Gazi Öğretmenin okul müdürü olarak görevlendirildiği İmam Hatip Liselerinin bir misyonu varmış. O da Öğrencilerin zihninde;
İnsana, düşünceye, özgürlüğe, ahlaka ve kültürel mirasa saygıya dayanan bir din eğitimi anlayışının yayılmasına katkıda bulunmakmış….
İmam Hatip Liselerinin bir de vizyonu varmış. O da Kültürel mirası değerlendirebilen, yaşanan hayatı yorumlayabilen, problemlere çözüm üretebilen bireyler yetiştirmekmiş...
Gazi Öğretmen Adana İmam Hatip Lisesi mezunuymuş…İstanbul Yüksek İslam Enstitüsünde okurken stajını İstanbul İmam Hatip Lisesinde yapmış.
Sivas İlk Öğretmen okulunda öğretmenlik yaparken Sivas İmam Hatip Lisesine de derse giriyormuş…
İmam Hatip Liselerinin misyonunu, İmam Hatip Liselerinin vizyonunu, İmam Hatip Liselerinin Türkiye’miz için önemini biliyormuş...
İşte bu sebeple gecesini gündüzüne katarak Anamur İmam Hatip Lisesinin topluma kazandırılmasında aşırı bir gayret ve duyarlılık gösteriyormuş...
Anamur ve Bozyazı halkı da bu çalışmalarına büyük destek oluyorlarmış...
Anamur İmam Hatip lisesi Millî Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğüne bağlı gündüzlü ve sadece erkek öğrencilerin okuyacağı bir eğitim kurumu olarak açılmış…
Gazi Öğretmen millî Eğitim Bakanlığına bağlı müfettişler tarafından Sivas İlk Öğretmen okulunda ve Anamur Lisesinde yıllık denetimlere tabi tutulmuş ve birkaç defa teşekkür almış...Anamur Lisesinde yine bakanlık müfettişlerinden ayrıca birkaç takdirname almış…
Anamur İmam Hatip Lisesinin açıldığı 1977 – 1978 öğretim yılı ilçedeki bütün okulların denetim yılıymış…Üç yılda bir defa bakanlık müfettişlerince bütün okullar idari denetime tabi tutuluyormuş…
Anamur İmam Hatip Lisesinin İlk yılı ve ilk genel denetimiymiş…
Gazi Öğretmen okul müdürü olarak okulunun eksikliklerini büyük ölçüde tamamlamaya çalışmış, eğitim öğretime başlanmış…
Şimdilerde olduğu gibi kitle haberleşme araçları yokmuş…Bakanlık Müfettişleri de okullara habersiz geliyorlarmış…
Bir Pazartesi günü hizmetli sayın Orhan Bilgin Gazi Öğretmen derste iken kapıyı çalmış…Dersin bitmesine de 15 dakika varmış…Eli çantalı, fötr şapkalı birinin kendisini aradığını söylemiş…Müfettiş olma ihtimalini de belirtmiş…Müdür odasına almasını, kendisine çay ikram etmesini ve dersten sonra geleceğini söylemesini istemiş…
Dersten çıktıktan sonra müdür odasına girdiğinde gelen şahsın kendisini beklediğini görmüş…Çantası yanında, fötr şapkası elinde duruyormuş…
Gazi Öğretmen bakanlık müfettişi olduğunu anlamış, hiç heyecanlanmamış…Çünkü o zamana kadar ne ilçe kaymakamı ne üst makam Milli eğitimciler, hiç kimse gelmemiş…
Ne verilmişti ki ne istenecekti?. Âdeta yalnızlığa itilmiş…Ne bir kuruş ödenek ne bir demirbaş…Ne bir tek parşömen ne bir tek defter…Hiçbir şey vermeyen bakanlık kendisinden ne isteyebilirdi ki…
Hep böyle düşünmüş ve gelecek olan Müfettişlere vereceği cevabı da aylar öncesinden hazırlamış...
Gazi Öğretmen Sayın Müfettişin sohbet etmek istediğini anlamış…Özgeçmişini sormadan Sivas İlk Öğretmen okulunda çalışıp çalışmadığını sormuş…Çalıştığını söyleyince bir isim söylemiş ve onu tanıyıp tanımadığını sormuş…
Sorduğu isim Sivas ilk Öğretmen okulunda 3’üncü yıl kendisini denetleyen müfettişiymiş…Sayın müfettiş Sivas’ta ders denetimde kendisine teşekkürname vermiş...
Gazi Öğretmen tanıdığını söylemiş…Sayın Müfettiş de selam getirdiğini söylemiş…
Gazi Öğretmen Sonradan anlamış ki bakanlık müfettişleri Ankara’dan görev yerlerine gitmeden önce denetimlerini yapacakları okul müdürlerinin özgeçmişlerini öğreniyor ve birbirleriyle fikir alışverişinde bulunuyorlarmış…
Meğer sayın müfettiş Anamur’a 3 gün önce gelmiş, bir otele yerleşmiş ve okul hakkında, Müdür hakkında halktan bilgiler toplamış…
Yeni açılan kiralık bir okul…Yeni öğretmenler…El yapımı sıralar…Boyasız kapı, pencereler…Standartlara uygun olmayan masa ve sandalyeler…Boş A-B-C demirbaş defterleri…Üzerinde GENELGELER yazılı içinde hiçbir genelge olmayan boş bir dosya…Evinden getirdiği küçücük bir daktilo…Kendi ev telefonu…Üzerinde LABORATUAR yazılı içi boş bir oda…2 katlı binanın depo olarak kullanılmak üzere yapılan alt katın kapısı üzerinde SPOR ODASI yazısı ve içi yer - yer sularla kaplı 500 metrekarelik boş bir alan ve sadece şap yapılmış bir zemin…Gazi Öğretmen bakanlık müfettişi olsa kapanması için rapor tutacağı görünümde bir okul…
Gazi Öğretmen açık yüreklilikle hangi şartlarda okulu açmaya çalıştığını anlatmış…İlerde yapmayı planladığı projeleri hakkında bilgi vermiş…
Sayın Müfettiş Çantasını açmış, bir tomar matbu kâğıt çıkarıp masanın üzerine koymuş…Bunlar bir okul açıldıktan sonra tutulması gereken evraklarmış…O gün akşama kadar okulda kalmış…
Öğle yemeği bile yememiş, hiçbir öğretmenin dersine girmemiş, hiçbir odayı denetlememiş, sadece müdür odasında kalmış…Gazi Öğretmenle çaylarını yudumlarken ona yapılacak işlemler hakkında bilgi vermiş, akşam olunca da yürüyerek oteline gitmiş…
Meğer bir gün sonra Anamur Lisesini denetleyecekmiş…Lisede 3 gün denetim yapmış ve Ankara’ya dönmüş…
İki ay sonra Gazi Öğretmeni kaymakamlığa çağırmışlar…Lise müdürü de oradaymış…Aynı anda ikisine de birer sarı zarf uzatmışlar…Tebliğ-Tebellüğ işlemlerini yaptıktan sonra dışarıya çıkmışlar…
Zarflara bakmışlar, Millî Eğitim Bakanlığından geldiğini görmüşler…Gazi Öğretmen Lise müdürü arkadaşına; “Bana ceza gelecek…” demiş…” Belki de görevden alacaklar” diye eklemiş…
Lise Müdürü de demişti ki; “Bana teşekkürname gelecek…” Gazi Öğretmenin eli bir türlü zarfı açmaya gitmiyormuş…Neyse… Zarfları açmışlar…Tersi olmuş…Gazi Öğretmene gelen yazıda teşekkürnâme, Lise Müdürüne gelen yazıda İhtar yazıyormuş...
Gazi Öğretmen demiş ki; “Her halde yazıları karıştırmışlar…” Sözüne Lise Müdürü de katılmış…Ama iyice okumuşlar ki yazılar isme yazılmış…
Aynı müfettiş Gazi Öğretmene teşekkürname ve yılların Lisesinin müdürüne ihtarname vermiş…
Gazi Öğretmen bir yıl sonra gelen bakanlık müfettişine bu durumu sorduğu zaman Bakanlık müfettişi demiş ki; “Sen yoktan var etmişsin, Lise müdürü verilenleri koruyamamış…Müfettişiniz bunu takdir etmiş olmalı…”
Bir teftiş defteri hazırlamış ve ilk yıl müfettişin verdiği teşekkürnâme’yi buraya yapıştırmış…2’inci yıl gelen müfettiş bu defa “Takdirname” göndermiş…
…Ve yıllar yılı hiçbir sene boş kalmamak üzere teftiş defterine ya Bakanlık müfettişlerinin ya Milli Eğitim Bakanının ya Din Öğretimi Genel müdürünün ya Vali’nin, ya İl Milli Eğitim Müdürünün yada İlçe kaymakamının takdir-teşekkür-başarı belgelerini yapıştırmış… Hem de bazı yıl 2-3 adet Takdir Teşekkür belgesi olmak üzere…,
( devam edecek )