KKTC Ekonomi ve Ticari İşler Teknik  Komite Başkanlığınâ,

Sayın Başkanım,

KKTC Ekonomi ve Ticarî İşler Teknik Komite Başkan Vekili Vedat Yorucu'ya Face Book'ta gönderdiğim mesaj metnini aşağıda paylaşıyorum. Sevgi ve saygılarımla.                                                                                                                                                                       

"Efendim,

“Kıbrıslı Türklerin” bundan böyle GKRY’deki bankalarda hesap açabileceklerine dair haberi “müjde” olarak vermenizi hayret, üzüntü ve endişe içinde okudum.

KKTC ve Türkiye "egemen eşitlik temelinde iki devletli çözüm" hamlesini yapalı iki buçuk seneden fazla oldu. Açıklanan hedef söylemde kaldı.

KKTC hâlâ çözüm hedefi "federal devlet" olan BMGS’nin “iyi niyet" (good offices) çerçevesinde BM ile temas ve görüşmelerini sürdürüyor. 

UNFICYP, "Kıbrıs Cumhuriyeti'nin" rızasına bağlı olarak ve KKTC'nin rızası alınmadan KKTC topraklarında varlığını sürdürüyor. Maraş'ın statüsünü kontrol görevine devam ediyor.

KKTC, AB ve BM işbirliğinde ihdas edilen "iki toplumlu komiteler" içinde kalmaya devam ediyor. Sizlerin bu Komitelerin adını "iki taraflı" olarak değiştirmeniz, işin mahiyetini değiştirmiyor.

Bu Komitelere "iki devlet" değil,   yok hükmünde ve sözde dediğimiz "Kıbrıs Cumhuriyeti'nin" (KC) "iki toplumu katılıyor". Bu katılımınız BMGS'nin raporlarında yer alıyor. Bu raporları dünya okuyor. Uluslararası camianın edindiği kanaat Kıbrıs'ta federal çözüm yönünde işlerin BMGS'nin "iyi niyet görevi" çerçevesinde ve KC’deki iki toplum arasında iyi gitmekte olduğudur.

Bütün bu mekanizmaların amacı "federal çözümü" kolaylaştırmak için iki toplumu birbirine yaklaştırmak, yakınlaştırmaktır.

Annan Plânı’ndan sonra AB’nin “Kıbrıs Türk Toplumu’na” yardım için aldığı kararlar, oluşturduğu Tüzükler, kurduğu mekanizmalar devam ediyor.

Kıbrıs Cumhuriyeti nezdindeki ve GKRY’de yerleşik Büyükelçiliklerden Slovakya ve İsveç Büyükelçilikleri hadlerini aşarak iki toplumu muhtelif alanlarda birbirine yakınlaştırmak böylece sözde Federal çözümün elde edilmesine katkıda bulunmak üzere iki toplumlu faaliyetlerde bulunuyor. KKTC iktidar Partisi bile bu faaliyetlere katılıyor.

Zaten Kıbrıs Türk halkı içinde, KKTC vatandaşları içinde çok sayıda aynı zamanda "Kıbrıs Cumhuriyeti" vatandaşı vardır. Ceplerinde "KC" pasaportuyla dolaşmaktadırlar. Şimdi bir de KKTC vatandaşları KC Bankalarında hesap açar, birikimlerini orada muhafaza ederlerse artık KKTC'nin ve Türkiye’nin iki bağımsız ve egemen devlet arasında bir çözüm hedefi ortadan fiilen ve siyaseten kalmış olur.

Benim mensup olduğum kuşak   Kıbrıs konusunu 1950'li yılların başından itibaren "millî dava" olarak görmüş ve o şekilde benimsemiştir.

40 sene süren meslek hayatımda, 1963 Aralık sonundan itibaren uluslararası plânda "Kıbrıs Türk azınlığı" olarak  anılan ve Kanlı Noel’den sonra Ada’nın yüzde üçü genişliğindeki ceplere sığınmış ve orada ekonomik ve askerî abluka altında yaşamaya mahkûm edilmiş olan   Kıbrıs Türk halkının, adım adım, aşama aşama "Genel Komite", "Geçici Kıbrıs Türk Yönetimi", "Otonom Kıbrıs Türk Yönetimi", "Kıbrıs Türk Federe Devleti" statülerinden geçerek   nihayet "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti" olarak kendi egemen ve bağımsız Devlet statüsüne kavuştuğuna dosya başında ve sahada tanıklık etmişindir. 

Bütün bu ileri adımlar, Kıbrıs Türk halkının  Dr. Fazıl Küçük ve Rauf R. Denktaş önderliğinde ve Türkiye'nin fedakâr desteğiyle gösterdikleri efsanevî direniş, Kıbrıs Türk mücahit kardeşlerimizin ve Mehmetçiklerimizin canı ve kanı pahasına; Türkiye'de ilgili siyasetçilerin, bürokratların gece gündüz yaptıkları mesai sayesinde atılabilmiştir.                                                                                                                                                                                                                                                                                                                     

Temennim odur ki, bundan böyle Kıbrıs Türk halkının GKRY bankalarında hesap açabileceklerine dair kahredici "müjdeler" vermek yerine, Türk Milleti'nin ayrılmaz parçası olan Kıbrıs Türk halkının göstermeğe devam edeceği vatanseverlikle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin ilelebet yaşatılması yolunda atılan adımların, elde edilen başarıların müjdesini vermek siz gençlere, hepimize, Türk Milleti'ne nasip olsun!

Unutmayalım ki, BMGK 1974’ten bu yana Ada’da “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin” temelinde ve çatısı altında gerçek olmayan bir federal çözüm hedefi doğrultusunda çalışmaktadır. Rum tarafı en son ve somut örneği 24 Nisan 2004’te olmak üzere, çeşitli federal çözüm teşebbüslerini akamete uğratmıştır. Çünkü onların gerçek hedefi Ada’da siz soydaşlarımız, kardeşlerimiz için “osmosis” sağlayacak bir çözüm şeklidir. Sizlere GKRY bankalarında hesap açma imkânını “lütfen” sağlamaları da böyle bir niyetin tezahürüdür.

Sevgi ve saygılarımı sunarım.