31 yaşındaki Hasan Altuntaş, Giresun’un Bulancak ilçesinde üniversiteye kadar çobanlık yapmış. Üniversiteyi kazandıktan sonra eğitim alanında çalışmaya başlayan Altuntaş'ın, ilk durağı Bahçeşehir Üniversitesi olmuş. Ardından BAU Global’in ABD’deki ilk Türk – Amerikan Üniversitesi’ne kadar uzanmış. İş için 60’tan farklı ülkede bulunan Altuntaş’a çekiliş yoluyla Yeşil Kart çıkınca o da 2016’da soluğu ABD’de almış.

BAU Global bünyesinde farklı görevlerde çalışan Altuntaş daha sonra Edupath USA olarak 250’den fazla öğrenciye eğitim danışmanlığı yapmış. 2018 yılında ise Zoni Dil Okulları Manhattan kampüsünü Franchise olarak devralıp faaliyetlerine devam eden Hasan Altuntaş 2 sene önce, Dünya Barış Örgütü (Universal Peace Federation) tarafından sivil toplum örgütleri ve eğitim alanında uluslararası öğrencilere yapmış olduğu katkılardan dolayı ‘Barış Elçisi’ olarak seçilmiş. 

Bir diğer uluslararası kurum olan 'Global Forum for Education and Learning' her yıl eğitim ile ilgili dünyanın farklı noktalarından vizyoner 100 kişiyi seçtiği listede de yer alan Giresunlu Hasan Altuntaş ile hem eğitimdeki yöneticiliğine dair hem de 46 milyar dolarlık eğitim hacmi bulunan Amerika Birleşik Devletleri'nin eğitimini konuştuk.


Röportaj: Anıl Sural

Fotoğraf: Rona Doğan

Önce Vatan Gazetesi Washington



Öncelikle Amerika hikayeniz nasıl başladı?

Amerika’ya ilk olarak 2012 yılında Bahçeşehir Üniversitesi ‘nde çalıştığım dönemde geldim. 2012’den sonra iş amaçlı sık seyahatlerim oldu. 2014 yılında Yeşil Kart çekilişini kazanınca 2015 yılı Mayıs ayında temelli olarak başkent Washington DC‘ye geldim. O dönemde Mentora College Dil Okulu ve daha sonra Bay Atlantic Üniversitesi’nde Uluslararası Pazarlama Direktörü olarak çalıştım. 2018 yılında ise BAU Global’den ayrılıp kendi şirketim Edupath USA’yi kurdum. 2018 yılında ise Zoni Dil Okulları Manhattan kampüsünü Franchise olarak devraldım ve faaliyetlerime devam ediyorum. Aynı zamanda Walden Üniversitesi Eğitim Yönetimi üzerine Doktora yapıyorum.

Bu zamana kadar hangi ülkelerden kaç öğrenci getirdiniz?

Edupath USA olarak 1 yılda 250’nin üzerinde uluslararası öğrenciye hizmet verdik. 2019 Mayıs ayından itibaren Zoni Dil Okulları Manhattan kampüsü olarak 800’e yakın uluslararası öğrenciye New York’ta ev sahipliği yapmaktayız. Şu an kampüsümüzde 87 farklı milletten öğrencimiz bulunuyor. Öğrencilerimizin büyük çoğunluğu Türkiye, Kolombiya, Güney Kore, Brezilya, Suudi Arabistan, Rusya, Çin, Japonya, Çad, Birleşik Arap Emirlikleri ve Ukrayna'dan.


Hem eğitim fuarları hem iş seyahatleri derken eğitimle ilgili olarak toplam kaç ülkeye seyahat ettiniz?

60’a yakın ülkeye iş seyahati gerçekleştirdim. Yaklaşık 10 yıldır bu sektörün içerisindeyim ve dünyaca bilinen NAFSA fuarında son 5 yıldır katılım gösteriyorum. Dünyanın en büyük eğitim workshoplarından birisi olan ICEF’in çatısı altında Bogota, Sao Paolo, Mexico City, Tokyo, Seul, Moskova, Dubai ve Miami’deki fuarlara katıldım. Onun yanı sıra partnerlerimizin organize ettiği Fas, Kazakistan, Ukrayna, Almanya, Şili, Ekvator, Suudi Arabistan, Mısır, Tacikistan, Kırgızistan ve Çin gibi ülkelerde yapılan eğitim fuarlarına ve seminerlerine de katıldım.


Sizce koronavirüs eğitim sektörünü bundan sonra nasıl etkileyecek?

Koronavirüs sebebiyle bir çok eğitim uzaktan eğitime dönüştü dönüşmeye de devam edecek. Elbette bazı fakülte ve uygulama gerektiren dersler için yanlızca online eğitim yeterli olmayabilir ancak derslerin büyük çoğunluğu online olacak. Aslında Amerika, online eğitimin altyapısını 1980’lerden beri hazırlamıştı ve zaten hali hazırda devam ediyordu. Ancak koronavirüsle birlikte bu durum zorunlu olarak daha yaygın hale gelecektir


Dil eğitiminde nasıl bir değişiklik söz konusu olabilir?

Uzaktan dil eğitimleri zaten vardı fakat, dili ülkede yaşayarak öğrenmek bambaşka. Yanlızca dilini değil ülkenin kültürünü ve gündelik yaşamı de görerek öğrenmek çok ayrı. Uygulama ve tecrübe buraya gelince daha kalıcı hale geliyor. Dediğim gibi online eğitim yayılarak devam edecektir özellikle gelişmekte olan ülkeler online eğitime bu vesileyle daha hızlı geçiş yaptılar.


ABD’de hiç unutamadığınız bir anınızı paylaşabilir misiniz?

ABD’de aklımdan hiç çıkmayan bir sürü anım var aslında. ABD’ye ilk geldiğim yıllarda her eyalette bir Türk marketine gitmek gibi bir huyum vardı, ozamanlar bulmak da zordu. New York’tayken bir arkadaşımla hafta sonu için plan yaptık. Gelmişken Türklerin Amerika'da en yoğun yaşadığı yer Paterson'ı da görelim dedik. Hem Türk yemeği hem de market ihtiyacımızı karşılamaktı amacımız. Sepeti aldığımız ürünlerle doldururken kasada duran amca torununa seslendi “Oğlum nereye kayboldun, gel buraya burada bir gavur (yabancı) var. Şununla ilgilen” dedi. Amerika'da bir marketteyiz! Kasada duran amca dönüp bana "sen gavur musun evladım" dedi. Ben de Türküm dedim. "Sana değil diğer müşteri için toruna seslendim" dedi. Buraya gelsin İngilizce konuşsun onunla deyince ben olaya muvaffak oldum. Çok ilginç geldi bana bu durum. Yabancı bir ülkede o ülkenin vatandaşına yabancıymış gibi davranmak...


Dil öğrenmenin zorluğu kişiden kişeye değişiyor ama sizce zor mu? İngilizce nasıl öğrenilir?

Dil öğrenmek aslında sanıldığı kadar zor bir şey değil. Eğer yabancı bir dili günlük hayatta konuşabilmek istiyorsanız eğer bulunduğunuz yerden teknoloji desteği ile online platformlar ve yazılımlar sayesinde öğrenebiliyorsunuz. Elbette vakit ayırmak önemli. Belki yatkın olmak da biraz hızlandırabilir süreci. Ama çağımız iletişim çağı. Dinleyip, okuyup, yazıp dil öğrenebilirsiniz. Bir de konuşabileceğiniz birilerinin olması çok önemli. Dil tekrar edilmediği müddetçe kolayca unutulabiliyor.


İlk olarak Edupath şimdi ise Zoni’nin Manhattan kampüsüyle girişimciliğe devam ediyorsunuz. Şu anki iş ilgile ilgili detaylı bilgi verebilir misiniz? Zoni'den ve sizin bu işe nasıl başladığınızdan bahsedebilir misiniz?

Beni yakından tanıyan dostlarım bilirler. Kendi okulumu açmak ve işletmek en büyük hayalimdi. Çok yakın Amerikalı arkadaşım Joseph, Zoni’nin genel müdürü olmuştu. Manhattan kampüsü için franchaise olarak devredebilecekleri bir partner aradıklarını öğrendim. New York’ta bir dizi toplantılar görüşmeler gerçekleştirdik. Bütün detayları şekillendirdikten sonra imzalarımızı attık. Sıfırdan bir dil okulu kurmak hem maliyet hem de pazarlama açısından benim altından kalkabileceğim bir risk değildi. Bilinen, pazarda uzun yıllardır köklü bir geçmişe sahip bir markanın çatısı altında ilerlemek daha mantıklı geldi. Şu an kampüsümüzde 800'e yakın 87 farklı ülleden uluslararası öğrenciye hizmet veriyoruz. ABD’nin en uzun ve tanınan binalarından Empire State’e komşu bir dil okuluyuz. Yakın zamanda Brooklyn bölgesinde ikinci şubemizi resmi olarak hayata geçireceğiz. CEA tarafından A+ akreditasyonumuzu aldık. Brooklyn’de açacağımız kampüsümüz için SEVİS izinlerimizi aldıktan sonra faaliyete geçeceğiz. ABD’nin en eski dil okulu markalarından birisi olan Zoni ile kariyerime devam etmekten dolayı çok gurur ve mutluluk duymaktayım.

Dil okulu ile 1 yıl ABD’ye gelmek isteyen bir kişinin eğitim hayatı detaylı olarak ortalama maliyeti nedir?

Seçtiğiniz eyaletlere göre değişir ama ben NY genelinden örnek vereyim. Eğitim, konaklama masrafları ortalama yıllık 20.000-30.000 $ arasında değişmektedir. Kişisel masraflar kişiden kişiye göre değişiklik göstereceği için ne yazık ki yorumda bulunamıyorum. Bu verdiğim rakamlar kişiden kişiye göre değişebilir. Sadece kendi kişisel fikrimdir.

En başarı 100 eğitim vizyoneri arasında yer aldınız. Bundan da bahsedebilir misiniz?

ABD’e kurulmuş bir sivil toplum örgütü var; Global Forum for Education and Learning. Her yıl eğitim ile ilgili dünyanın farklı noktalarından vizyoner olan 100 kişiyi seçiyorlar. Bununla ilgili ben de 2020 için Dünyadaki En Başarılı 100 Eğitim Vizyoneri arasında seçildim. Çok gurur duydum 100 isim arasında ABD’nin iyi üniversitelerinden Rektörler dünyadaki yüksek eğitim kurum yöneticileri bulunuyor. Listedeki tek Türk olmak mutluluk verici. 8 ile 10 Aralık tarihinde bu yıl Las Vegas’ta ödül töreni var. 2 sene önce de Dünya Barış Örgütü’nün (Universal Peace Federation) Türk elçisi, sivil toplum örgütleri ve eğitim alanında uluslararası öğrencilere yapmış olduğu katkılardan dolayı seçilmiştim.


Türkiye’den en çok özledikleriniz nelerdir?

Her ne olursa olsun insan memleketini doğduğu toprakları her zaman özlüyor. Memleketimi doğasını, arkadaşlarımı, Paşakonağı yaylasını, mangalda pişen pirzolayı, buz gibi yayla suyunu, çocukken çobanlık yaptığım tepelerde yürümeyi, ezan sesini, Türk bayrağı ve Atatürk resimlerini çok özledim…

ABD’deki Türkiye ile ilgili etkinliklerde sizi görüyoruz...

Türk – Amerikan Toplumunda aktif olmak önemli. Nereden geldiğimizi unutmamalıyız. Burada yetişen Türk gençlerine örnek olma ve Türkiye’yi unutturmamamız gerekiyor. Toplumumuzu diri tutmak ve çocuklarının Türk kültürüyle yetişmesi için derneklerle elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Hepimiz burada birer gönüllü elçiyiz ülkemizin adını iyi temsil edelim başka amacımız yok. Allah birliğimizi, bayrağımızı daim eylesin.


Son söz sizin lütfen buyurun…

Eğitim ve kariyer hayatım boyunca karşıma çıkan üzerimde emekleri olan başta annem ve babam olmak üzere Okay Özkaya, Enver Yücel, Faik Karakılıç, Necati Azaklıoğlu ve ismini burada yazamadığım onlarca güzel eğitimci ve liderle yol yürüdüm. Kendilerinden çok şeyler öğrendim. Üzerimde emekleri çok. Hepsine minnettarım. Giresun’un en yüksek köylerinden birisi olan Ahurlu Köyü’nden New York’ta uzanan hikayemi bugün sizlerle paylaştım. Hayal etmekten, çok çalışmaktan asla ve asla vazgeçmeyin. İlkelerinizden asla taviz vermeyin. Dürüstlük, alçakgönüllülük ve yaptığınız işi sevgiyle ve aşkla yapmaya devam edin. Amerika’da ülkem adına bir şeyler yapmaya gayret gösteriyorum. Sağlıcakla kalın. Çok teşekkür ederim.