Galatasaray’da kopan kıyametin kanıtını başkan Başkan Mustafa Cengiz yaptığı basın toplantısında çok net biçimde ortaya koydu. Belki de Galatasaray tarihinin, 2.5 saat süren en uzun ve de camiada etki yapan basın toplantısında Mustafa başkan zehir zemberek konuştu. Açtı ağzını yumdu gözünü.

Galatasaray’ın hiç tartışmasız en önemli figürlerinin başında gelen ve takımın teknik direktörü konumundaki Fatih Terim’i adeta bombardımana tutan Mustafa Cengiz’in her cümlesi tam anlamıyla olaydı.

Doğrusunu söylemek gerekirse bu gerilim filmi tadındaki ortam, bugünün işi değil tabi ki. Fatih hocanın, Yeni Malatyaspor maçından sonra söylediği “İçerideki ve dışarıdaki düşmanlar” cümlesi olayın, alenen medyaya aktırılmasından başka bir şey değildi.

Herkesin de bildiği gibi, Fatih Terim zaman zaman böyle ortamı hararetlendirecek sözler söylemeye alışkındır. Ancak bu kez Terim, sezonun son maçını ve de şampiyonluk şansının tamamen bitme anını bekledi ve içinde biriktirdiklerini tek bir tanımlamayla dışarıya vurdu.

Başkan Cengiz’in, Terim’e olan öfke dolu cümleleri arasında bazıları vardı ki, vay, vay, vay…

Örneğin; “Sevgili Fatih Terim Hocamız, konuşurken beni buz gibi etti. Ben onun düşmanıymışım! Biz düşmansak, sen nasıl teknik direktörlük yapabilirsin? Biz Brütüs müyüz. O anda istifa etmeliydi. Ona o yakışırdı. Fatih Hoca’dan bunu hiç beklemezdim. Altı gündür her gün hastanedeyim, her gün. Var olasın Fatih Hocam! Düşmanlarını duman ediyorsun. Seni tebrik ediyorum. Eserinle övünebilirsin. Tekrar kemoterapiye başladım. Ciddi bir karizmasın. Bu kulübe çok ciddi hizmetlerin de var. Bu kupaların kazanılmasında en büyük etkenlerden birisin. Geçmiş hizmetleri için teşekkür ediyorum ancak ben olduğum sürece asla sözleşme uzatmam.”

Bunlar Mustafa başkanın sözlerinnden kısa bir bölüm. Daha pek çok yenilip yutulmaz laflar var. Yani tam bir savaş naraları bunlar. Gemileri yakmış iki taraf var karşımızda. Her iki cephe de kendinden emin ve gözünü budaktan saknmayacak kadar kendinden emin ve kararlı.  

Net bir biçimde söylemeliyim ki, bu savaş tabiri caizse sonsuza kadar sürer gibi duruyor. Tabi Mustafa Cengiz başkan adaylığı konusunda, bir, “Varım”, bir “Yokum” ikilemini bir kenara bırakıp, devam derse bu durum daha ilginç bir boyut kazanır. Hele hele, Abdurrahim Albayrak da şu sıralarda harıl harıl sürdürdüğüliste çalışmalarını, kesin aday olma noktasına taşırsa, kelimenin tam anlamıyla ortalık toz duman olup, göz gözü görmez hale gelir.

Hoşçakalın…