Türkiye Bilimler Akademisi'nin (TÜBA), 2018 yılında Ankara Hacettepe Üniversitesi'nde düzenlenen TÜBA Nükleer Enerji Paneli'nde ele alınan konuları içeren Nükleer Enerji Raporu, 2 buçuk yıl sonra yayımlandı. 

Türkiye'de nükleer enerji potansiyeline ve yatırımlarına, yapımı süren Akkuyu ve Sinop'ta kurulacak nükleer santrallerde kullanılacak yakıtlara ilişkin çok ilginç bilgiler içeren raporda Prof. Dr. Saleh Sultansoy, 'Yeşil Nükleer Enerji Kaynağı Toryum' başlıklı sunumunda, Türkiye açısından çok önemli önerilerde buluyor. 

Akkuyu ve Sinop nükleer santrallerinde kullanılacak yakıtta dışa bağımlı olmamak için, bu santrallerde ve yeni kurulacak diğer santrallerde yakıt olarak mutlaka toryum kullanılması öneriliyor.

Türkiye Bilimler Akademisi'nin (TÜBA) Nükleer Enerji Raporu'nda, Türkiye'nin rezerv bakımından dünyada ikinci sırada olduğu toryum, yeşil nükleer enerji kaynağı olarak gösteriliyor.  

Yıllar önce, “Isparta uçak kazası”nda kaybettiğimiz Prof. Dr. Engin Arık da, nükleer enerji santrallerinde yakıt olarak toryum kullanarak, çevre kirliliği oluşturmadan, Türkiye’nin enerji ihtiyacını sonsuza kadar karşılamanın mümkün olduğunu savunmuştu. Arık Hocamızı ve ekibini rahmet ve saygıyla anıyoruz. 

Pekçok gazetenin dikkatinden kaçmışken, gazetedeki arkadaşlarımız, ülkemiz açısından çok önemli olan bir haberi geniş bir şekilde sayfalarımıza taşımışlar, konuya gündemde tutmaya çalışmışlar. Kutluyorum arkadaşlarımızı..

Konu toryum. Yapımları hızla sürdürülen Akkuyu ve Sinop nükleer enerji santrallerimizde yakıt olarak uranyum yerine toryum kullanılmasının yeniden gündeme getirilmesiydi. 

TÜBA'nın 2018 yılında Ankara Hacettepe Üniversitesi'nde düzenlenen TÜBA Nükleer Enerji Paneli'nde ele alınan konuları içeren Nükleer Enerji Raporu, 2 buçuk yıl sonra yayımlandı.

Türkiye'de nükleer enerji potansiyeline ve yatırımlarına, yapımı süren Akkuyu ve Sinop'ta kurulacak nükleer santrallerde kullanılacak yakıtlara ilişkin çok ilginç bilgiler içeren raporda Prof. Dr. Saleh Sultansoy, 'Yeşil Nükleer Enerji Kaynağı Toryum' başlıklı sunumunda, Türkiye açısından çok önemli önerilerde buluyor.

Akkuyu ve Sinop nükleer santrallerinde kullanılacak yakıtta dışa bağımlı olmamak için, bu santrallerde ve yeni kurulacak diğer santrallerde yakıt olarak mutlaka toryum kullanılması öneriliyor.

Türkiye Bilimler Akademisi'nin (TÜBA) Nükleer Enerji Raporu'nda, Türkiye'nin rezerv bakımından dünyada ikinci sırada olduğu toryum, yeşil nükleer enerji kaynağı olarak gösteriliyor.  

ÖNÜMÜZDEKİ 10-15 YILDA TORYUM ÖNE ÇIKACAK

TÜBA raporunda, son yıllarda toryumun nükleer yakıt olarak kullanımıyla ilgili çalışmaların hız kazandığı belirtilen raporda, birçok ülkede ulusal programlar başlatıldığı ve uluslararası işbirliği oluşturulduğu vurgulanıyor.   Toryumun önümüzdeki 5-10 yılda, daha güvenilir erimiş tuz reaktörlerinin (Molten Salt Reactor-MSR) 10-15 yılda, asıl yeşil nükleer enerji temin edecek hızlandırıcı sürümlü sistemlerin (Accelerator Driven System-ADS) 15-20 yılda hayata geçileceği öngörülüyor.

BOR REZERVİMİZ SONSUZA KADAR YETER 

Raporda, ülkemiz toryum rezervlerinin, Türkiye’nin enerji ihtiyacını bin yıllar boyunca karşılamaya yeterli olduğu belirtiliyor. Bu nedenle, toryumla ilgili 2003 yılından itibaren kabul edilen Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu (BTYK) kararlarının acil olarak uygulanması isteniyor. 

Bu satırları okuyunca, Türkiye’nin enerji ihtiyacını sonsuza kadar karşılayacak toryum santralleri kurmak üzere yola çıkan Prof. Dr. Engin Arık Hocamı ve ekibini rahmet ve minnetle andık. Cern’deki Tanrı Parçacığı’nı bulmak amacıyla yapılan deneylere çağrılan iki Türk bilim insanından biri olan Prof Engin Arık, nükleer enerji üretiminde toryum kullanacak nükleer enerji santrallerinin Türkiye’nin enerji sorununu sonsuza kadar çözeceğini ve hiçbir şekilde çevre kirliliği oluşturmayacağını söylüyordu. 

Engin Arık Hocam, bu bilimsel gerçeği devleti yönetenlere anlatabilmek ve inandırabilmek için 6 yıl boyunca bıkmadan, usanmadan çalışmıştı. 6 yıllık uğraş sonunda, iç ve dış engellemeleri aşmayı başaran Arık Hocam, son olarak Isparta’da, ekibiyle birlikte biraraya gelecek, çalışmanın ayrıntılarını belirleyerek hemen işe başlanacaktı. Engin Arık Hocam ve ekibi, yalnız bizde değil, tüm dünyada, “ülkesinin enerji sorununu sonsuza kadar çözen bilim insanları” olarak anılacaklardı. 

Türkiye’nin enerji sorununu sonsuza dek çözecek santralleri hayata geçirmesi, Türkiye’ni ekonomik ve siyasi yönden tam bağımsızlığa kavuşması demekti. Bu olasılık, Türkiye’yi yörüngesinde tutmak isteyen, Türkiye’nin toryum rezervlerini bir şekilde kontrol altına alma hesapları yapan birilerini çok rahatsız etti. 

Engin Arık Hocamızın ve ekibinin, Türkiye’nin enerji sorununu sonsuza dek çözmek üzere Isparta’ya gitmek üzere yola çıktıkları gün, bugün bile ayrıntılarını tam bilemediğimiz bir felaket yaşadık. Türkiye, kendini, enerji konusunda dışa bağımlı olmaktan kurtaracak, ekonomik ve siyasi olarak tam bağımsızlığa kavuşturacak o adımı atamadı. Attırmadılar, izin vermediler. 

İnanılır gibi değil.. Engin Arık Hocamı ve ekibi, kendilerini Isparta’ya götürecek Türk Hava Yolları’na ait uçaktan alınmış, Belçika’da getirilen kiralık uçağa bindirilmişlerdi. O, kalpleri vatan millet sevgisiyle çarpan bilim insanlarımızı taşıyan kiralık uçağın motörleri Isparta’ya iniş yaparken arızalanmış ve çevredeki dağlara düşerek parçalanmıştı. 

O bizleri kahreden, geleceğimizi karartan bu olay tarihe, “Isparta uçak kazası” olarak geçti.

Kimse inanmadı, ama Engin Arık Hocamı ve çok değerli ekibini kaybetmiştik.

 Bizde bir atasözü vardır; “Köylü hiçbir zaman yumurtalarının hepsini aynı sepete koymaz” der. Biz, o altın yumurtalarımızın hepsini aynı sepete koymuştuk. Bu sayfada enerjiye ne bedeller ödediğimize ilişkin çizelgeler de var; Prof. Dr. Saleh Sultansoy raporuna bu çizelgeleri de eklemiş. 

Toryumla çalışacak nüklleer enerji santrallerini hayata geçirdiğimizde, enerji ithalatına ödediğimiz yüzmilyarlarca dolar cebimizde kalacağı gibi, enerji, en önemli ihraç kalemlerimizden biri olabilir. 

ENGİN ARIK HOCANIN NÜKLEER SANTRALLERİ TEHLİKELİ DEĞİL MİYDİ? 

Arık Hoca, uranyuma değil de, toryuma bağlı nükleer santrallerin Türkiye'yi, elektrik enerjisi üretiminde, petrol ve doğalgaza bağımlı olmaktan ebediyen kurtarabileceğini yıllar önce Özdemir İnce üstadımıza anlatmıştı. 

Türk Ulusal Hızlandırıcı Projesi'nin önderlerinden olan Arık Hocamızın anlattıklarını, Sayın İnce'nin 27 Temmuz 2002 tarihli yazısından özetle aktaralım: 

"1828'de Berzelius tarafından keşfedilen ve radyoaktifliği 1898'de Madam Curie tarafından ortaya çıkarılan bu element, torit, torianit ve monazit gibi cevherlerin içinde bulunan ve uranyumdan üç kat daha fazla rastlanan bir metal. Doğal toryum tümü radyoaktif olan izotoplarının karışımından oluşur. Toryum-232, bir kuluçka reaktörle, elektronükleer sanayi için önemli bir enerji kaynağıdır." 

"(...) Türkiye, dünya toryum rezervlerinin hemen hemen yarısına sahip. Gerçekten de Avustralya'da 300 bin ton, Hindistan'da 290 bin ton, ABD'de 160 bin ton,Kanada'da 100 bin ton,Güney Afrika'da 35 bin ton, Brezilya'da 16 bin ton toryum bulunmasına karşılık, Batı Anadolu'da 800 bin ton toryum bulunmakta.”

Özdemir İnce üstadımızın aklına takılan bazı soruları Cennetmekan Arık Hocamız şöyle yanıtlamış: 

"-Toryum nükleer enerji reaktörleri çalışmaya başladı diyelim, elimizdeki toryum rezervinin ömrü ne? 

-Ebediyen diyebiliriz." 

Toryum rezervlerimizin elektrik enerjisi üretiminde bize ebediyen yetebileceğini söylemesi, Engin Arık Hocamızın ve ekibinin iyi saatte olsunlar tarafından takibe alındığı kuşkularına ağırlık kazandırıyor. Dünya siyasetine ve ekonomisine egemen olan petrol ve doğalgaz devlerinin hiç de hoşuna gitmeyen bir buluştu bu. Projenin hayata geçirilmesi engellenmeliydi. Türkiye, pek çok ülkeye 'kötü örnek' olabilirdi.. Gereği yapıldı.. 

BU OLAYDA BÖYLE BİR OLASILIK VARSA... 

Bakın, üç nükleer fizikçisini Isparta uçak kazasında (!) kaybeden Doğuş Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mithat Uysal ne diyor: 

"Aselsan'da üç mühendisin önce intihar ettikleri söylendi. Sonra olayın intihar olmadığına dair ciddi ipuçlarına ulaşıldı. Bu olayda böyle bir olasılık varsa, Isparta'daki uçak kazasında da olabilir. Kaybettiklerimiz Türkiye'nin çok önemli projelerinde çalışıyorlardı." 

6 nükleer fizikçimizi kaybettiğimiz olay bir kaza olamaz iddiaları ağırlık kazanırken, nükleer enerji karşıtlarının yaygaraları da giderek yoğunlaşıyor: "Çocuklarımıza ölümcül bir miras bırakmayalım!" Bu konuda Arık Hocamızın söyledikleri çok başka gerçekleri ortaya koyuyor; Özdemir İnce'nin aynı yazısından dikkatlice okuyalım: 

"Bizim rezervlerimiz zaten toryum 232. Yüzde yüz oranda oksitlenmiş durumda toryum içeriyor. Kurşun hedef dediğimiz şey, içine toryum konulan bir muhafaza, bir kap, silindirik biçimde, boru biçiminde olabilir. Üzerine hızlı proton gönderildiği için 'hedef' olarak adlandırılıyor. Bu tip reaktörlerin eskileriyle karşılaştırılmaları mümkün değil. Kesinlikle patlama tehlikesi yok. 

Çernobil benzeri bir tehlikenin yaşanması mümkün değil. Radyoaktif kalıntı minimum nispetinde. Bu da nötronlarla yok edilebiliyor. Reaktörün fişini çektiğinizde, her türlü işlem duruyor. Doğa kirlenmiyor, minimum atık da uzun ömürlü değil.”

Toryumun nükleer reaktörlerde tehlikesiz bir yakıt olarak kullanılabileceği 1993 yılında kanıtlanmış. Bu konudaki çalışmaları ve başarılarından dolayı, Prof. Dr. Engin Arık, ertesi yıl Nobel'e aday gösterilecekti. Evrenin başlangıcındaki Big Bang sırlarının çözülmeye çalışıldığı Cern (European Center for Nucleer Research)'deki dev laboratuarda toryumla ilgili araştırmalar sürüyor. 

Engin Arık Hoca'nın, enerji konusunda Türkiye’yi dışa bağımlı olmaktan kurtaracak, Türkiye'yi pekçok alanda şahlandıracak projesi unutulmaya terkedilmemeli. Bu proje ne pahasına olursa olsun hayata geçirilmelidir. 

2010 yılında Rusya ile yapılan anlaşmaya göre, Akkuyu nükleer enerji santrali 4 800 kurulu güce sahip 4 reaktörden oluşacak. Akkuyu’da kurulmakta olan ve Sinop’ta kurulacak olan nükleer enerji santrallerinde ne tür yakıt kullanılacağı henüz netleşmiş değil. Küçük bir not: Akkuyu santralinin küçük ortaklarından Rus enerji şirketi Inter RAO, geçen Nisan’da, yüzde 0,82’lik hissesini 1 milyar rubleye (13.5 milyon dolar) satmış. 

Rahmetli Engin Arık Hocanın düşlediği toryumla enerji üreten nükleer santraller, Türkiye'nin biranda silkinmesini sağlayabilecek bir projeydi. Nükleer enerji üretiminde toryum kullanmanın Türkiye’ye sağlayacağı yararları bizden başka herkes görüyor.. Beyler, uyanalım artık; yoksa, Arık Hoca bize hakkını helal etmeyecektir.

Son 11.2.2021