Son on gün içinde kime; “nasılsın” diye soruyorsam ilk kelimeleri "yorgunum.!’’

Yaş alma ile geçen yılların yorgunluğu ile ilgili bir yorgunluk değil bu.

Çoluk çocuk, genç ergen, yetişkin çoğunluğun hissettiği tek ruh hali; “yorgunluk.!’’

İlkbaharın gelişinden değil. Yeni bir mevsime geçişten değil.

Çiçeği burnunda bir genç, gençliğinin baharında; “Ruhum zehirlenmiş’’ diyor.

Ergenliğe geçmek üzere olan çocuk yada yetişkin yorgunum diyor.

İlköğretim öğrencisi çocuk, çok ders çalıştığı ev ödevlerini yaptığı için değil; “canım sıkılıyor ben yorgunum!” söyleyiveriyor.

***

Orta yaş üzeri insanlar; “Çok şükür iyiyim’’ dediğinde neyse ki; iyi olanlar var diye mutlu oluyorum.

Peki; çocuk yaştan başlayan bu yorgunum ifadesi neden bir virüs gibi ruhlara, bilinçlere yerleşmiş durumda?

Peki; bu yorgunluk psikolojik ve fizyolojik olarak nedir?

Yorgunluk her insanın zaman zaman yaşadığı bir durumdur. Ancak bu yorgunluk dile dolanmış, bilinçaltına yerleşmişse insanın yaşam biçimi olma yolunda kişiyi esir alınca tehlike o zaman başlıyor.

Yorgunum, yorgunum dedikçe kişi bu durumu sahiplenip sevince ciddi sıkıntılar burada ortaya çıkıyor.

Kişisel yorgunluğun yanı sıra toplumun hissettirdiği bulaşıcı yorgunluk tüm iletişimleri, ilişkileri tehdit ediyor.

En acısı da; insanların yoğunluktan, üretirken değil düşünüp saatlerce yerinden kalkmadan tüketirken yorulması.

Kilometrelerce yürüyüp ayaklarımızın yorulmasıyla değil, yerimizde oturup kadere, topluma sisteme sitem ederken yorulup, ruhumuzu zehirlendirmemiz.

En küçük yanılgıda, yanılmada yılmışlığımız, tükendiğimizi hissedip; “yorgunum” deyip kendimize küsme şımarıklığını alışkanlık haline getirmememiz.

Acaba gerçekten yorgun muyuz yoksa laf gelişi iyiyim deme yerine işimize öyle geldiği için tembellik edinip yorgunum mu diyoruz?

Yaşamımızı tehdit eden bu yorgunluk ve sonrası stres, kaygı, uyku sorunları, beslenme sorunları ile bizi karamsarlığa, yalnızlığa iten durumdan bir an önce kurtulmamız gerek.

Bunun için önce zihnimizi sonra bedenimizi rahatlatmamız gerekiyor. Bu önemli rahatlama ile alışkanlık edindiğimiz “ben yorgunum” depresyonundan rahatlıkla kurtulabiliriz.

Zihni rahatlatma:

Yavaşça derin bir nefes alın. Veya rahatlamak için başka bir nefes egzersizi deneyin.

Ilık bir banyo yapın.

Dinlendirici bir müzik dinleyin.

Sağlığınıza, sevdiklerinize, varlığı size iyi gelen dostlarınız var olduğu için dua edin, şükredin.

Evcil bir hayvan besleyin.

Farkındalık meditasyonu yapın.

Farkındalık meditasyonunun amacı dikkatinizi hemen şu an gerçekleşen şeylere odaklamaktır. Örneğin, vücudunuzu dinleyin. Nefesiniz hızlı, yavaş, derin ya da sığ mı? Trafik sesi gibi sesler duyuyor musunuz yoksa sadece sessizlik mi duyuyorsunuz.? Amaç, değiştirmeye çalışmadan sadece ne olduğunun, ne yaptığınızın farkına varmaktır.

Ailenizle konuşun, birlikte vakit geçirin.

Arkadaşlarınızla görüşün, tartışın, fikirlerinizi anlatın onlardan kabul görmeden çok kendinizi öncellikle kabullenin.

Kendinize güvenin. İçinizde var olan enerjiyi bastırmayın. Kendinizin her büyük zorlukta başarıyı gösterebilecek yetenek ve özelliğin kendinizde bulunduğuna inanın.

Kitap okuyun. Okuduklarınızı paylaşın.

Yazı yazın. Bazı insanlar hissettikleri hakkında bir şeyler yazdıklarında rahatlarlar. Bunun bir yolu günlük tutmak olabilir.

Güdümlenmiş görsellik uygulamaları kullanın. Güdümlenmiş görsellik uygulamalarıyla kendinizi belli bir ortamda hayal ederek daha sakin ve rahat hissedebilirsiniz.

Bedeni rahatlatma:

Spor yapın.

Evde yoga yapmak için kitaplar ve videolar edinebilir ya da bir yoga kursuna gidebilirsiniz.

Kas gevşetmeyi denetin. Bu yöntem kas gruplarını germe ve gevşetmeyi içerir. Aşamalı kas gevşetme kaygıyı ve kas gerginliğini azaltabilir. Eğer uykuya dalmakta güçlük çekiyorsanız, bu yöntem uyku sorunlarını çözmeye de yardımcı olabilir. Kaslarınızı gevşettiğiniz zaman vücudunuz uykuya dalmayı kabul etmesini söyleyen bir sinyal alır.

Ne kadar kaliteli uyku alırsanız o kadar zinde uyanır, yorgunluktan uzaklaşmış olursunuz.

Yürüyüş yapın ya da başka etkinliklerde bulunun. Zevk aldığınız şeyler yapmaya zaman ayırarak rahatlayabilirsiniz.

Beslenmenize dikkat edin. Sigara, alkol ve kafein içermeyen içecekler için.

Zihninizi, bedeninizi yorgunluktan kurtarmak için her şey den önce kendinizi sevin, sevgi dolu yaşam biçimi ile artık “yorgun değilim” deme keyfini yaşayın.