“GELENEKTEN GELECEĞE BİRİZ”

Abone Ol

ETNOSPOR 2022

Bu yılki 4. ETNOSPOR etkinlikleri, “GELENEKTEN GELECEĞE BİRİZ” mottosuyla, hem insanlık tarihi hem de Türk tarihi açısından önemli bir yerleşim merkezi olan İznik’te, 29 Eylül-2 Ekim tarihlerinde İznik Gölü kıyısındaki geniş alanda 100’e yakın  ülkeden 3.000 sporcunun katılımıyla gerçekleştirildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dünya Etnospor Federasyonu Başkanı Bilal Erdoğan ve yardımcısı Dr. Hasan Kazancı’nın evsahipliğinde, Bursa’nın İznik ilçesinde düzenlenen 4 Dünya Göçebe Oyunları Açılış Töreni’ne Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov,  Kazakistan Cumhuriyeti Parlamentosu Başkanı Erlan Koshanov, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Tataristan Cumhurbaşkanı Rüstem Minnihanov, Kırgızistan eski Parlamento Başkanı Medetkhan Şerimkulov, Türk Devletleri Teşkilatı Türkiye Aksakalı Binali Yıldırım ile birlikte katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İznik’te, 29 Eylül-2 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirilen   4. Dünya Göçebe Oyunları’nın açılışında yaptığı konuşmada, I. Göçebe Oyunları’nın 2014 yılında 9-14 Eylül tarihleri arasında Kırgızistan’ın Çolpan Ata kentinde düzenlendiğini, büyük ilgi gören bu uluslararası etkinliğin 2016 ve 2018 yıllarında da Kırgızistan’ın ev sahipliğinde gerçekleştirildiğini, pandemi nedeniyle ara verilen etkinliğin bu yıl, tarihi İznik’te gerçekleştirildiğini söyledi.

Türk Devletleri Teşkilatı Liderler Zirvesi’nde bu oyunların geleneksel spor organizasyonları olarak kabul edildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün de, her iki yılda bir düzenlenen Göçebe Oyunları’nın dördüncüsünde İznik’te sporcularımız ve misafirlerimizle birlikteyiz. Esasen İznik’teki bu organizasyon 2020 yılında gerçekleştirilecekti, tüm dünyayla beraber ülkelerimizi de etkileyen Covid-19 salgını sebebiyle ertelemek mecburiyetinde kaldık. Hamdolsun bugün dördüncü Göçebe Oyunları’nı, her köşesi buram buram tarih, kültür ve tabiat kokan İznik’te başlatıyoruz” dedi.

“GÖÇEBE KÜLTÜRÜNÜN FARKLI YÖNLERİYLE YAŞATILMASINDA BÜYÜK FAYDA GÖRÜYORUZ”

Göçebe kültürünün insanlık tarihi kadar eskilere uzandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Etnospor’u ve göçebe oyunlarını özetle şöyle anlattı:

 “İnsan toplulukları binlerce yıl boyunca çeşitli sebeplerle bulundukları yerlerden ayrılarak başka coğrafyalarda kendilerine yeni hayat alanları aramışlardır. Aynı şekilde belirli bir coğrafyada sürekli veya mevsime göre yer değiştirerek hayatlarını sürdüren topluluklar da vardır.

Bu uzun yolculuklar sırasında karşılaşan insan toplulukları birbirlerini etkilemişlerdir. Her ne kadar medya ve iletişim araçları dünyayı küçük bir köy hâline getirmiş olsa da bugün hâlen kültürün ve insani ilişkilerin en etkili taşıyıcısı göçlerdir. Dünyanın her yerinde şehirleşmenin artması, iş imkânlarının çeşitlenmesi, güvenlik ve gıda ihtiyaçlarının merkezi devletler eliyle sağlanması hiç şüphesiz göçebeliği epeyce sınırlandırmıştır.”

İnsanlığın binlerce yıllık birikimi olan kültür mirasının kaybolup gitmesine razı olamayacaklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Etnospor’un misyonunu şöyle anlattı:

“Bunun için gerek açılışını yaptığımız oyunlarla gerekse benzer diğer faaliyetlerle göçebe kültürünün farklı yönleriyle yaşatılmasında büyük fayda görüyoruz. Nitekim ülkemizde istiklalimizin ve istikbalimizin güvencesi olarak Toros Dağları’nda dumanı tüten Yörük çadırını ifade ediyoruz. Göçebe Oyunları’nı dünya çapına yayan bu organizasyonu da insanlığın kadim mirasını gelecek kuşaklara bırakma misyonuyla önemli görüyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, spordan sanata, gastronomiden geleneksel sporlara kadar pek çok deneyimi gençlere ve misafirlere yaşatacak Göçebe Oyunları’nın düzenlenmesinde emeği geçenleri tebrik etti.

Oyunlarda yarışacak sporculara ve diğer etkinliklerde yer alacak katılımcılara başarılar dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, iştirakleri ve katkılarıyla bu oyunların yaşatılmasına, geleceğe miras olarak bırakılmasına destek olan dostlarına da teşekkür ettiğini belirtti.

“Bölgemizin dini ve etnik çatışmalarla, gerilimlerle, krizlerle kavrulduğu bir dönemde, barışı, dayanışmayı, yardımlaşmayı esas alan bu oyunların özgün bir iş birliği platformu olduğuna inanıyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye olarak böyle önemli bir etkinliğe, İznik gibi insanlık tarihinin önemli bir medeniyet merkezinde ev sahipliği yapmaktan memnuniyet duyduklarını dile getirdi.

“MÜSABAKALARDA YARIŞACAK BİNLERCE SPORCUMUZUN HEYECANINI GÖREBİLİYORUM”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Oyunlara katılan ülkelerle bu vesileyle kurduğumuz münasebetlerin ve katılımcılar arasında gelişen pozitif enerjinin hepimize yeni bir kültürel diplomasi kapısı açacağını düşünüyorum. Göçebe Oyunları’nın 4’üncüsüne 102 ayrı ülkeden, üç binden fazla sporcunun katılması, bu umudumuzu güçlendiriyor” dedi.

Güreş (alış, aba gureş, yağlı güreş, paklivan güreşi, Kazak güreşi, pantolon güreşi, mas-güreş), at sporları (kokboru, kokpar) ve okçuluk (geleneksel, uzun mesafe, at yarışı) gibi sporlar dallarında yapılacak geçmişten bugüne geleneksel spor müsabakalarının,  gençlere yalnızca hoşça vakit geçirtmekle kalmayacağını, aynı zamanda onların bu alanlara ilgisini de artıracağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, etkinlik boyunca gerçekleştirilecek yarışmaları da şöyle anlattı:

 “Atlı sporların, güreşlerin ve okçuluğun da içinde bulunduğu 40’tan fazla dalda yapılacak müsabakalarda yarışacak binlerce sporcumuzun heyecanını şimdiden görebiliyorum. Gastronomi programlarında 20 ayrı ülkenin mutfak lezzetleri katılımcılarla buluşacak.

Hat, ebru, oya, cam, el işi, filografi, bez bebek, sedef, keçe yapımı ve elbette merkezi İznik olan çinicilik başta olmak üzere çok sayıda geleneksel sanat da Göçebe Oyunları’nın programında yer alıyor. Ülkemizden ve dünyadan pek çok tanınmış sanatçı konserleriyle, halk oyunları ekipleri gösterileriyle, çocuklarımız korolarıyla etkinliğimizin renklenmesine katkı verecek. Geri dönüşümden kolaja, oyuncak tasarımından resme kadar birçok atölye çalışması da oyun programında bulunuyor.”

“DİPLOMASİ YÖNÜNÜ DE ÖNEMSİYORUZ”

Etnospor etkinliklerini görmek için gelenlerin, her yönüyle zengin, cazip, dinamik bir göçebe oyunları zevk ve heyecanla izleyeceklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunlar arasında çocuklara yönelik çalışmaları özellikle önemli gördüğünü belirterek “Çocuk Obası adıyla kurulan alandaki etkinlikler, evlatlarımıza unutulmaz vakitler yaşatacaktır” dedi.

Göçebe Oyunları Deneyim Merkezi’nin ise, ziyaretçilere geçmişten bugüne yolculuk yaptırarak hoşça vakit geçirmelerini sağlayacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Yetenekli sanatçı ve zanaatkârlarımızın göz nuru, el emeği, alın teri eserleri de sergi ve fuar alanı ile etnopazarda sergilenecek. Biz bu oyunlara, dünyada giderek yok olmaya yüz tutan bir kültürel zenginliğe sahip çıkmak, onu yaşatacak zemini oluşturmak olarak bakıyoruz. Burada yapılan her faaliyet bir anlamda tarihi canlandırma, hafıza tazeleme, hafızaya kaydetme misyonuyla hazırlanıyor.

Oyunların halklarımızı birbirine yaklaştıran yeni ve kalıcı ilişkiler kurulabilmesine imkân sağlayan diplomasi yönünü de en az bu vasfı kadar önemsiyoruz. İnşallah bundan sonra her 2 yılda bir düzenli olarak sürekli gelişerek, büyüyerek, zenginleşerek, renklenerek devam edecek Göçebe Oyunları’na her türlü katkıyı yapmayı sürdüreceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Dünya Etnospor Konfederasyonu başta olmak üzere bu etkinliğin düzenlenmesine katkı veren herkese teşekkür ederek sözlerini sonlandırdı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, programda, Tanrı Dağı’ndan getirilerek kendisine takdim edilen suyu İznik Gölü’ne aktarılmak üzere tay kazana döktü. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından Göçebe Oyunları’nın açılış gösterisini seyretti.

“ETNOSPOR YALNIZCA SPORTİF ETKİNLİKLERİN YAPILDIĞI BİR FESTİVAL DĞİLDİR”

ETNOSPOR, yalnızca sportif etkinliklerin yapıldığı bir festival değildir. ETNOSPOR etkinlikleri, binlerce yıllık bir geçmişi, engin ve çok zengin birikimi olan bir kültürel mirası yaşatmak ve gelecek kuşaklara taşıma misyonu olan bir organizasyondur. Yabancı kaynaklı iletişim ağları bizleri öylesine sağırlaştırmış ki, bizim olan, kendimizin olan kültürel zenginliklerimizi, anacak Batı’nın onayından geçtikten sonra benimser duruma gelmişiz. 

Patrick Starr gibi namuslu Batılı aydınlar, “Batı medeniyeti aydınlanmasını Orta Asya coğrafyasının kültürel birikimine borçludur” derken, bizler Batı’yı aydınlatan kültürel mirasımıza giderek yabancılaşmışız. ETNOSPOR festival alanındaki çadırların içinde sergilenen mirasımızı, kültürümüzün zenginliklerini yansıtan sportif yarışmaları kendimizi tanımak bilinciyle izlememiz gerekir. ETNOSPOR ruhuyla buluştuğumuzda, çokşey kazanmış olacağız. 

BİLAL ERDOĞAN: "KENDİ KÜLTÜRÜMÜZE SAHİP ÇIKMAK ZORUNDAYIZ"

Dünya ETNOSPOR Konferasyonu Başkanı Bilal Erdoğan, Etnospor’un amacını ve misyonunu şöyle özetledi: 

 “Bize ait olana, bizim olana sahip çıkmadığımız takdirde kolumuz kanadımız kırılır. Üzerinde durduğumuz zemin, üzerinde yükselmek istediğimiz temeller yıkılır.  Kendi kültürümüze, kendi gelenek göreneklerimize, kendi estetik anlayışlarımıza sahip çıkmak, sahip olmak zorundayız ki, biz gelecekte de biz olamaya devam edebilelim. Aksi takdirde başka kültürlerin parçası haline gelmek durumunda kalırız. 

Kendi kimliğimizi, kendi binlerce yıldan getirdiğimiz özelliklerimizi, güçlü taraflarımızı kaybetmek ile karşı karşıya kalırız. Tarih bize şunu gösteriyor, bizim ecdadımız, teknolojide, bilimde, sanatta, edebiyatta dünyaya öncülük ederken, bizim kültürümüz yücelterek bunları yaptılar. 

O zaman bizim de, millet olarak, ‘Artık biz yapamayız, biz bu halimizle kaybetmeye mahkumuz, biz artık filancaları geçemeyiz diye düşünmeyeceğiz. Kendi kimliğimizi, kendi kültürümüzü kuşanacağız. Öncelikle biz, biz olacağız. Bunun için bize ait olana sahip çıkacağız.  Yine o zaman, bizim bir kültürel kodumuz olan iddiamıza kavuşacağız. Özgüvenimize kavuşacağız.

Onun için çocuklar, gençler, ne olursunuz, bize ait olana sahip çıkın.  Bizim müziğimizi dinleyin, bizim halk oyunlarımızı oynayın, geleneksel spor ve oyunlarımızı unutmayın. Kendi yemeklerimizi unutmayın. El sanatlarımızı unutmayın. Bizi biz yapan geçmişimize yaslanmazsak, kültürümüzü yaşatmazsak, soysuz kalırız. (…) Onun için, biz Dünya Etnospor Konfederasyonu olarak, sadece Türkiye için değil, sadece güzel Anadolu’nun güzel insanları için değil, bütün dünya kültürlerinin yaşatılması, yüceltilmesi gerektiğini ve genç nesillere aktarılması gerektiğini düşünüyoruz. Çocuklarımıza, gençlerimize kendi kültürümüzü, geleneksel sporlarımızı tanıtmak ve sevdirmek için bu festivalleri yapıyoruz. .

 Türkiye'nin her bölgesinden yurdumuzun her kesiminden bütün vatandaşlarımızı kendi kültürü ve kimliği ile keyifli bir şekilde buluşturmak istiyoruz.”

ÇOCUKLAR DA, YÖRESEL LEZZETLER DE UNUTULMADI

Festivale gelen çocuklar burada topaç, çember, tiktak, kale, menekşe, aşık, sıçratan top, bezirgan başı, üç taş, beş taş, dokuz taş, misket, ip atlama, salıncak, çuval yarışı, yumurta taşıma yarışı, kaşık kukla, masal, bilmece-mani küpleri, köy seyirlik oyunları, koz oyunu, halat çekme, seksek, çocuk tiyatrosu, mendil kapmaca ve birdirbir gibi oyunları oynama şansı buldular.

Düzenlenen festivalde 4 gün boyunca Kazakistan, Arnavutluk, Azerbaycan, Filistin, Gürcistan, Kosova, Moldova, Moğolistan, Özbekistan, Pakistan, Senegal, Sudan, Tanzanya, Tunus, Ukrayna ve Yemen'den oluşan 16 ülkenin geleneksel lezzetlerini yansıtan ürünler, festivalin “Evrensel Tatlar” alanında ziyaretçilerin beğenisine sunuldu.