FETÖ’cüler AK Parti kisvesine büründü

Abone Ol

Geçen haftayı yine hastane turlarıyla geçirince yazımızı aksattık. Bu sebeple okurlarımızdan özür dileyelim.

Devlet arınma sürecini FETÖ operasyonlarıyla sürdürürken yaşanan ilginç gelişmeler halkın gözünden kaçmıyor. Kimi mahkemelerde hakimlerin “akıllara durgunluk veren” tahliye kararları, memleket sohbetlerinin ana konusu oluyor. Ciddi bir çevre “15 Temmuz İşgal girişiminden sonra”, FETÖ ihanetine tamamen inanmış ve bu ihanet çetesine karşı verilen mücadeleyi her bakımdan destekliyor.

Ancak bu konuda zafiyet gösterildiği düşüncesinde olanları da yok sayamayız. Ki haklılar da!

Peş peşe verilen tahliye kararlarından sonra Anadolu’da yaşanan ilginç bir gelişme ise, toplu alanlarda “FETÖ’yü aklayacak” konuşmaların yüksek sesle yapılmaya başlanması.

Bu hususta bize gelen bir okur şikayeti şu ifadeleri taşıyordu:

“Son zamanlarda pazar yerlerinde, çarşıda dükkanlarda birileri türedi. Konuşmalarını grup halinde birbirleri arasında ama yüksek sesle yapıyorlar ve çevredekilere de duyuruyorlar.  Kimi yerlerde kadınlar, kimi yerlerde erkekler, birkaç kişi halinde yüksek sesle konuşup “Tutturdular FETÖ hain, FETÖ terörist diye bir şey. Tamam, biz de AK Partiliyiz ama, yolsuzluğu, başarısızlığı örtmek için böyle dindar, Müslüman, hizmetkar insanlara da kin beslenmez ki…Bu adamlar çocuklarımıza sahip çıktılar. Çocuklarımız dinini, imanını bunlardan öğrendi. Eğer Fetullah hoca olmasaydı gençler şimdi bu kadar dinine, vatanına bağlı olarak yetişir miydi? Cumhurbaşkanına birleri hata yaptırıyor. Yazık oluyor, hem AK Partiyi bitiriyorlar, hem hoca efendiyi. Ondan sonra olan memlekete oluyor”

Kafanız karışmasın; bu cümleler asla bizim değil, okurumuzun, pazar yerinde ve birkaç esnaf dükkanında duyduklarıdır.

Bunlar “AK Partili rolü” yapmayı da ihmal etmiyorlar.

Anlaşılıyor ki, yüksek mevkilerdeki tahliye kararlarıyla birlikte, halk arasında taban bulma hareketi başlatılmış. Kisveleri de “AK Partililik.”

Kulak misafiri olanlardan “hak veren” olacak, bazılarının zihninde “şüphe uyanacak”, velhasıl “acaba”lar artacak.

Tahammül gerektiren bir plan. Ama yürürlükte şu anda.

“Yüzde 49’u bulduk, ha gayret modunda” oldukları anlaşılıyor. Zira Referandumda çıkan “hayır oylarında da” büyük etkileri olduğunu düşünüyorlar.

Cuma günü hastaneden dönerken, davet nedeniyle bir dost meclisine kısa süreliğine uğradık.

Birbuçuk  yılı aşkın cezaevinde kaldığını ve sonunda ceza dahi almadan berat ettiğini söyleyen bir misafire “Neden bu kadar uzun süre tutuklu kaldığını sorduk. Anlattı:

“Asında suçumuz yoktu ama alındık. Mahkemde de FETÖ’cülerin yüzünden beraat edemedik. Bizi yakaladılar, sonra mahkemeye çıktık, hakim 9 ay sonra ya gün verirken (tutukluluğun devamına) dedi. Mecbur yattık. Sonra bu FETÖ olayları ortaya çıktı. Bizim davaya bakan hakim de FETÖ’cü olduğu için görevden alındı. Neticede bizim suçsuzluğumuz anlaşıldı da beraat ettik.” 

Söz FETÖ’den açılınca içindeki öfkeyi dışa vurmaya devam etti:

“Birkaç gün önce (filanca) pastanenin önünde oturuyorduk. Öteki masalardan birinde üç-dört kişi vardı. Yüksek sesle, herkes duydun diye, başladılar FETÖ’yü övmeye, yok şöyle iyi adamlarmış, dindar insanlarmış, büyük hizmetler vermiş.” 

Onlar konuştukça dişlerimi sıktım, sabrettim.”

-Eee sonra…

“Sonra başladılar, AK Partili gibi konuşamaya. ‘Tamam AK Parti bizim partimiz, Erdoğan bizim Reisimiz ama yanlış yapıyorsa yanlışını diyeceğiz. Yolsuzlukları örtmek için FETÖ’yü çıkardılar. Baktılar olmayacak, darbeyi icat ettiler…”

-Bak sen!

“Ne bakması abi, oturduğum yerde kendi dişlerim kırılacak. Kalktım yerimden, dikildim, başlarına, (Sizin hocanıza da, size de başlatmayın…) dedim. Kestim seslerini!

Vakıa budur. “AK Partili gibi yapıp” FETÖ savunması yapanlar iş başı yaptı.

Delikanlıdan bir de “hapishane hatırası” nakledelim;

“Cezaevi bunlarla doldu taştı. Onlara göre kendileri suçsuz. Bir gün devranın tersine döneceğine inanıyorlar. Namazları cemaat olarak kılıyorlar. Bütün koğuşlarda aynı anda cemaat oluyorlar. Bir imam namaz kıldırıyor. Sesin zayıfladığı sağ ve sol koğuşlarda biri imamı tekrar ediyor. Tekbir alırken “Duvarlar yıkılsın Allahüekber” diyorlar!

Okuduklarını, dualarını sormadım.

Bir de FETÖ ticaretine başlayanları duyuyoruz.

 Sistem (Önce birilerini FETÖCÜ olmakla yaftala, sonra anlaşarak geri çekil) şeklinde işliyormuş.

Ve tabii bu vesileyle de kimileri kasayı dolduruyormuş!

Öyle olunca da adliyeler “çarkçı şikayetçilerin kazanç yerine” dönebiliyormuş.

Hasılı… Bu mücadele zor iş, tahammül gerektiriyor, uzun soluk istiyor.

Önce Vatan Gazetesi’ndeki yazılarıyla tanıdığımız Araştırmacı, Tarihçi yazar Levon Panos Dabağyan’ın ölüm haberini aldık.

Biz uzaktan, Konya’dan yazıyoruz. Ve uzunca bir zamandır da İstanbul’u ziyaret edemiyoruz. Oysa ilk seyahatimizde ortam oluşursa Dabağyan ile de görüşmeyi, yazdıklarıyla ilgili sohbet etmeyi düşlemiştik. Nasip değilmiş.

Türkiye Ermenileri Tarihini yazmanın yanında, MHP Genel Başkanı merhum Alparslan Türkeş’in danışmanlığını yapmış, MHP ve Türkeş ile ilgili kitap yazmış bir Ermeni Türk Vatandaşı Dabağyan.

Ailesine, dostlarına ve okurlarına başsağlığı diliyoruz.