Gerçek ahlak sadece ‘yap’ ve ‘yapma’ emirlerinin uygulanmasından ibaret değildir. Gerçek ahlak, bir insanın iç dünyasındaki farkındalığı yükseltme sanatıdır. Bireyin farkındalığı yükseldiğinde yepyeni bir karakter de doğar. Artık birey, sorumluluk sahibi olarak hareket etmeye başlar. Şimdiki an’ı doyasıya yaşamakta ve an’a etkili cevaplar vermektedir. Yeni insanın karakteri gerçeği ayna gibi yansıtır, o artık an’daki gerçekliğe göre eylemlerde bulunur. Böyle bir karaktere ‘ahlaki karakter’ denir. Ahlaki karaktere sahip insan, artık ahlak üstü insan olmaya başlamıştır. Birey olgunlaşmış, yepyeni bir insandır.
Günümüzde ahlaklı olmak sürekli kendini baskılamak demektir ve kendini baskılayan insan acı çekmek zorundadır. Baskılama devam ederse mücadele başlar ve böylece baskılanan şeyler güçlenir. Baskılanmış şeyler bilinçaltında birikir ve kişiyi rahatsız eder. Zihin bölünür ve zihin, baskılanan şeyle çatışmaya başlar. İç savaş başlar ve içsel karmaşa devam eder.
Birey gergin, stresli ve korku dolu olur. Baskılanmış her şey bir gün bomba gibi patlar. İçsel savaşın sona ermesi için kişinin olgunlaşması gerekir. Kendini tanıması ve kendini keşfetmesi gerekir. Olgun insan, kendini anlayan, hatalarını örtbas etmeyen, kendisiyle yüzleşen kişidir.
Dünya Değişim Akademisi’nde uygulanan ‘’Olgun Olma Sanatı’’ Değişim Programı 8 çalışmadan oluşuyor. Her çalışma kırkbeş dakika sürüyor. Her çalışmada olgunluk, olgun olma hali üzerine derin, kapsamlı teorik bilgilendirmeler ve pratik uygulamalar yapılıyor. Pratik uygulamalar nefes, vücut çalıştırma teknikleri ve gerginliği atma tekniklerini kapsıyor. Her çalışmanın uygulanışı dinamik olup, teknikler ardı sıra gelen duruşlardan oluşuyor.
Değişim Teknikleri Değişim Uzmanları rehberliğinde bilimsel, sistematik ve yöntemli şekilde uygulanıyor. Beden hareketleri nefeslerle birlikte dinamik uygulandığında duygu ve düşünceler yatışıyor. Geçmiş ve gelecekle ilgilenmiyorsunuz. Bu da anda ve şimdi kalmayı kolaylaştırıyor. Bedendeki uyuşukluk gidiyor. Böylece canlanıyorsunuz ve enerjiniz yükseliyor.
Çocukluktan dayatılan ahlak kuralları insanı baskılar ve özgürlüğü yok eder. Doğal dürtüler sürekli baskılanır ve kişi sürekli gergin, endişeli, kaygılı, korkulu olur. Böylece kişi, doğal halinden uzaklaşır. Samimiyet ortadan kalkar, kişinin huzuru kaçar. Hayat boyu ahlaklı olmak için çabalamak hayatı israf etmektir. Ahlak çabalanacak bir şey değildir, değişim teknikleri ile tezahür ettirilecek bir olgudur.
Ahlaküstü insan, acı çekmez çünkü farkındalığı sürekli artmaya devam eder. Farkındalık yükseldiğinde acılar da buharlaşır ve varoluşsal düzeye sıçrama gerçekleşir.
Mutlu değişimler..