GAZİ ÖĞRETMEN ( 14 )

Abone Ol

Gazi Öğretmen Adana’da okurken 1960 İhtilali olmuş.
İlkokula Sayın Adnan Menderesin Başbakanlığa başladığı dönemde başlamış…
Ortaöğretim için Adana'ya gittiği zaman yine Başbakan Adnan Menderesmiş…
İhtilalden önce Adnan Menderes'in miting için Adana’ya gelişlerinde Gazi Öğretmenin Adnan Menderesin elini öpmesine ramak kalmış…
Babası her sömestre tatiline ve yaz tatiline gelişinde ülke meselelerini anlatırken hep Adnan Menderesin hizmetlerinden bahsedermiş…
Adnan Menderes'in iktidara geldiği 1950 yılının öncesi ve sonrası adeta beynine kazınmış…
İşte o burukluk 1960 ihtilalinde yaşananlar ve Adnan Menderes’in, Hasan Polatkan’ın, Fatin Rüştü Zorlu’nun idam edilmeleri imiş…
Ülke 1950’lerden önce kıtlık ve Varlık vergileriyle inlerken, ülkenin itibarını kazandıranlar idam mı edilmeliymiş?
Bu soruyu şu anda bile çözebilmiş değilmiş…’’ Bu ülke sahipsiz olmamalı ‘’ diye düşünüyormuş…
‘’ Bir şeyler yapmalıyım…Bir şeyler yapmalıydık…Dostu düşmanı iyi bilmeliydik…Ülkemize sahip çıkmalıydık…Bunun için çok çalışmalı ve kendimizi iyi yetiştirmeliydik…’’ diye düşünüyormuş…
Bu düşüncelerle daha çok çalışmaya başlamış ve okulunun başarılı öğrencileri arasında yerini almış…
Gazi Öğretmen son sınıftayken Adana’da anneler gününde tüm orta dereceli okulların katıldığı bir kompozisyon yarışması düzenlenmiş…
İmam Hatip Lisesi diğer orta dereceli okullarla yapılan tüm kültürel ve sportif yarışmalarda at başı beraber gidiyormuş…
Güreş hariç…Çünkü güreşte bütün değişik sıkletlerde İmam Hatip Lisesi Adana’da bütün sıkletlerde yıllarca hep birincilik kürsüsüne çıkıyor ve hatta Türkiye genelinde yapılan okullar arası müsabakalarda tüm sıkletlerde biriciklik kazanıyormuş…
Adana’da okullar arası kompozisyon yarışması için Anneler gününden aylarca önce bütün okullarda olduğu gibi Gazi Öğretmenin okulunda da hazırlıklar tüm hızıyla devam ederken yarışma günü kimin yarışmaya katılacağı henüz belirlenmemişti.
Edebiyat öğretmeni sayın Demir Ali Göker’miş...
2000’e yakın öğrencinin içinde yarışmaya katılmak için Gazi Öğretmeni seçmiş…
Yarışma günü Gazi Öğretmeni kolumdan tuttuğu gibi yarışmanın yapılacağı salona götürmüş...
Diğer okullardan gelen yarışmacı öğrencilerle birlikte salonlarda kompozisyon yazmaya başlamışlar…
Konu anneler günüyle ilgiliymiş...
Gazi Öğretmen İyi şeyler yazdığını ve okulunu en güzel şekilde temsil ettiğini düşünüyormuş…
Yıllar sonra edebiyat öğretmeni Demir Ali Göker’in hatıralarını yazdığı AKIP GİDEN ZAMAN isimli kitabının 2.baskısının 164. sayfasında YARIŞMA başlığı altında şu satırları okumuş:
“YARIŞMA
Adana genelinde okullar arası kompozisyon yarışması düzenlendi. Yarışma şartları duyurulunca, yedinci sınıfta okuyan öğrencim, Gazi Mert’i alıp yarışmaya kendim götürdüm. Giderken endişeliydi. Konu orada verilecekti.
- Soğukkanlı olmasını, heyecana gerek olmadığını, başarmaması için hiçbir sebep bulunmadığını, kendisine güvenmesini söyledikten sonra, yarışmaya katıldı.
Çıktıktan sonra:
-İyi ki katılmışım Hocam. Her yönüyle güzel yazdığıma inanıyorum. Herhalde dereceye girebilirim!
Sonuçlar duyurulduğunda Adana ikincisi seçildi.
Gazi, Anamur İmam Hatip Okulu Müdürü ve Anamur Milli Eğitim Müdürlüğünü yapmıştır.
Zaman-zaman karşılaştıkça bu yarışmadan söz eder.
Bir gazetenin köşe yazarı olarak yazmaya devam etmektedir. “ Bu yazma şevkimi, sizin o günkü teşvikinize borçluyum.” diyerek iltifat eder.
O yıllarda öğrencilerimiz başarılıydı. Lise fark dersleri vererek değişik meslek gruplarına yönelebiliyorlardı.
Sefa Mert; Eczacı dürüst, iyi niyetli, futbol meraklısı.
Hamdi Mert; Diyanet İşleri başkan yardımcılığı ve başkanlığına kadar yükseldi.
Cahit Baltacı; Marmara Üniversitesinde Dinler tarihi profesörü.
Musa Örtlek; Millî Eğitim Bakanlığında müfettiş ve daha niceleri…”
İşte Edebiyat ve Kompozisyon derslerine giren Demir Ali Göker hocasının “Akıp giden zaman” isimli kitabında Gazi Öğretmen hakkımda yazdıkları bunlarmış…
Gerçekten Adana İmam Hatip Lisesi Gazi Öğretmen için adeta bir “hayat okulu” olmuş... Hayatının büyük bir bölümü burada şekillenmiş….
Sayın Demir Ali Göker öğretmeninin bahsettiği öğrencilerden ağabeyi Hamdi Mert, öğrencilik yıllarında kendisinden örnek aldığı, ona kol kanat geren, yazı hayatını şekillendiren bir ağabeyiymiş…
Gazi Öğretmenden 1 sene önce Adana İmam hatip Lisesine kaydolmuş…
Son sınıfta iken SESSİZ GEMİ adıyla bir şiir kitabı yazmış…
Adana’da son sınıfta iken Lise fark sınavlarına girmiş ,2 diploma almış, İmam hatip Lisesi diplomasıyla İstanbul Yüksek İslam Enstitüsünü, Lise diplomasıyla da Hukuk Fakültesini kazanmış aynı yıl iki fakülteyi birden kazanmış...
4. yılın sonunda her iki fakülteyi birden bitirmiş hem öğretmenliğe, hem avukatlığa başlamış…
Bu arada Diyanet İşleri Başkanlığının açtığı ödüllü kitap yazma yarışmasına babaları Hacı Ahmet Mert'in hayatını yazdığı BİZİ YAŞATANLAR isimli eserle katılmış, birinci olmuş...
Açılan sınavı kazanarak Diyanet İşleri başkanlığı Hukuk Müşavirliğine getirilmiş...
Sonra Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı olmuş ve daha sonra Hollanda'ya Din ataşesi olarak gönderilmiş...
Türkiye’ye dönüşünden bu yana çeşitli konularda 50’ye yakın kitap yazmış, bir televizyon kanalında “BİLİNMEYEN İSLAM” adıyla haftalık programa ve bir gazetede köşe yazarlığına devam etmiş...
( devam edecek )