Gece Yarısı Güneşi - 114

Abone Ol

- Sarp, Finlandiya dedin. Yoksa oraya kadar gittin mi? Orada ne yaşandı bana söyler misin lütfen?

Sarp:

- Adaya geldiğimde her şeyi sana anlatacağım. Bilmediğin o kadar çok şey var ki diyerek, telefonu kapattı…

Metin telefonda son duyduklarından sonra donup kalmıştı! Çok şaşkındı! Finlandiya’da neler yaşanmıştı? Bunu mutlaka Sara’dan öğrenecekti…

Metin’in ev telefon numarasını alan Sarp, telefonu kapattığında Sara’nın da yakın bir zamanda adaya geleceğini öğrenmiş olması, içini mutlulukla doldurmuştu…     

Sarp az önce telefonda duyduklarının bir rüyada olmadığına inandırmak istercesine, yüzünü tokatladı!

Evet, bu rüyada yapılan bir konuşma değil, yaşanan gerçeğin ta kendisiydi. Bundan sonra yapacağı tek bir şey kalmıştı! O da sevdiği kadını görebilmek için hemen Kıbrıs’a gitmeliydi.

Postaneden çıktıktan sonra seri adımlarla Şahinbey’e gidecek otobüse doğru yürüdü. İçi, içine sığmıyordu. Bir an önce Ahmet Babanın yanına giderek, az önce almış olduğu bu güzel haberi onunla da paylaşmak istiyordu…

Sarp Antep’te almış olduğu bu güzel haberin sevincini yaşarken, Girne’deki kan kardeşi Metin, yıllar sonra da olsa Sarp ile yapmış olduğu konuşmanın mutluluğu ile aracına bindiği gibi evine gitti.

Eve gelir, gelmez eşine seslendi:

- Ayşe ‘ciğim koş gel sana vereceğim çok güzel haberlerim var, diye bağırdı…

Kocasının bu bağırışına bir anlam veremeyen Ayşe telaşla Metin’in yanına geldi:

- Ne bağırırsın be Metin’im? Ne oldu hadi anlat bakayım.

Metin Girne’de çalıştığı eski taksi durağının telefonundan Sarp ile görüştüğünü, ona yakın bir zamanda Sara yengenin buraya geleceğini söylediğini, Sarp’ın bu habere çok sevindiğini, en kısa zamanda adaya geleceğini sözünü verdiğini anlattı.

Ayşe de bu habere hem çok sevinmiş, hem de çok şaşırmıştı! Öyle ya kocası Sarp’a, Sara’nın adada olduğunu neden söylememişti?

Metin’e dönerek:

- Bu güzel haberi hemen Sara yengeye verelim. Hem sen neden Sara’nın burada olduğunu Sarp’a söylemedin?

Metin, Sarp’la ilgili düşüncelerini Ayşe’yle paylaşmadan;

- Yok, yok hemen söylemeyelim. Bakarsın yine bir aksilik olur, bu defa Sara yenge iyice yıkılır. Sarp adaya gelsin ondan sonra ona güzel bir sürpriz yaparız. Hem benim aklımda bazı şeyler var, diye cevapladı!

Öyle ya, kaderin bir türlü kavuşmalarına izin vermediği bu iki sevdalı, son dakikada gelişecek olumsuz bir durumla karşılaştığında, yine kavuşamazlarsa ne olacaktı? Onun için Sarp’ın adaya gelmesini beklemek en doğru hareket tarzı olacaktı…

Bu sırada Metin’in ev telefonu uzun, uzun çaldı! Telefonu açtığında telefonun diğer ucundan Sara’nın sesi duyuldu. ‘’Allah, Allah diye söylendi!’’ Sarp’ın aradığı, Sara’nın içine mi doğmuştu acaba?

Sara:

- Metin merhaba kardeşim, bugün çok güzel bir haber aldım. Çalıştığım otelin yönetim kurulu, beni otelin genel müdürü olarak görevlendirdi. Bu güzel gelişmeyi bu akşam yemeğinde sizinle kutlamak istiyorum. Bu akşam Girne yat limanında akşam yemeğinde birlikte olur muyuz, ne dersin?

Metin hiç duraksamadan cevapladı:

- Tabii ki, oluruz. Verdiğin habere çok sevindim. Hem… Tam Sarp’ın bugün telefonla aradığı haberini ağzından kaçıracakken, yutkundu!

Sara:

- Hem dedin Metin, bir şey mi oldu? Ne söyleyecektin diye üsteledi?

Metin:

- Yok, yok! Hem Ayşe de seni çok özlemişti diyerek, dilinin ucuna kadar gelen Sarp haberini geçiştirdi…

Sara:

- Tamam, o zaman akşam 19.30 da Girne yat limanındaki ‘’Canlı Balık’’ restoranında buluşalım, diyerek, telefonu kapattı.

Devamı yarın