LOZAN ANTLAŞMASINDA AZINLIKLARA TANINAN HAKLAR 

Lozan Antlaşmasında Rumlar dışında açıkça belirlenmiş bir azınlık olmamasına rağmen 42. maddenin, Türkiye Hükümeti azınlıklara ait kiliselere, havralara, mezarlıklara ve diğer dinsel kurumlara her türlü koruma sağlamayı yükümlenir" hükmünün hoşgörülü yorumlanması sonucu Ermeni ve Yahudiler de azınlık haklarından yararlandırılmalardır.

Lozan'da Tanınan Azınlık Hakları,

1) Hayat ve hürriyetlerinin tam olarak korunması

2) Din, mezhep ve inanç gereklerinin serbestçe yerine getirilmesi

3) Ulaşım ve göç serbestliğinden yararlanma

4) Medeni ve siyasi haklardan faydalanma

5) Kanun önünde eşitlik

6) Kamu hizmetlerine alınma, çeşitli meslek ve işleri serbestçe yapma

7) Dillerini serbestçe kullanma (mahkemeler dahil)

8) Her türlü dini ve sosyal kurumlar ile okul ve diğer eğitim kurumlarını kurma ve yönetme

9) Aile hukuku ve kişi haklarının kendi örf ve adetlerine göre yürütülmesini sağlayıcı düzenlemelerin yapılması olarak şekillenmiştir.

Ancak, bu hüküm Medeni Kanunun kabulü ve azınlıkların bu haklarından 1925 yılında feragat etmeleri sonucu geçerliliğini yitirmiştir.

AZINLIK FAALİYETLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Yunanistan ve Ermenistan'ın Türkiye'den toprak taleplerine ilişkin tarihi emelleri güncelliğini korumaktadır. Bu sebeple ülkemizin karşı karşıya bulunduğu tehdit de dikkate alınarak Rum ve Ermeni azınlık ile, halen çeşitli ülkelerde yaşayan Rumlar ve Ermenilerin faaliyetleri ve Yunanistan'ın bu faaliyetlere katkısı üzerinde durmak gerekmektedir.