Beslenme; sağlığı korumak, geliştirmek ve yaşam kalitesini yükseltmek için yapılması gereken bir davranıştır. Beslenme ihtiyacının karşılanması, biyolojik gerekliliğinin yanı sıra psikolojik açıdan da önemlidir. Bireyler öfkelendiklerinde ya da kendilerini baskı altında hissettiklerinde normalden daha fazla yiyecek tüketebilirler. Aynı şekilde heyecanlı ya da aşırı mutlu olduklarında hiç yemek yemeyebilirler. Bunlar, duygusal durumların yemek yeme üzerinde psikolojik etkisi olduğunu açıklamaktadır. Dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını nedeniyle evlere kapandığımız bu süreçte çoğu kişinin kendini yemeğe verdiğini ve kilo aldığını görüyoruz. Peki gerçekten karnınız aç olduğu için mi yemek yiyorsunuz ? Yoksa stres, can sıkıntısı, baskı altında olma, endişe duygularınız yüzünden mi yemek yiyorsunuz ?

Duygusal Açlık Nedir?

Duygusal açlık, duygulara karşılık olarak gelişen aşırı yeme eğilimini anlatan bir yeme bozukluğudur. Bu durumun ; obez bireylerde, yeme bozukluğu olan kadınlarda ve kilo vermek için diyet yapan kişilerde mevcut olduğu bilinmekteydi. Fakat bu yıl pandeminin etkisiyle her kesimden, cinsiyetten ve yaştan insanda bu durumu gözlemleyebilmekteyiz. 

Üzüntü, kaygı, sıkıntı, yalnızlık gibi duygularla baş etmek için genellikle şekerli,çikolatalı, yağlı, fast food tarzı yiyeceklere yöneliyoruz. Çünkü bu besinlerin bize verdiği  kısa süreli mutluluktan yararlanıyoruz.  Fakat zaman içerisinde bu davranışlar sürekli tekrar etmeye başladıkça sağlığımıza zarar veren bir alışkanlık haline geliyor. Bu alışkanlığı kazandıktan sonra ise, her baskı altında hissettiğimizde veya her kaygı duyduğumuzda canımız farkında olmadan bu yiyecekleri istemeye başlayabiliyor. Çünkü beyin artık ‘En ufak bir mutsuzluk halinde yemek ye mutlu ol’ mesajını veriyor. Önemli olan duygusal açlık ile gerçek açlığı ayırt edebilmek ve çok geç olmadan kontrol altına almayı başarabilmektir. 

Gerçek Açlık ile Duygusal Açlık Nasıl Ayırt Edilebilir?

Duygusal açlık bir anda gelir, gerçek yani fiziksel açlık yavaş yavaş hissedilir. 

Duygusal açlıkta hemen o an yemek istersiniz ama gerçek açlık bir müddet bekleyebilir.  

Duygusal olarak açsanız belli bir yiyeceğe yönelirsiniz fakat gerçek açlık hissediyorsanız seçeceğiniz alternatifler daha çoktur. Mesela sadece tatlı yemek istiyorsunuz, sadece koca bir hamburger yemek istiyorsunuz, bunun duygusal açlık olması mümkün. Ama gerçekten karnınız aç olduğu için yemek istiyorsanız çok ayırt etmeden herhangi bir yemeği yemek sizi tatmin etmeye yeter. 

Duygusal yeme sonrası suçluluk hissedebilirken, gerçekten aç olduğunuz için yemek yedikten sonra böyle bir suçluluk hissetmezsiniz.  

Duygusal açlıkta doygunluk hissi gelmezken gerçek açlıkta doyduğunuzu hissedersiniz. Fiziksel olarak midenizin dolu olduğunu bildiğiniz ama kendinizi hala aç hissettiğiniz her an duygusal açlık yaşıyor olabilirsiniz.

Her hafta başında diyete başlayarak hafta ortasında bozuyorsanız, sabah kararlılıkla başlanan beslenme programlarını gün içerisinde tatlı krizi yaşayıp bırakıyorsanız, kilo veremiyorsanız, verdiğiniz kiloları koruyamıyorsanız veya yeme atakları yaşıyorsanız duygusal açlıkla karşı karşıya olma ihtimaliniz yüksektir.  

Duygusal Açlığı Önlemek İçin Neler Yapılabilir? 

Kendinize soru sorarak işe başlayabilirsiniz. Midemde açlık hissi var mı? Karnım gurulduyor mu? Stres, öfke, sıkıntı halinde miyim? Neden yemek istiyorum?  Buzdolabının veya mutfak kapısının üzerine, size farkındalık sağlayacak bu sorulardan birini not olarak yazabilirsiniz.

Eliniz cips paketine giderken, gerçekte ihtiyacım olan ne? Eğlenmek mi, sevgi görmek mi, mutlu olmak mı, kafa dağıtmak mı?  Sorunun cevabını bulursanız çözümü bulmanız kolaylaşır. 

Hissettiğiniz duygulardan dikkatinizi biraz olsun dağıtabilmek size iyi gelebilir. Kendinize yeni bir hobi edinmek, filmler, kitaplar bulmak, belki biraz müzik açıp dans etmek, spor yapmak, evinizi temizlemek, kişisel bakım yapmak, bahçe işleriyle uğraşmak, bir arkadaşınızı arayıp sohbet etmek dikkatinizi dağıtmak için kullanabileceğiniz yöntemlerden sadece birkaçı.

Duygusal açlık hissi gelince kendinize 10 dakika süre tanıyın, ertelemeyi öğrenin. O sırada su için, bir kaç hareket yapın, isteğinizi bekletin. 

Sağlıksız besinlerle sağlıklı besinlerin yerini değiştirin. 

Kendinize engel olamıyorsanız sadece birkaç çatal yiyin. Çünkü zihin yaklaşık 4 ısırıktan sonra en yüksek noktasında bu besini hatırlıyor ve yemekten alınan keyfi zihinde saklıyor. Böylece hem daha az miktarda yiyip hem isteğinizi yerine getirmiş oluyorsunuz. 

Eğer yemeğe yönelme duygunuz can sıkıntısından çok daha fazlasıysa bir uzmandan yardım almayı unutmayın.