Beşiktaş uzun zamandır hep dile getirilen fakat cesaret edilemeyen bir kadroyla İngiliz ekibinin karşısına çıktı. Hep söylenir gençleri oynatalım, yenileceksek onlarla yenilelim. Fikir çok güzel de Premier Lig'de 6. sırada bulunan ve iyi de bir hava yakalamış Wolves karşısında bu kadroyla çıkmak normal bir durum değil. Evet gençleri oynatalım ama gençlerin yanında takıma katkı sağlayan, mücadele eden, oyun aklıyla onlara yol gösterebilecek isimlerin yanında gençleri oynatalım. 

Abdullah Avcı'nın Avrupa'da iddiası kalmayan takımını rotasyonlu bir kadroyla sahaya sürmesi anlaşılır bir durum. Fakat sahaya sürdüğü 11'de bazı durumları görememesi ve müdahele edememesi sıkıntılı. 

Molineux Stadyumu'nda ilk yarı ve ikinci yarı sahada bambaşka bir oyun izledik. İlk yarı biraz öne çıkmaya çalışan, dengede oynayan bir Beşiktaş vardı sahada. İkinci yarı ise Diego Jota'nın oyuna girmesiyle Wolves, bir anda oyunda ağırlığını fazlasıyla hissettirdi. İngiliz ekibi sadece 13 dakika içinde farkı açmayı başardı. Buraya kadar Avcı'nın hamle yapmaması elbette tartışılır. Fakat gollerden sonra yaptığı değişiklikleri daha çok konuşmak lazım. 

Rakip Wolves, tek oyuncu değişikliğiyle 3 skor buldu, biz ne yaptık? Güven'i çıkarıp yerine Elneny'i oyuna aldık. Yani dedi ki Avcı, daha fazla gol yemeyelim. Oysa ki ikinci yarının başında sahada yürüyen Güven yerine Diaby'i, Oğuzhan yerine Elneny'i alsaydı daha farklı bir sonuç olabilirdi. Evet yenilebilirsiniz ama Beşiktaş'ın özellikle 2. yarı rakip kaleye etkili şutu yok neredeyse. 

Ne kadar şans verilirse verilsin sahada topun peşinde koşmayıp, topu ayağına bekleyen isimler mümkünse devre arasında derhal gönderilmelidir. Beşiktaş, hangi kulvarda ne şartta oynarsa oynasın bu şekilde oynamaya hiçbir oyuncunun hakkı yok! 

Beşiktaş'ta son kupa maçlarıyla birlikte forma şansı bulan Erdoğan Kaya, Erdem Seçgin ve ilk kez izlediğimiz Kerem Kalafat'ın umut verici olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle Erdoğan Kaya oynadığı son iki maçta oyunuyla ve direnciyle kendini göstermeyi başardı. Oyuncu pırıl pırıl parlıyor, savunmada iyi bir alternatif olabilir. 

Bu maç özelinde gençlerin oynatılması olumlu bir düşünce fakat bu şekilde oynatmak onları kazanmak yerine kaybetmeye itebilir. Çünkü futbol fiziksel bir oyun olduğu kadar psikolojik ve mental bir oyun aynı zamanda. Bu kondisyonu iyi sağlayabilmek önemli. Aksi takdirde bu tip skorlar ciddi bir özgüven kaybına neden olarak futbolcuyu başlamadan bitirebilir.

Özetle gençlerin tecrübeli ve adanmışlığı sergileceyek isimlerle birlikte sahaya sürülmesi önemli. Çünkü oyun zora girdiğinde birilerinin saha içinde oyun aklını kullanarak sorumluluk alması şart. Aksi takdirde Wolves maçının ikinci yarısında gördüğümüz tabloyla karşılaşmak doğal. Genç yetenekler sadece Beşiktaş için değil Türk futbolunun geleceği içinde önemli. Doğru yerde ve zamanda oynatıldıklarında kendilerini geliştirerek oyuna katkı sağlayacaklardır. 

Örneğin orta sahada Erdem Seçgin, Atiba'nın yanında kendini bulabilecekken başka birinin yanında kendini kaybedebilir. Dikkat etmek lazım!