Birincisi; Galatasaray’ın sezon başında renklerine bağladığı Portekizli Bruma’nın, Tokatspor’la oynanan Ziraat Türkiye Kupası maçında sakatlanarak sezonu kapattığını hepimiz biliyoruz değil mi? Sarı Kırmızılıların ara transfer döneminde aldığı İzet Hajrovic ve Alex Telles’e yabancı kontenjanında yer açmak için, o sakat Bruma’yı Gaziantepspor’a bedelsiz kiralaması ve yanında ‘Bonus’ olarak da Yiğit Gökoğlan’ı vermesini kim ve nasıl açıklayabilir. Yapılan bu işin adı, en iyimser biçimde, ‘Üç kağıtçılık’ değil de nedir? Siz bir ‘Spor Toto Süper Lig’ takımına sezonun ikinci yarısında forma giyemeyecek bir yabancı oyuncuyu vererek, yabancı fazlalığınızı ortadan kaldırma kurnazlığını yapacaksınız. Ayrıca, Bruma’nın maaşını da Galatasaray Kulübü kasasından ödemeyi sürdüreceksiniz. Rakip takımın mağduriyetini gidermek için de, yanında bir de futbolcu promosyonu yapacaksınız. Ayrıca o takımla, ligin ikinci yarısının ilk haftasında da rakip sahada karşı karşıya geleceksiniz…
Sizi bilemem, ancak benim bu duruma söyleyebilecek fazlaca bir şeyim yok.
İkincisi; Brezilyalı Neymar'ın transferinde usulsüzlük olduğuna dair iddianamenin İspanyol yargısınca kabul edilmesinin ardından Barselona Kulübü Başkanı Sandro Rosell istifa etti. Bakın kurduğum cümleye lütfen iyi dikkat edin. Başkan Rosell direk yargılama sonucunda suçlu alan ilan edilmemişken istifa ediyor. Yani daha mahkemeydi, davaydı, yargıçtı, Yargıtay’dı, UEFA’ydı CAS’tı gibi süreçleri yaşamadan temsil ettiği Barselona gibi büyük bir camiayı zor durumda bırakmamak için görev süresinin bitimine iki yıl kala ‘Allahaısmarladık’ diyor. Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım gibi, bir taraftan, “Tek gerçek Fenerbahçe’dir” deyip, bir yandan da koltuk hırsı yüzünden, bulunduğu yere demir atmıyor.
Bakın Sayın Rosell 3.5 yıl süren başkanlığını noktaladığı günde nasıl bir açıklama yapıyor. Dilerseniz bir kulak verelim; “Neymar olayı gibi, adil olmayan, şahsıma ve kulübe çamur atan saldırılar beni rahatsız etti. Utandırdı. Bu nedenle kulüp başkanı olarak dönemimin sona ermesi gerektiğine karar verdim. Geri dönüşü olmayacak bir şekilde istifamı sundum. Her şey Barselona içindir.”
İşte iki büyük camia, iki büyük kulüp ve o kulüplerin iki başkanı. Haydi, aradaki farkı bulun bakalım.