Theresa May’in koltuğuna oturan Johnson’ın, İngiltere’de Brexit referandumuyla başlayan siyasi ve ekonomik belirsizliklere çözümler üretmesi gerekiyor. İngiltere’nin yeni Başbakanı Johnson, Downing Street 10 numaralı kapı önünde yaptığı ilk konuşmada, “Bana güvenin, her sorunu çözeceğim” diyordu.  

Boris Johnson’ın önündeki sorunlar dizisi öyle kolayca çözülebilecek konular değil. Çünkü, Brexit konusu, yalnızca İngiltere’nin sorunu değil. Brexit kamuflajının arka planında, küresel aktörler arasında, küresel egemenlik konusunda amansız bir savaş yaşanmakta. Bu savaş, karşılıklı cephelerde yar alan küresel aktörlerin kimlikleri ve amaçları nedeniyle, bütün dünya ülkelerini yakından ilgilendiriyor. 

Boris’e muhalefet edenler, özellikle İngiltere’nin Pentagon’un dümen suyuna girerek, İran savaşında taraf olma tehlikesine dikkat çekiyorlar.

İngiltere’nin AB’den ayrılma (BREXİT) sürecini yönetemeyerek istifa etmek zorunda kalan Başbakan Theresa May’in koltuğuna “Bizim Boris” Johnson oturdu. 

“Bizim Boris” dememizin nedeni, İngiltere’nin yeni başbakanının yabancımız olmamasından kaynaklanıyor. Boris Johnson, Osmanlı İmparatorluğu’nun öldürülen son Dahiliye Nazırı Ali Kemal’in torunu Stanley Johnson’ın oğlu. Damat Ferit Paşa hükümetlerinde Dahiliye ve Maarif nazırlıkları yapan Ali Kemal’in babası Hacı Ahmet Rıza Efendi de, Çankırı’nın Kalafat Köyü’nden..

Theresa May’in koltuğuna oturan Johnson’ın, İngiltere’de Brexit referandumuyla başlayan siyasi ve ekonomik belirsizliklere çözümler üretmesi gerekiyor. İngiltere’nin yeni Başbakanı Johnson, Downing Street 10 numaralı kapı önünde yaptığı ilk konuşmada, “Bana güvenin, her sorunu çözeceğim” diyordu.  

Boris Johnson’ın önündeki sorunlar dizisi öyle kolayca çözülebilecek konular değil. Çünkü, Brexit konusu, yalnızca İngiltere’nin sorunu değil. Brexit kamuflajının arka planında, küresel aktörler arasında, küresel egemenlik konusunda amansız bir savaş yaşanmakta. Bu savaş, karşılıklı cephelerde yar alan küresel aktörlerin kimlikleri ve amaçları nedeniyle, bütün dünya ülkelerini yakından ilgilendiriyor. 

BREXIT YALNIZCA İNGİLTERE’NİN SORUNU DEĞİL

Brexit konusu, İngiltere’nin, eski arka bahçesi saydığı Ortadoğu pastasından daha büyük bir pay koparma çabasıyla ilgili. 

Brexit konusu, Pentagon ile Beyaz Saray arasında yaşanmakta olan rekabetle ilgili.

Brexit konusu, ABD derin devleti ile Çin arasında Yeni İpek Yolu bağlamında yaşanan küresel egemenlik mücadelesiyle yakından ilgili.

Brexit konusu, “Pentagon karşısında benim de bir silahlı gücüm olsun” diyen Rothschildlerin Fransa ve Almanya önderliğinde bir Avrupa Ordusu (PESCO) kurma girişimleriyle ilgili. 

Brexit konusu, Çin ve Japon şirketlerinin, “Anlaşmasız bir ayrılık olduğu takdirde buradaki fabrikalarımı kapatırım, yatırımlarımı başka ülkelere kaydırırım” tehditleri nedeniyle İngiltere’nin ekonomisiyle, toplumsal barışı ile yakından ilgili..

“Bizim Johnson”ın bu kadar karmaşık bir konuyu kısa bir zaman diliminde çözebilmesi için, önceden, perde arkasında çok kapsamlı pazarlıkların ve anlaşmaların yapılmış olmasını gerektirir. Boris Johnson’ı başbakanlık koltuğuna taşıyanlar ciddi bir hazırlık yapmış olsalar bile, karşı cephenin boş durduğu söylenemez. 

Bugünkü konjonktürde İngiltere’nin Brexit kararı, yalnızca Birleşik Krallık’ın geleceğini etkileyecek bir karar olmayacaktır. O nedenle johnson’ın, “Bana güvenin, bütün sorunları çözeceğim” söylemi sonrasında atacağı adımlar bütün dünyada dikkatle izlenecektir.  

Brexit sürecinde yaşanan kararsız tutm, kafalarda soru işaretlerinin doğmasına neden oldu. 

Brexit konusunda yaşanan kararsızlıklar, Theresa May’in AB’den boşanma kararını Avam Kamarası’na getirme konusunda yaşadığı tereddütler, toplumda giderek büyüyen bir güvensizlik duygusunun doğmasına ve Birleşik Krallık’ın birliğine ilişkin kaygıların artmasına neden oldu.

“Bizim Boris”, “Bana güvenin” diyor, ama Johnson da, Başkan Trump gibi, istikrarsız tutumlarıyla tanınan bir siyasetçi. O nedenle, İngiliz halkında, “Boris bu sorunları çözer” duygusu uyanmış değil. Herkes olacakları merakla bekliyor. 

Boris’e muhalefet edenler, özellikle İngiltere’nin Pentagon’un dümen suyuna girerek, İran savaşında taraf olma tehlikesine dikkat çekiyorlar. 

BREXİT KARARININ PERDE ARKASINDA KİMLER VAR?

Bu arada, perde arkasında neler olup bittiğini anlayabilme açısından, Avrupa Birliği ülkelerine ihracat yapabilme amacıyla İngiltere’de fabrikalar kurmuş, çeşitli konularda çok ciddi yatırımlar yapmış Japon ve Çin şirketlerinin Brexit konusuna bakış açıları çok önemlidir. Bu şirketler, AB’den kopma kararının, hele anlaşmasız ayrılmanın İngiliz ekonomisini çok olumsuz etkileyeceğini, bu nedenle fabrikalarını ve yatırımlarını başka ülkelere taşımak zorunda kalacaklarını ve mevcut çalışanların işlerine son vereceklerini söylüyorlar. 

Japon ve özellikle Çin şirketlerinin bu kararı İngiltere ekonomisi için büyük bir darbe olacaktır. Boris’in bu söylemi dikkate almaması mümkün değildir. Ülkedeki Japon ve Çin yatırımlarının bir başka ülkeye taşınması demek, ABD ile Çin arasında Yeni İpek Yolu bağlamında sürmekte olan kıyasıya rekabette İngiltere’nin Pentagon safında yer alması anlamına gelir ki, bu da küresel dengelerin sarsılmasına neden olur. 

Johnson’ın Brexit konusunda ısrarcı davranmasının nedeni çok yönlü sorgulanıyor. Johnson’un Brexit kararı konusunda rahat olamayacağı, önünde aşılması zor engeller bulacağı konuşuluyor. 

Boris Johnson’ın Muhafazakar Parti başkanlığı için yaptığı kampanya boyunca, 31 Ekim’e kadar Avrupa Birliği’nden çıkmak gerektiğini savunuyordu. Başbakan olduğu takdirde bu konuda elnde geleni yapacağını söylüyordu. 

BORİS ŞİMDİ BAŞBAKAN..

Başbakan olduğu takdirde 31 Ekim’e kadar AB’den ayrılmayı sağlayacağını savunan Boris Johnson şimdi İngiltere Başbakanı. 

Muhafazakar Parti Başkanlığı için mücadele ederken, “Başbakan olursam, AB’den anlaşmalı da, anlaşmasız da olsa, mutlaka boşanacağım” diyordu. 

Şimdi sahnede Boris Johnson. 

Boris Johnson’ı başbakanlık koltuğuna taşıyanlar ondan çok şey bekliyorlar. 

Seçimler oyların yalnızca yüzde 30’unu alabilen Emanuel Macron’u Fransa Cumhurbaşkanı koltuğuna taşıyanlar, henüz beklediklerini alamadılar. “Bizim Boris”i  Başbakanlık koltuğuna taşıyanlar beklediklerini alabilecekler mi? 

Boris Johnsonın Muhafazakar Parti başkanlığına seçilmesinin geçersiz olduğuna ilişkin bazı iddialar gündeme geldi. Johnson’ın seçmenlerin yalnızca 0,34’ünün kararıyla nasıl İngiltere Başbakanı olabildiği ciddi ciddi sorgulanmaya başlandı. 

“Bizim Boris”, “Bana güvenin. Bütün sorunları çözeceğim” diyor, ama ilk gününden önüne barikatlar kurulmaya başlandı. 

Dediğimiz gibi, Johson’ın önündeki en önemli sorun Brexit konusu. Fakat, iş, “Anlaşmalı ya da anlaşmasız, AB’den ayrılacağım” demek o kadar kolay değil.