Fırat'tan Okurlarına 7. Kitap Müjdesi
Ödüllü yazar ve şair Betül FIRAT okurları için yeni bir kitaba daha imza attı. Öykü türünde kaleme aldığı “Öykü Muhiti” adlı kitap OD Yayınları etiketi ile raflardaki yerini aldı.
Betül Fırat 2020 yılında ilk kitabı “Mavinin Fecri” isimli kitabıyla çıkakken 2021 yılında ise “Mihrinin Hicranı” isimli şiir kitabı ile okuyucuların kısa sürede takdirini toplamayı başardı. Edebiyat alanında sürekli çalışan FIRAT aynı anda 2022 yılında “Heybemden Dökülen Öyküler” isimli öykü kitabı ve “Siyah Şapkalı Adam” isimli polisiye roman kitabı ile tekrar okuyucularıyla buluşmuştu. 2022’nin sonunda da “Derin Mevzu Konuşacaklarımız Var” ve çocuk romanı olan “Kayıp Lapis Lazuli” ile okuyucunun karşısına tekrar çıktı. Şimdi de 7. Kitabı olan “Öykü Muhiti” öykü kitabıyla okurlarının karşısına çıktı. Ortaokuldan itibaren tüm öğrencilere, gençlere ve kitapseverlere hitap ediyor.
Öykü kitabını okurlarıyla buluşturan Fırat, "Fantastik, büyülü gerçeklik, polisiye ve dram türünde öykülerle tekrar okuyucu karşısında olmaktan mutluyum. Öyküler genelde okunması en rahat ve en zevkli kısım olarak bilinir. Okuyucu sürekli değişen öyküleri sürükleyici ve seri okunur olarak niteler. Herkese şimdiden keyifli okumalar dilerim." dedi.
Kitaplarının yoğun ilgi görmesinden dolayı sevinçli olduğunu vurgulayan Fırat, "Günümüzde çok güzel bir okur kitlesi bulunmakta. Her okuduğunu ayrı ayrı değerlendirip irdeleyen okurların eserlerime yoğun ilgi göstermeleri ve beğenmeleri yönünde geri dönüş sağlamaları paha biçilemez bir duygu. Şu anda üzerinde çalıştığım macera, polisiye ve mistik romanlarımın hazırlıkları sürüyor; onları da zamanla okurla buluşturmaya çalışıyorum.” diye konuştu.
Yeni çıkan kitapları hakkında bilgi veren Fırat, " Her hayat ayrı bir hikâyedir. Her akıl da ayrı öyküler üretebilir. Tamamıyla kurgudan oluşan öykülerde her konuda samimiyeti bulmanızı dilerim. Karakterler genelde hayali olsa da bazen iyi bir dost bazen de anılası bir arkadaş olabiliyor. Öykülerin kendine has olması da özel bir tercih. Yaşanmamış olsa da yaşanmayacak olsa da kıssadan hisse alınması önem arz eder. Öyküler kısa kesitler olmasına rağmen dolu dolu geçirmek içindir zamanı. Umarım vaktinizi iyi değerlendirmek için vesile olabilirim. Keyifli okumalar dilerim " ifadelerini kullandı.
Kısa zamanda 7 kitaba birden imza atan Fırat, aynı zamanda köşe yazarlığına devam etmekte. Diğer yandan da güfte yazarlığı yaparak güftelerini besteletmekte ve kanalında yayınlamakta. Çok yönlü olan Ödüllü Yazar ve Şair Betül FIRAT’IN gerekse aldığı ödüller gerekse eserleri büyük ilgi topladı. Giderek büyük bir okuyucu kitlesine ulaşan Fırat, yeni projelerle edebiyata katkı sunmaya devam etmek istemekte.
Caner Değirmenci’den yeni single
Müzik alanında oldukça farklı işleri yapan başarılı müzisyen, şarkıcı, besteci, Caner Değirmenci şimdilerde yeni şarkısı ile sevenleri ile buluşuyor.
Söz ve müziği kendisine ait olan “Bu Sabah” adlı parçası Netd Müzik etiketi ile müzikseverlerle buluştururken şarkının klip çalışmasında da yönetmenliği kendisi üstlendi.
Yeni çalışması hakkında kısa bir açıklama yapan Değirmenci “Bu çalışmamla müzikseverlerin kalbine hitap etmeyi hedefledim. Amacım müzikte kalıcı olmak ve bu yolda emin adımlarla ilerliyorum. Söz ve müziğini kendimin yazdığı bir şarkının klip çekimlerinde de şarkımın duygusunu klipte en iyi kendimin ifade edeceğini düşünerek yönetmenliğini de kendim üstlendim” diyerek duygularını ifade etti.
Dilan Uslan “Sanki” adlı şarkısında gerçek bir yaşam öyküsünü anlatıyor
Uzun zamandır yerel sahnelerde yer alan, öğrencilik yıllarında bulunduğu müzik kulüpleri sayesinde bilgisini ve vizyonunu geliştiren, sosyal medyada yaptığı coverlar ile dinleyicilerine ulaşan Dilan Uslan ikinci bağımsız tekli çalışması “Sanki”yi 17 Mart’ta paylaştı.
Şarkının söz ve müziği Dilan Uslan’a, düzenleme, mix ve master ise Ali Özcan’a ait. Şarkıya ait bütün görsel materyalleri ve tanıtım çalışmalarını da Dilan Uslan yapıyor.
Dilan Uslan “Sanki”yi “Şarkı gerçek bir hikayeyi anlatıyor. Sevgi zannettiğimiz takıntılarımızdan birlikte kurtulmamız için yaklaşık 3 yıl önce yazmıştım. Bugün geldiği halinden çok mutluyum. Sanki’de Türkiye’de pek sık görmediğimiz “neon pop” tarzını işledik ve bence farklı ama yine de bizden hissettiren bir iş oldu.” şeklinde anlatıyor. Ve şu şekilde ekliyor: “En büyük hedefim insanlara yalnız olmadıklarını hissettirmek sanırım. Şarkı sözlerimde her zaman başımdan geçmiş bir olayı anlatıyorum ve bazen yaşarken ağır gelse de aslında hepimizin benzer kırgınlıklarının olduğunu bilmek bence iyileştirici bir güç. Her bir şarkımın dinleyenler için farklı bir yolculuk olmasını umuyorum ve tekrar başa dönüp dinlemelerini sağlayabiliyorsam da bunu kendim için bir başarı olarak görüyorum.”
Hande Şan’dan Z kuşağının yeni şarkısı “Hadi Eyvallah”
Volkan Konak, Murat Başaran, Rafet El Roman, Betül Demir, Ziynet Sali, Emel Müftüoğlu, Gökhan Tepe, Zeliha Sunal, Ahmet Selçuk İlkan, Yeşim Salkım, Mirkelam ve son 10 yıldır ise Rock müziğin sevilen grubu Gripin’de keman sanatçısı ve back vokal olarak sahne alan Hande Şan sözü Sumru Buyuran’a bestesi kendisi ve tek yumurta ikizi olan kardeşi Görkem Oker’e ait “Hadi Eyvallah” adlı şarkısı ile müzik camiasında solist olarak yerini aldı.
Hande Şan “Hadi Eyvallah” adlı şarkısının insanların hayattan, aşktan, yaşadığı tüm baskılardan sıkılıp, uzaklaşıp, kaçmak, her şeye eyvallah dediği bir şarkı olarak değerlendirirken. Z kuşağına hitap ettiğini de dile getiriyor.
Hande Şan “Hadi Eyvallah” şarkısının stüdyo aşamasında ise, Metehan Köseoğlu, Görkem Oker, Yalçın Yıldırım gibi bir çok değerli müzisyenler ile çalıştı.
Hande Şan “Hadi Eyvallah” şarkısının klip çekimleri için kameralar karşısına geçerken yönetmen koltuğuna da Vahap Şen oturdu.
“Nefeshane” okurlarıyla buluştu
Ödüllü yazar B. Nihan Eren, iyice olgunlaşan, lezzetini derinleştiren ama yeni arayışlardan da vazgeçmeyen bir dille kaleme aldığı; “Nefeshane” kitabı ile insan içinde var olan keşfetme duygusuna bir geçit aralıyor. Satırlarına işlediği yolculuğu nefes kesici bir şekilde anlatan B. Nihan Eren, okuyucuya kendi hayat gayesini bulması için gerekli tüm kapılara uğramasına olanak sağlıyor.
Kahramanların ağızlarından dinlediğimiz sekiz öykülük yolculukta hayatın derinliklerine kurgusal bir pencere açan “Nefeshane”, okuyucuya benliğini görmesini sağlıyor. Dördüncü öykü kitabında günlük yaşamın manzaralarını yeni bir bakış açısıyla sunan yazar, İstanbul’un sokaklarını ve bir apartman dairesinde devam eden hayatları kitabın her sayfasında anlatırken, hikâyeler arasında gezen edebiyatseverlerin insan ömrünün acizliğini de mutluluğunu da hissetmesini sağlıyor.
Hayatın sıradanlığını ve olağanlığını satırlarında ince ince dokuyan B. Nihan Eren, ayrı gerçeklikler arasındaki sınırı geçerek öykülerini edebi bir şölen olarak sunuyor.
NEFESHANE
B. Nihan Eren, nefes almayı bambaşka açılardan ele alıyor Nefeshane’de. Yazarın iyice olgunlaşan, lezzetini derinleştiren ama yeni arayışlardan da vazgeçmeyen bir dille kaleme aldığı sekiz öykü yer alıyor kitapta.
Kahramanların kendi ağızlarından dökülüyor öyküleri; bir mezarın içinden, nemli bodrum katından, hastane odasından, lüks gece kulübünden, Boğaz’ı gören tepeden, sıradan bir apartman dairesinden. Öykülerin hepsi İstanbul’da geçiyor, hepsinde aynı rüzgâr esiyor, aynı çatlak yürüyor, “hep nasıl olduysa” öyle devam ediyor hayat, bir nefese muhtaç insanı acıtarak, bölerek, bütünleyerek.
‘’Kökler ve çatlamamış filizler, larvalar ve yumurtalar, termitler, yattığın toprağın altında canlanmaya, seni kemirdikçe palazlanmaya teşne şu kara kalabalık etrafını sarmış, kımıldanıyor. Ellerine bakıyorlar. Belinden geçiyorlar. Tümseklerine çıkıp, çukurlarına dolacaklar. Gözlerini alacaklar. Etini alacaklar. Bu etle bir yavru yılanı büyüteceksin. Ona nefes olacaksın. Bir hayvana dönüşeceksin. Bir yılan olacaksın. Sonunda, bir hayvan bedeninde yeniden… Nefes alacaksın.’’
“Cyrano” bu sezon DasDas’ta yeniden hayat bulacak
DasDas, sahneye koyduğu özel prodüksiyonlarına bir yenisini daha eklemeye hazırlanıyor. 24 Nisan akşamı DasDas’ta prömiyerini yapacak ‘Cyrano’, Edmond Rostand’ın unutulmaz eserini yeniden sahneye taşıyacak.
Ahmet Sami Özbudak’ın yönetmen koltuğuna oturduğu oyun, farklı yorumuyla geçmişten bugüne bir köprü kuracak. Tiyatroseverler oyunda eserin şiirsel ve masalsı atmosferini arkasına alarak günümüzün güzellik meselelerine, derinliğini kaybetmiş duygulara, aşka, yalnızlığa ve ölüme yeniden bakacak.
Bülent Emin Yarar’ın Cyrano’ya hayat vereceği oyunun kadrosunda Caner Erdem, Ece Çeşmioğlu Ölmez, Elif Mandan, Erol Babaoğlu, Ertuğrul Gümrükçüoğlu, Fatin Elcim, Mert Fırat, Ömer Faruk Tezgel olmak üzere birçok deneyimli ve genç isim bir araya geliyor.
Müzik süpervizörlüğünü Harun Tekin’in üstlendiği ‘Cyrano’nun dekor ve ışık tasarımı ise Cem Yılmazer tarafından yapılıyor. Oyun prömiyerinin hemen ardından 25, 26, 27 Nisan tarihlerinde yeniden DasDas’ta sahnelenmeye devam edecek