YUNANİSTAN'IN PATRİKHANEYE VERDİĞİ HEDEFLER  

Yunanistan tüm Ortodoks ülkeler üzerinde etkinlik sağlamak, Megali İdea'yı canlı tutmak, Bizans'ın mirasçısı olarak Patrikhaneyi ön plana çıkarmak maksadıyla, Patriğin faaliyetlerini desteklemektedir.

22 Ekim 1991'de Birinci Bartholomeos Patrik seçildikten sonra Yunanistan Dışişleri tarafından Fener Patrikhanesi'ne "Gerçekleştirilmesi istenen hedefler" verilmiştir. Bu hedefler şunlardır:

- Patrikhane'nin faaliyetlerinde "ekümenik" vasfını kanıtlaması"

- Patrikhane'nin Rus Kilisesi ve Doğu Avrupa'daki kiliselerle ilişkilerini güçlendirmesi

- Heybeliada Ruhban Okulu'nun faaliyete geçirilmesi

- İsviçre/Şambiri Ortodoks merkezinin güçlendirilmesi

PATRİKHANE'NİN STATÜSÜ DIŞI FAALİYETLERİ

Yunanistan tarafından gösterilen hedefleri de kapsayacak şekilde, Patrikhanenin statü dışı faaliyetlerini şu başlıklar altında toplamak mümkün:

- Ekümeniklik vasfını sağlama ve siyasi güç kazanma girişimleri

- Yunanistan ile ilişkileri (Bizans'ın ihyası) ve Ortodoks ittifakı kurma girişimleri

- İdari, sosyal ve ekonomik faaliyetleri

- Heybeliada Ruhban Okulunu açtırma girişimleri

Patrikhanenin faaliyetleri ile bu faaliyetleri destekleyen yoğun yurtiçi ve yurtdışı temas ve ziyaretler, Ortodoks cemaati bulunan ülkelerde örgütlenme, kiliseler arası ve dini sorunları çözme, banka ve tv kurma girişimleri, statü dışı olarak kendi içinde "Bakanlar Kurulu" benzeri, idari bir yapılanma gayreti ve Yunanistan'la geliştirilen sıkı ilişkiler topluca incelendiğinde;

- Patrikhanenin "Ekümeniklik" vasfını kabul ettirmek suretiyle tüm Ortodoks dünyasının Patrikhanesi niteliğini yeniden kazanmayı amaçladığı,

- Yunanistan'ın Fener Patrikhanesine "Ekümenik ve Vatikan modeli bir dini devlet" statüsü kazandırıp, Patrikhanenin dini nüfuzunu da kullanarak "Ortodoks İttifakı" oluşturmaya çalıştığı,

- Patrikhane'nin oluşturulmaya çalışılan Ortodoks ittifakın içinde etkin rol alarak, Yunan idealleri ile özlemlerine hizmet eden, bir kuruluş olma yönünde faaliyetlerini sürdüreceği,

- Patrikrhâne bünyesinde "Bakanlar Kurulu" benzeri bir yapılanma oluşturarak, kurulması düşünülen devlet için gerekli altyapının oluşturulmaya çalışıldığı,

- Ruhban Okulunu açma girişimlerinin de İstanbul'da yaşayan 1200-1500 Rum azınlığın gerçek ihtiyaçlarını karşılamaktan çok "Helen ve Ortodoks emellerini" simgeleyen "siyasi bir talep" niteliğinde olduğu değerlendirilmektedir.