Kuyruk sokumu kemiğinin çok sert olduğunu herkes bilir, hissin kuyrukta olduğu; diyelim bir akrabanız Abd’de kaza yaptı siz bunu hissedebilirsiniz o an, benim büyük dayım Libya’da tır şoförlüğü yapıyordu, kaza yapacak olduğu anda uykusunda olan yengem ismini bağırdı, dayım Libya’da direksiyondayken uyandı. Bu histir taktiri ilahidir.

Bu sadece kuyruk bilimi açıklanabilir.

Kuyruk kemiğinde bir hücre var, 90.000 santigrand derecede bile erimiyor. Oradan toprağa suya havaya düşeceğiz, belki de yeniden var olacak.

Uçacak, koşacak, yüzeceğiz.

Belki bir beyin fırtınasıdır bu.

Hindistan en son tüm hayvanlara saygı duymaya başladı

Avrupa’da fayton kalkıyor.

Kuyruk hücresinden nesli tükenen hayvanlar yeniden türetilmeye çalışılıyor.

His deyince at aklıma gelir, adalara götürülürken eski yarış atları hissederlermiş faytoncu köle olacaklarını ve gemiden atlamaya çalışırlar.

Ne demiş ben deniz şair ;

“ Atları suya gömün

Beni babamın mezarın karşısındaki orta dağa gömün. “

Yüzyıllar var mutlu olmaya.