımız, DPT Uzmanı Hasan Karacal’ın organizatörlüğünde yemekte bir araya geliyoruz. Nişantaşı Yekta’da başlayan toplantılar, Yüzme Kulübü, Karayolları Tesisi, Ortaköy Çınar Restoran derken, Büyük Kulüp’te sürüyor.
Prof. Dr. Besim Üstünel, Prof. Dr. Atilla Karaosmanoğlu, Ziya Müezzinoğlu, Güngör Uras, İlhan Kesici, Yıldırım Aktürk, Kazım Oksay, Murat Karayalçın, Hikmet Çetin gibi eski plancılar, planlama yemeklerine katılırlar. Bu toplantılarda dünya ve ülke meseleleri, plancıların zaviyesinden tartışılır, görüşülür. Bazen işin uzmanı konuşmacılarda davet edilirler... Diğer bir toplantıda benim Mülkiye’den sonra okuduğum, LSE Grubu toplantılarıdır. Bu grup da 12 yıldır her hafta Nişantaşı Midpoint’te bir araya gelir. Artık Midpoint personeli ile içli-dışlı olduk. Grupta; Hariciyeciler Üner Kırdar, engin Baraz, İstemi Parman, Mustafa Aksın, Tolgay Çavuşoğlu, Eral Türk, Erbil Serter dostlarımız vardır. Biz bu grubu konuşmalar masada fazla dağılmasın diye büyütmüyoruz. Bir başka grup da yıllardır Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem’in, Bebek Hotel’deki grubu... Organizasyonu Mustafa Pakoğlu ve Hasan Yurdakul arkadaşlarımız yapıyorlar. Çok değerli siyasetçiler, işadamları, gazeteciler, akademisyenler, sanatçılar bu grupta her hafta salı günleri bir araya geliyoruz. Diğer gruplardan bahsedecek olursak, Mülkiyeliler... Bizim sınıf ve diğer sınıfların toplantılarına davet ediyorlar, katılmaya çalışıyorum. Tanıyanlar bilir, ben çok sıkı bir Mülkiyeliyimdir. Sınıf toplantılarını kaçırmam. Ancak eskiden İstanbul dışında Bodrum’da, Marmaris’te, Pamukkale’de, Abant’ta, İzmir’de, Eskişehir’de, Gümüldür’de, Antalya’da nerede ise her yıl toplanırdık, yaşlar mı ilerledi, tembellik mi çoktu, bilmiyorum, bu İstanbul, Ankara dışı toplanmaları artık yapamıyoruz. Bu nedenle yılda 3-4 defa, eşlerle toplanıp, yemek yiyor, hasret gideriyoruz.
Diğer bir toplantı da benim kurduğum DEGEHA/Demokratik Gelişim Grubu Toplantılarıydı. Bu grup da merkez sağda, liberal çizgide, sosyal demokrat, özenle belirlenmiş insanlar bulunuyordu. DEGEHA Grubu bir ara öylesine revaç buldu ki, neredeyse bir siyasi parti oluşumuna gidiyorduk. Zaman zaman toplanıyoruz. Diğer bir grup da, Rahmetli arkadaşımız Samim Uygun’un yürüttüğü ‘Güven Grubu’ toplantılarıydı. Bu grup, her hafta Sepetçiler Kasrı’nda toplanır, özellikle ülkemizin siyasi, ekonomik, sosyal meselelerini geniş boyutlu olarak görüşürdü. Öylesine önemli bir gruptu ki, siyasi parti liderleri, milletvekilleri, bakanlar katılırlar, kendi görüş ve önerilerini anlatırlardı. Şimdi burada isimlerini veremeyeceğim çok önemli Parti Lideri, Bakan, Müsteşar, Genel Müdür katılmıştı. Diğer katıldığım, bir grup da İzmir’de, Prof. DR. Türe, kardeşim Sancar Maruflu’nun kurduğu ‘Çarşamba Grubu’dur. Her hafta Çarşamba gecesi, Kordon Hotel’de, İzmir’in, kalburüstü değerli insanlarından oluşan, dünya ve ülke meselelerinin ele alındığı, bu gruba kabul edilmek, ayrı bir mazhariyettir. Ayrıca benim mezun olduğum Karşıyaka Liseliler, kışın Karşıyaka’da, Jasmin Kafe’de, yazın Çeşme’de, Sülo’nun Yerinde, her Pazartesi günü toplanıyorlar. Ben de İzmir seyahatlerimi, bu toplantılara katılacak biçimde planlıyorum...
Sevgili Mülkiyeli arkadaşımız Dr. Birol Yüksel’in yılda iki defa İzmir’de, Haziran ve Aralık ayında düzenlediği toplantılara, muntazaman katılırdık. Birol’u çok erken kaybettik. Ancak yine her Haziranın ikinci haftasında, Doktor’un yakın dostları ile İzmir’de toplanıyor, ruhunu şad etmeye çalışıyoruz.
Ben katıldığım tüm bu toplantıların dışında Finans Kulüp, İktisadi Araştırmalar Vakfı, İktisadi Kalkınma Vakfı, TİSK, TÜSİAD, Taksim, Marmara Grupları gibi birçok NGO’nun toplantılarına, konferans ve panellerine katılımcı veya konuşmacı olarak katılırım. Tabiatıyla bu toplantılarda siyasetçi, işadamı, akademisyen, gazeteci dostlarla bir araya geliyoruz, yeni arkadaşlar ediniyoruz. Yararlı oluyor... İstanbul’da zaman zaman Ankara’da Parlamenterler Birliği’nin, Anadolu Kulübü’nün organizatörlüğünde, Milletvekili arkadaşlarımızla toplanıyoruz. Denir ya siyasetin yaşı, dönemi yoktur diye... Siyaset insanın ruhuna bir defa girmişse, hep sürüyor... Dünya ve ülke meselelerini konuşuyoruz.
Bütün bunları neden anlattım, evet, emekli olduk ancak siyasetten, Türkiye, dünya meselelerinden alakamızı koparmadık. Haftalık gündemim dolu. Doktorlar, insanların aktif iş hayatından çıktıktan sonra da mutlaka bir şeyler yapmalarını tavsiye ediyorlar. Eve kapanmak, dış alemle ilişkiyi kesmek fevkalade yanlıştır. Bu bağlamda arkadaşlarla buluşmak, grup toplantılarına iştirak etmek, konuları konuşmak, tartışmak, fiziki, mental ve ruhsal sağlık açısından büyük önem taşıyor.
