Ülkemizde Haziran’da yapılan seçimler koalisyona veya azınlık hükümetine doğru yol alırken, Türkiye’ye görülmemiş bir tarzda siyasi renklilik geldi…
Baksanıza Bir Başbakan geliyor, diğer Başbakan gidiyor.. derken bir bakıyorsunuz eski başbakan halen başbakanlık yapıyor.
Tüm siyasiler Mehter marşı ile geliyorlar, İzmir marşı ile gidiyorlar…
Hey gidi Maşallah! Nazar değmez İnşallah(!)…
Türkiye, Türkiye olalı böylesine bir siyasi renklilik yaşamamıştır…
Hele hele tüm liderlerin şunu yapacağız Türkiye’ye, bunu yapacağız Türkiye’ye… Vaatlerin bini bin para…
Oh! Oh! Ne güzel, ne güzel (!)…
“Aslı ok yaylasında bin beş yüz koyunum var” örneği gibi, kulağa çok hoş geliyor…
Bu vaatler bizi DP dönemine götürdü. Eskiler çok iyi anımsarlar. Ülkemize o dönem seçilen Milletvekilleri, halkın sorunlarını ceplerinde çıkardıkları o zamanın lüks sigarası olan Yenice sigarası kutusunun arkasına yazarlardı. Sigara bitince de kutu fırlatılıp, atılırdı. Böylece sorunlar çözülmüş olurdu…
AKP’liler iktidar oldukları dönem içerisinde ülkemizi çok güzel her yönüyle ihya ettiler. Şimdi de vaatleriyle süper kent yapmaya çalışıyorlar (!)…
Oysa memleketin anası ağlamış…haberiniz var mı?...
Türkiye her yönüyle geri kalmışlıkta dünya birincisidir. İşsizlik yoksulluk ülkemizin belini kırmış, soluk almaz durumdadır…
Yoksulluk ve zavallılaşma memleketimizin yazgısı olmuş…
Örneğin Soma faciasında yaralı olarak kurtulan işçinin sedyeye yatırılışında ”Çizmelerimi çıkarayım. Sedye kirlenmesin” denilecek kadar yoksulluktan zavallılaştırılan halka bugüne kadar ne verdiniz?
Şimdide olmayacak seçim vaatleriyle Ülkemizi ve seçmenleri kandırmaya çalışıyorlar..
Evet AKP’liler bu sefer kayaya çarptı..
Ülkemiz seçmenin oyuyla renkli bir tablo çıkararak, koalisyon veya azınlık hükümeti yolunu açtı. Şöyle ki; bu sonuç ülkemiz için yararlı bir sonuç mu? Tabi ki hayır…
Kısaca şöyle özetleyelim;
GELEN AĞAM, GİDEN PAŞAM..
Tek partili sistemden çıkıldığı süreden bu yana yıllar geldi geçti. Demokrat Parti ile başlayan değişim, irili ufaklı yüzlerce siyasi oluşumun başlamasıyla bitmesini de beraberinde getirdi. İsimlerini bile bilmediğimiz onlarca oluşum yerle yeksan oldu. Hiç birinden eser bile kalmadı. Sadece kurulan güzelim cumhuriyetten nemalanıp gidenleri düşünürsek, vah memleketim vah demekten de kendimizi alamayız diye düşünüyorum.
Şimdilerde ise yine bir ton parti türedi. 2015 Haziran seçimlerinde ismini bile hatırlayamadığımız ve seçmen listelerine sığmayacak kadar siyasi parti varken, yine muallakta kalan bir iktidar arayışı.
Koalisyon mu olacak, azınlık hükümeti mi kurulacak.
Bir AKP’de böylelikle ‘’olmazsa olmazım’’ sevdasından vazgeçmiş oldu.
Yani gelen ağam, giden paşam…
Vatan için hangisi hayırlı olacaksa o olsun diyoruz.
Bekleyelim görelim.
Esen Kalın…
