Sevgili dostlarım güzel günler !

GERÇEĞİ GÖRMEK İÇİN DAMDAN DÜŞMEK Mİ GEREK!

Ne yazık ki Osmanlı İmparatorluğunun çöküş döneminde ,
eğitimsiz halk karanlıkta yolunu bulamıyor (hakeza erkek evlatları ve eşlerini sürekli savaşa gönderiyor bu kesimdeki halk.)
Diğer yandan azınlık askerlikten muaf olduğu için zevkü sefa içerisinde İmparatorluk nimetlerinden faydalanıyor.

İşte tam nimetlerden faydalanan bu azınlık ve onlarla birlikte olan vatan hainleri:”İNGİLİZ HİMAYESİ ve ABD MANDASININ kabul edilebilir olduğunu söylüyorlardı 1918 sonrası .

Bugün malum virüs yüzünden sosyal ilişkilerimiz zayıflamış,kısmen tecrit olmuş durumdayız. 

Ama unutmamalıyız ki!
En ölümcül virüs “nefret,kötülük,hırs,gıybet,menfaat...”
Ve hepsinin tepesinde “SEVGİSİZLİK VİRÜSÜ”.
Elbette bu halk ile ilgili.

Halkı kaynaştırıp,mutlu edecek olan yönetenlerdir;farklı görüşlerde olsalar da.
EĞİTİM ,ADALET GİBİ HALKI MİLLET OLARAK KAYNAŞTIRMANIN EN ÖNEMLİ UNSURUDUR.
YÖNETENLER HUKUKTA EYLEM PLANI HAZIRLIYORLAR İYİLEŞTİRME İÇİN,

FATİH SULTAN MEHMET HAN DER Kİ:
“Aklı öldürürsen ahlak da ölür.Akıl ve ahlak öldüğünde millet bölünür.Kadıyı satın aldığın gün adalet ölür.Adaleti öldürdüğün gün Devlet de ölür.”

 ADALET ÖNEMLİ ADALETİ KAVRATACAK EĞİTİM DAHA DA ÖNEMLİ. 

Dün “Tıp Bayramı”nedeni ile yayınladığım makaleye bir arkadaşım yorum yazmış:
“Bir ilahiyatçının TIP FAKÜLTESİ DEKANI olarak atanmasına ne diyorsunuz ?”

YANLIŞ DİYORUM EHİL OLMADIĞI BİR HUSUSTA ATADIĞINIZ KİŞİ ne kadar iyi olursa olsun ;bilmediği hususta liyakati yoktur-ehliyeti yoktur . 
“Basiretsiz -liyakati olmayan “yöneticiler atamış ve hata yapmış olursunuz iyi niyetli olsanızda.
...
Geçmişe gidelim gurur duyduğum tarihlere.

Sessiz sedasız geçti Mustafa KEMAL’in HARBİYE’ye 1283 numara ile kaydolduğu 13 Mart 1899 tarihi üzerinden.
122 yıl önce Mustafa KEMAL Harbiye’ye bir çok sınavı başarı ile geçerek kaydolmuştu.
Şimdilerde o tarihlerdeki kurumun o tarihteki kurumsallığı kalmadı.
...
Ve yine MUSTAFA KEMAL’İN kısa zamanda gerçekleşmiş bir öngörüsü tarihten.

Olay 15 Mart 1920’de gerçekleşir.
O zamanlarda “İngiliz himayesi”,”Amerika mandası”isteyen işbirlikçi-vatan hainleri ve yağcı-yalakaların,
günümüzdeki ayna görüntüleri beşerlere ithaf olunur...

15 Mart 1920 tarihinde 
“Meclis-i Mebusan”İSTANBUL'da toplanır.
ATATÜRK uyarmıştır;
"Gitmeyin,tutuklanacaksınız;
MECLİSİ ANKARA'da toplayalım”demiştir.
Dinlemezler!

15 Mart 1920'de İstanbul'da açılan 
Meclis'i Mebusanı basan İngiliz askerleri,
150 Türk Aydınını tutuklarlar;
Üstelik yerlerde sürükleyerek zindana götürürler.


23 Nisan 1920'de ANKARA'da açılır TBMM
VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK iki sene sonra ,
Kurtuluş savaşında esir alınan İngiliz esirler ile yerlerde sürüklenen aydınlarımızı takas ederek Ankara'ya getirir...

Tarih ders alınırsa yol alınır;
Zindansız günlere doğru.

Av.Tülay Bekar