Devletler kendi vatandaşlarını bir arada tutmak için ortak değerler yaratır.
Bunlara Milli Gün, Milli Kahramanlar vs. denir.

O günler herkes için ‘Önemli’ ve ‘Değerli’dir.
O Kişiler herkes için ‘Önemli’ ve ‘Değerli’ dir.

Bir de ortak ‘Düşman’ yaratırlar.
O kişi ya da devlet de herkes için ‘Düşman’dır.

Aileler de ortak  ‘Kahraman’lar yaratır.
O Kahramanlar da o Aile için önemli ve değerlidir.

Bir de ortak ‘Kötü’ yaratırlar.

Devletler ‘Düşman’ yaratır.
Aileler ‘Kötü’ yaratır.

Devletler; ‘Filan devlet bizim düşmanımız’ propagandasını yapar.
Aileler, ‘ O kişi kötü…’ propagandası yapar.

Buradaki asıl amaç; Kurulan ortak çıkarların bozulmasının önüne geçmektir.

Örneğin;
Amerika’ya göre Rusya düşmandır.
Rusya’ya göre de Amerika düşman.

Örneğin;
Falan Ailesi’ne göre Filan Ailesi düşmandır.
Filan Ailesi’ne göre de Falan Ailesi düşman.

Dedik ya;
Buradaki asıl amaç; Kurulan ortak çıkarların bozulmasının önüne geçmektir.
Aslolan; Kurulan çıkar ilişkilerinin devamını sağlamaktır.

Bir kişi de çıkıp;
‘Biz bunlarla neden düşman oluyoruz, Biz bunlara neden kötü diyoruz?’ diye sorgulamaz.
Körü körüne o düşmanlığı savunur ve hatta sonraki kuşaklara aktararak devam ettirir.
Oysa insanlığı daha ileri noktalara hep bu sorgulayan kişiler taşımıştır.

Döneminden önce kız çocukları diri diri gömülen Hz. Muhammed Mustafa (SAV) genel geçer bu durumu sorgulamış, değiştirmiş ve insanlığı daha ileri noktalara taşımıştır.
Ampulü bulan Thomas Edison, Matbaayı icat eden Johann Gutenberg, Kuduz Aşısını bulan Louis Pasteur genel geçer bu durumu sorgulamış ve buluşları ile insanlığı daha ileri noktalara taşımışlardır.

Kendi çıkar ve menfaatleri için bir başka topluluğu ya da kişi ‘Düşman’ ya da ‘Kötü’ ilan etmek insanlığın zehiridir.
Bu zehir başta karşı tarafı öldürüyor gibi gözükse de zamanla bu çıkaran kişi ya da toplulukları da yok eder.
Bunun adı; Ötekileştirmedir, Reddetmektir.

Oysa;
Dostoyevski; Dünyayı güzellik kurtaracak’ der.
Oysa;
Sait Faik; ‘ Bir insanı sevmekle başlayacak her şey’ der.
Oysa Zülfü Livaneli; ‘ Dünyayı güzellik kurtaracak, bir insanı sevmekle başlayacak her şey’ der.

Bırak güçlüden yana olmayı, haklıdan yana olabiliyor musun?
Bırak kötücül duygulardan yana olmayı, güzellikten yana olabiliyor musun?
Sen ona bak…

Sana öğretilen çaresizlikleri, ölümcül çıkar ilişkilerini, Üç Kuruşluk fitne fesatı yenebiliyor musun, Sen ondan haber ver…

Gerisi sadece sana masal anlatan cahillerin çıkar hesabı, hepsi bu.