HAKAN KANBUROĞLU

Geçen gün spordan çıkıp arkadaşımla ne yemek yesek diye düşündük, canımız köfte çekti ve karşımızda bir köftecinin olduğunu fark ettik. Hiç düşünmeden girelim dedik. Mekana girer girmez tahta masalarla süslü, ahşabın hakim olduğu bir atmosferle karşılaştık. Gözünüzün önünde hazırlanmış köfte, sucuk, envaiçeşit kırmızı ve beyaz etin olduğu kasap reyonu gözlerimizi büyülemişti. Biz de et severler olarak köfteden kırmızı ete kadar sipariş verdik. Alt katta mangalda pişirilen yiyecekler, dışarıya ya da restoranın üst katında servis ediliyor. Evde pişirme derdin ve koku derdin olmadan çok uygun bir fiyata uğraşmadan et yiyorsun. Evdeki ve kasaptaki maliyetle hemen hemen aynı fiyat. Yetkili Erol Erder ve çalışanlardan Ece hanımın ilgisi ise restoranın diğer bir artısı, muazzamlar. Yemek sonunda tahinli Hayrabolu tatlısını ise yemeden mekandan ayrılmayın diyenlerdenim. Beylikdüzü Gürpınar yolunda olan bu restoran etin çeşitlerini sevgiyle sunarken, çay ikram ederek sohbet etmenizi ihmal etmiyor. Bu arada söylemeden geçemeyeceğim; dört gün üst üste gittik ve 2 kilo almışım, lezzetini siz düşünün.