Başlığı attım. Sonra aklıma bir küre alıp geleceğimizi görmek istemedim de değil ha… Daha ne kadar sınanacağız acaba?

Aylardır ellerimi yıkamaktan dokusu bozulmuş haline, yüzümün maskeden ter bezleri alerjisi olmuş duruşuna, pozitif olma endişesi ile dışarıya her çıkışımdaki panik atağıma, eve her gelişimde dışarıdan getirdiklerimi silmenin bıkkınlığına, üzerimdekileri havalandırma telaşına, ufak bir nezlenin tedirginliğine… 

Yoruldum … yorulduk !!!

2020 nin başında da buna benzer şeyler yazıyordum ama beterin beteri varmış. Sayılar arttıkça artıyor. 

Bıkkınlığın tavanında yeter deyip salmaya başlayanlar, bana bir şey olmaz diyenler, geleneklerinden taviz vermeden dipdibe toplananlar, parti tutkunlarının umarsızlığındakiler, bu hastalığa inanmayıp bir sistem değişikliği diyenler…

Yok Yok…

Ancak ortama bakınca gerçekten somut şeyler var

Sanat, eğitim, iş güç herşey sekteye uğradı. İş yerleri kapanıyor. İstihdam mafiş.  Her sokakta bol miktarda satılık kiralık ilanı.

Bıkkınlık ve güvensizlik tam gaz. Sinirler gergin. Herkes kavga çıkarma eğiliminde.

Sosyal medyanın başlattığı sosyal mesafe hastalığının tamamladığı asosyallik.

Yaşlı dünyamız varoluşundan beri geçirdiği başka bir zor dönemine bizi de şahit etti. 

Mutlaka dingin sulara geçeceğiz.

Yine sarılıp, koklaşacağız

Unuttuğumuz ev alışkanlıklarımız, yasaklar olmadan da geri gelecek. 

Ailece masaya toplanıp yaptığımız yemekleri birlikte yiyeceğiz.

Sokaklarda para harcayıp kendimizden geçene kadar mutluluk aramayı keseceğiz. Evde ki huzurun yerini hiçbir şeyin alamayacağı gerçeğini öğreneceğiz.

Kendimize, birbirimize daha çok saygılı davranıp emek verip dinleyeceğiz. Uzun vadeli sevgileri paylaşarak yaşayacağız. (Çünkü emek verilen değerler kıymetlidir.)

Hobilerimize, sporumuza daha çok zaman ayıracağız.

Rastgele yaptığımız alışveriş hastalıklarımız yerini ihtiyaç listesine bırakacak.

Tutumlu olmanın geleceğimize olan artılarını farkedeceğiz.

Doğa ve yeşilin önemini daha çok anlayıp bitki ve hayvanların da bizim kadar saygı görmesi gerektiğinin bilincinde olacağız.

Temizliğin evde başlayıp sokaklarda da olması gerektiğini farkındalığını yaşayacağız.

Dünyanın havasını bozmamak için her evde her bireyde araba olmasının saçmalığını anlayıp bisiklete daha çok önem vereceğiz.

Ben önemliyim ama o da önemli deme mottosunu hatırlayacağız.

Hiç bir malın bize değil dünyaya ait olduğu düşüncesiyle kaynaklara zarar vermemeyi sağlayacağız.

En önemlisi sessizce içimize dönüp huzuru orada arayacağız. Ve suçu dünyada veya başkasında aramak yerine kendimizi sorgulayacağız. Ve biz değişirsek dünyanın değişeceğini deneyimleyeceğiz…

Keşke bu covid döneminde bunlar hepimize işlese de 

Her şerde bir hayır var sözü yerine dört dörtlük otursa.