Yapılan araştırmalar gösteriyor ki facebook mutsuzluk sonucu değil, sebebidir.

Yani insan mutsuz olduğu için Facebook kullanmıyor, facebook kullandığı için mutsuz oluyor.

İnsanlar yalnızlık hissedince facebook kullanımı artıyor ve kullandığından dolayı mutsuzluk hissi yaşıyor.

Aslında gerçek hayatta sosyal insan daha mutlu iken facede sosyalleşen, idol olanlar çok da mutlu olamıyorlar.

Facebook neden mutsuzluk nedenidir?

İlk olarak, facebook ortamında insanlar en mutlu en ideal görüntü verme çabasındalar.       

Örneğin eşiyle dostlarıyla kalabalık bir yemekli ortamda aslında çok da mutlu görünmeyen bir kişi selfi çekerken en mutlu görüntü verir ve anında paylaşımını “kaç kişi gördü beğendi, yorum yaptığını” incelemeye başlar. O gerçekle çok da ilgisi olmayan mutlu poz verilmiş resme bakanlar kaçınılmaz olarak o an kendi durumlarını karşılaştırırlar ve mutlu olmazlar.

Aslında gördüklerimiz gülümseyen, mutlu resimler, zengin ve harika ortamlar, kariyerler, başarılar, sahip olunanlar vb. hepsi dışa verilmiş görüntülerdir; gerçekleri çok da yansıtmaz.

Görülmeyen iç dünyalar ile gösterilen dış dünyalar arsındaki farklar anlaşılması mümkün değildir. Facebook da idealleştirilmiş görüntü karşılaştırmaya neden olurken sevgi oluşmaz

Bu etkileşimde sadece tek taraflı karşılaştırma vardır ve kurulabilen bir ilişki yoktur.

Siz resmine baktıklarınız ile aranızda bir karşılaştırma oluşurken bir ilişkinin oluşamaması, sevgi yerine mutsuzluk oluşur.

Halbuki gerçek yaşamda karşınızdaki kişinin iç dünyasını mutluluğunu, mutsuzluğunu tüm yönlerini görürsünüz paylaşırsınız karşılaştırmanın yerini sevgi almaya başlar.

Fazlaca genelleştirmeden ifade edersek facebook çoğunlukla insanları mutlu etmez, çünkü derinleşemeyen ilişkiler sosyalleşme ihtiyacımızı karşılamaz.

Facebook’u sosyalleşmek ve ilişki kurmak amaçlı değil, bilgi paylaşımı, düşüncelerin aktarılması, gündem takibi, reklam amaçlı vb. kullanımının faydaları oldukça fazladır.

Zeki insanlar neden daha asosyaldir?

Yapılan araştırmalar en mutlu evliler eşleriyle sağlıklı iletişim içinde olabilenler ve bu insanlar kabul görme var olabilme ihtiyaçlarını eşleriyle karşılayabildikleri için daha az arkadaşa ihtiyaç duyabilirler.

Birde zeki insanlar zamanlarını daha fazlasıyla iyi değerlendirme isteğindedirler çünkü zeki insanların hep hedefleri ve yapmak istedikleri için plan ve programları vardır.

A. Einstein “verimliliğin en büyük düşmanı ziyaretler ve telefon” der

Zihinsel performans arttıkça sorun çözme yeteneğinin artması, daha fazla işler yapma isteğine ve yeni hedeflere yönelmesine neden olur ki onun için artık zamanı iyi kullanmak önem kazanmaya başlar.

Zihinsel becerisi az olanın sorun çözme becerisi gelişemediği için diğer insanların desteğine daha çok ihtiyaç duyarken zeki insan çoğu sorunu kendisi halleder, daha az arkadaşa ihtiyaç duyar ve sosyalleşmesi azalır.

 “Her asosyal zekidir” anlamına gelmez; “her zeki insanda asosyaldir” gibi bir genelleme de çok doğru bir yaklaşım değildir.

Meslekleri, kişilikleri, ruh halleri, ekonomik ve kültürel durumları, dünya görüşleri, nasıl bir ortamda yetiştikleri vb. onların sosyal yönlerinin nasıl olacağı üzerinde etkili faktörlerdir.

Beden dili ve kariyer...

ABD de yapılan araştırmalar şirket Ceo’larının kariyer sahibi olmadan önceki yaşamlarında takındıkları tavırlar, davranış modelleri ile de sıra dışılıklarını, öz güven sergileyen duruşlarını ortaya koyan resimlerin tümü için farklılıklarından bahseder. Yani hiç bir kişi tesadüfen gelmemiştir o yere. Bu durum sadece şirketler değil tüm üst düzey kariyer sahipleri için geçerli olduğunu ortaya koyar. "Beden Dili" konusunda verdiğim seminerlerde başarılı güçlü ve statü sahibi kişilerin hiç bir ders almadıkları halde öz güven sergileyen duruşlarının resimlerini ekrana yansıtırım.

Bakışlarımız, duruşumuz, yüz ifademiz ve giyimimizle çok şey ifade ederiz. İç dünyamızın sesi gözlerimizden okunur; bakışlarımız bizi ele verir. Çünkü insanların kontrol edemedikleri en çok da gözleri, bakışları yüz ifadesidir, daha sonra el kol hareketleri ve giyimi duruşu, duruş mesafesi, takıları onların kim olduklarını kapasitelerini gelecekte ne olabileceklerini kariyerlerini yansıtırlar.