Pazartesi günü akşam, Azerbaycan İçtimai TV haber spikeri Jale Hesenli “Topraklarımız işgalden azad oldu. Gözümüz aydın olsun.” haberini, gurur ve heyecan yüklü duruşu ile gözleri yaşararak okurken hepimizi büyülemişti. Türk televizyon kanallarının defalarca bu anlamlı görüntüyle verdiği bu haber, canımız Azeri kardeşlerimizin yıllardır bekledikleri haberdi. 

Malumları 1920’den beri Azerbaycan ve Gürcistan’la birlikte SSCB’nin bir unsuru olan Ermenistan, yıllardır Rusların yardım ve teşviki ile yerleştirildikleri özbeöz Türk yurdu, Azeri toprağı olan Dağlık Karabağ’ın peşindeydi.

SSCB’nin dağılması ile Ermenistan’da bulunan Rus birliklerini de kullanan Ermeniler Azerbaycan’a saldırmış, tarihe Hocalı Katliamı olarak geçen vahşet içinde, soydaşlarımızdan 603’ü hunharca katledilmişti. Bir milyonu da evinden, yurdundan kovulmuş, göçe zorlanmışlardı. 

Uluslararası hukuka göre tam bir soykırım olan bu faciayı uygar ve medeni dünya sadece seyretmiş, BM Güvenlik Konseyi’nin, Ermenilerin işgal ettikleri topraklardan çekilmesini öngören 822 sayılı kararı da raflara terk edilmişti.  

O tarihlerde Sovyetler Birliği’nden yeni ayrılan Azerbaycan’ın ne silahı vardı ne de ordusu.

Türkiye’nin gayret ve çabaları da o günlerde yetersiz kalmıştı. 

Kafkaslarda hala Rusların desteği ile Dağlık Karabağ’da sınır tecavüzleri yapan Ermenistan, yakın geçmişte hep geri püskürtülmüşse de akıllanmadığı, ders almadığı şimdilerde iyice ortaya çıktı. 

Azerbaycan Umum Milli Lideri, 21nci yüzyılın büyük Türk önderlerinden Haydar Aliyev’in başlattığı Azeri Ordusunun güçlendirilmesi projesinin, Azerbaycan Ordusunu başarılı sonuçlar alan bir güç haline getirdiği apaçık ortadadır. 

Ben üç yıl önce bir Azerbaycan gezisinde ziyaret imkanı bulduğum bazı garnizon ve birliklerde, gözleri çakmak çakmak, eğitimli ve yüksek moralli askerler görüp iftihar etmiştim. 

Ermeniler köprülerin altından geçen suların farkında olmayınca yine taarruza yeltenmiş. Hemen yine derhal gerekli cevabı aldıklarını kısa sürede öğrendik. Ve bölgede yedi köy ile birlikte stratejik önemi haiz bölgelerin ele geçirildiği ve taarruzun başarı ile devam ettiği de açıklandı. 

Can kardeşlerimizin bu müstesna başarısı hepimizi bütün Türkiye’yi, Türk Dünyasını fevkalade mutlu etti. “Gözümüz aydın olsun” diyen Jale hanım kadar gururlanıp, heyecanlandık.  

Ve de Karabağ için de ümitliyiz. 

Canımız Azerbaycan’ın Kahraman Ordusunu, Can Azeri kardeşlerimin ZAFER’in işareti olan bu yüksek başarılarını, yürekten, özümden tebrik ediyor ve başarılarının devamını diliyorum. Ve ayrıca bu muharebelerde yaralanan kahraman can kardeşlerime acil şifalar dilerken, hayatını kaybeden kahraman şehitlerimizi yüksek bir saygı ile anıyor, Ulu Tanrı’dan rahmet diliyorum. Mekanları cennet olsun.