Merhaba önce vatan okurları yine birlikte beraberiz sağlık Sıhhatiniz iyidir umarım beni soracak olursanız sizler iyi olursanız mutlu olursanız bizlerde. oluruz evet bu günkü.

Yazımız da farklı bir konuya el atalım dedik düşündük araştırdık ve sonunda bir zihnimiz de kalan düşlerimizin fikirlerimizin geniş kapsamlı akıl zihin mantığın en önemli, yeri uykumuzdaki düşler arsasın da arazi boş  dolaşmaktayken bir anda uykumuzun gelir göz kapaklarımız kapanırken ruhumuz bedenimizden kısa bir gezintiye çıkar ya o anda ölümün yarı anını yaşarız çünkü işte o an düşüncelerimiz de geçen zamanı bir bir hayattaki olanları  hayatta ki içimizde kalan düşüncelerimizin mantık. da bilinç altın da sıklıkça düşüncelerin uyku esnasında aklımızın zihnimizin kurduğu birikmiş bir takıntılar veya bir amaç başarı mücadele gibi her alanda atılan adımlar bir bilinç. altına yerleşir.ve uyku.anında bu anlam. içinde hafıza mantık.

Fikir ve düşünceler de birikmiş. ve bu arada düş esnasında rüya aleminde “ gezen korkunun esaretini benimseten düş dediğimiz anlar ölümün yarı anı olarak da bilinmekte ancak bu ruhun bedenden ayrılıp bir süre gezintiye bir alemden diğer aleme geçişi vardır ve ruh o gezintide ne gördüyse beden hafıza ya düş gibi yansır işte biz rüya alemi yani anisi asyon gibi görmeye başlarız işte biz buna Türkçe dilinde rüya diyoruz bu rüyalarda “ gördüklerimizin aynısını bazen yaşarız bazen de yaşayamayız, hani bir defa gördüğümüz Rüyaları anlatmaya çalışırız fakat aman anlatma hayırlı ise anlatma derler hepimiz biliriz iki tür Rüya vardır biri farklıdır diğeri ondan başka farklıdır bunlarında isimleri Rahmani ve şeytani iki tür dür Rüyaların fark alanı geniştir gördüklerimiz farklıdır. Rüya aleminde. gezerken bazı haller meydana gelebilir bu haller cinsi münasebet anlarını gösterebilir bazı rüyalar da güzel ahlakı güzel yerleri diğer alemden hayal”  misali,  gösterebilir. geri uyandığımız da neler olduğunu anlatmaya başlarız bu bilinç altındaki yer etmiş bir 

Rüya kişiyi başka türlü uyandıramadığı için mesajını bu şekilde vermektedir. Beden açısından şuurlu işlevle şuursuz işlevi ayırt etmek mümkün değildir bu nedenle durum değişiklikleri ile ilgili tüm mesajlar şuurun her iki bölgesine de yollanır. Aslında insanlar için fizik plana çıkan mesajlar kolayca algılanabilir. Örneğin, diş ağrısı, mide rahatsızlığı gibi durumlarda kişi doktora gider ve bunlara bir çare bulmaya çalışır. Ancak bazı mesajlar vardır ki, bunlar fizik plana ulaşmaz ama şuuraltına ulaşırlar. Nitekim henüz ağrılar veya diğer fizyolojik belirtiler ortaya çıkmadan, birçok rahatsızlıkların ve hastalıkların başlamış ve gizli gizli ilerlemiş olduğu; rüyalardaki sembollerin, uyarıların yorumuyla anlaşılabilmektedir. Bu mesajlar sembol haline dönüştüğünde çok farklı rüyalar görülebilir. Birçok psikolojik ekol çeşitli teorilerden yola çıkarak, şuuraltı sembolizminin insan bedeniyle olan ilişkisi konusunu ele alıp incelemektedir. Bütün duyu (işitme, tatma, koklama, dokunma, görme) organları ve de insanın kendi varlığı ve fonksiyonları hakkında sahip olduğu şüpheli izlenimlerin alanı bu gerçek tablolardan ibarettir. Ve Rüya bir hayal ürünüdür\var ) olan her bir rüya alemi fark taşır Psişik Kökenli (Ruhsal) Rüyalar: “Psişik kökenli rüyalar insanlara rehberlik eden, yol gösteren rehber varlıkların, insanlara yakın hamilerin yani koruyucu varlıkların etkilerinden kaynaklanan rüyalardır ve rüyaların neredeyse üçte birini oluşturmaktadır.” b) Astral Kökenli Rüyalar: Astral rüyalar, uyku süresince astral planda yaşanan ses ve görüntülerin görsel bir hatırlanışıdır. Bu plan ruhun bedenden geçici olarak ayrıldığı sırada şuurun uzandığı bir yerdir. Astral dünyayla ilişkili olan bu tip rüyalar, açıkça bilindiği gibi yanıltıcı parlaklıklara ve görüntülere sahip olabilirler. Bunlar bazen kişi  Haberci ve Eğitici Rüyalar: Haberci rüyaların duyu ötesi algı, yani altıncı his yeteneklerinden biri olduğu da söylenmektedir. Buna göre duyu ötesi algının daha çok değişmiş bilinçlilik durumlarında gerçekleştiğine inanılmaktadır. Değişmiş bilinçlilik durumu, zihnin günlük normal işleyişinden ve iradesinden farklı bir halde olmasıdır. Sinirsel gerilimler, uyku öncesi ve uyanmak üzereyken yaşanılan yarı bilinçlilik durumu, hipnoz ve en önemlisi hayal gücünün serbestçe kendisini gösterdiği rüyalarla kendini anlattığı uyku, değişmiş bilinçlilik durumlarıdır. Nasıl ki görme duyusunu kaybeden bir kişinin işitme duyusu gelişirse , beş duyunun çalışmadığı bilinç ve iradenin hükmünü kaybettiği dönemlerde, eğer varsa altıncı hissin devreye girmesi mantıklıdır. Altıncı his görüşünü paylaşanlar, haberci düşlerin tek ve kesin bir geleceği göstermeyip, ancak belki bir fiilin işlenmesi durumunda kişinin başına gelecek olayları simgelediğini düşünmektedirler.

Bu alanda, hayatın yaşamında uyku zamanında her an ruhun bedenden, ayrılışı, ve başka alemlere, dalışı seyri başlar bu günkü yazımızda işte en önemli safhalardan biri olan uyku de düşlerimizde, neler, gizlidir, buna, deyindik ve bunun, üzerine araştırmalar yaptık,

Araştırmalarımıza, göre, uyku hali ruhun bedenden ayrılışını ele aldık, bu anlamda birebir siz değerli okurlarımıza ”aktarmaya çalıştık, umarım bir şeyler vermiş oluruz siz kıymetli okurlarımıza sizler uykuya dalışınız sizlere neler anlattığını bilmenizi sağlamaktır. 

(Bundan sonraki yazımız da, değişik. Anlatımlar da buluşmak üzere şimdilik uyku halini anlattık bir daha ki köşemizde başka alanda, siz değerli okurlarımızla buluşmak üzere hoşça kalın.

Siz olun unutmayın her gördüğünüz rüyaya inanmayın sadece mesaj size verir gelecek olan,  olaylar, yansıması belki, olur beklide, olmaz. Sizlere, bir öğüdümüz olsun hayatta, en iyisi kötülüğü korkuyu bir tarafa atıp gerçek olan , şeyleri yaşamaktır, saygılarımla..!