Ülkemizde yaklaşık 8 milyonu üniversite ve yüksek okul olmak üzere toplan 26 milyon öğrencimiz ve 20 yaş altı hiçbir okula gitmeyenler dahil 30 milyon civarı çocuk, genç yanında, 8 milyon 65 yaş üstü yetişkin  vb olmak üzere 38-40 milyon insan evlere kapandılar. 

Belirsizliğin arttığı bu dönemde gelişen kaygılar, hastalık korkusu geçim derdi, işsizlik ve evde kalmanın sıkıntısı İçinde bulunduğumuz olağan üstü krizde aile içi şiddetin ve boşanmanın arttığı gözlemlenmektedir.

Bu tabloda ev içinde çoğunluk ailede en büyük yükü çeken evin erkeği kadar ev işlerinin aşırı artmasından dolayı da kadındır.

Olması gereken ise özellikle yükü oldukça artan evin kadınına böyle bir dönemde daha fazla ayrıcalıklı davranılması, onun istediği şekilde ev işlerinde yardımcı olunması gerekecektir.

Ayrıca her aile bireyinin kendisine ait bir alanda kendisi ile baş başa 2-3  saat kalabilmelidir. Bu anlarda uyumak arkadaşlarıyla görüşmek, yazmak, okumak, dinlenmek, film izlemek gibi aktiviteleri olabilir.  

Bir araya gelme anlarında herkesin gerek birlikte olduğu, gerek yalnız kaldığı ve iş bölümü içinde yükün paylaşıldığı anlarda nasıl davranılacağına ilişkin kurallar sınır ve sorumluluklar sohbet içinde dile gelmelidir.

Bir diğer konu, erkek de kadında ne kadar kişilik uyumu içerisinde de olsalar biyolojik yönden, psikolojik ve sosyal yönden farklı olmaları onların olaylar karşısında farklı tutum ve davranışlar sergilemelerine neden olması kaçınılmazdır. Bu anlamda aile bireylerinin birbirlerinin halinden anlaması önemlidir.

Her birey ait olma-kendisi olma dengesini kurabilmelidir Bilinmelidir ki,  “özgür olmak” her istediğini yapabilmek demek değildir. Özgür olmak her şeyden önce sınır ve sorumluluk bilinci gerektirir.

İletişim Becerilerinin Güçlü Olması Önemlidir

Güçlü iletişim becerileri sayesinde  eşler ve aile bireyleri arasında her zaman oluşabilen sorunlar, yada bugün yaşadığımız  en kaotik krizler kolayca çözümlenebilir ve herkesin birbirlerini ve kendilerini tanımaları için fırsata dönüşebilir.

Aksi durumda yani iletişim beceri noksanlığından dolayı en basit sorunlar bile kaosa neden olabilmektedir. 

İletişim becerileri derken en temel konu dinlemesini bilmektir. Anlamasına dinleme anında kendimizi aradan çeker, iç seslerimizi susturur ve yargısız dinleriz, halden anlamasına dinleriz. 

Bilinmelidir ki insanların en büyük ihtiyacı anlatmaktır, anlaşılmaktır ancak anlaşmak olmayabilir.

“Laf kulağa değil göze anlatılır” denir. Dinlerken göz teması önemlidir. Anlamasına dinlenilen kişi var olmanın iyi hissini yaşar, rahatlar ve kendisini söz kesmeden anlamasına dinleyen kişiye daha çok değer verir, önemser sever.

Konuşmak ise kısa net anlaşılır olmalıdır. Ona değil onunla konuşmak önemlidir. Ne söylediğimizden çok, nasıl söylediğimiz yani ses tonumuzun, duruşumuzun ve beden dilimizin nasıl olduğu önemlidir.   

İkna etmeye çalışmamak, değiştirme çabasına girmemek önemlidir.

Evde kal dönemi karı koca ve anne baba olabilme sınavıdır. Çünkü çalışmaya mecbur olan anne ve babalar çocuklarını çok da takip edip ilgilenemediler, bakıcılara yuvalara teslim ettiler fakat anne baba ilgisinden sevgisinden eğitiminden yoksun kaldı çocuklar vakit olmadığı için.

Kimi anne baba da psikoloğa gitti, çocuklar yuvada birçok şeyler öğrendiler.  Bu kurulmuş sistemde çalışan ve yorgun anne baba yeter ki “çocuk bana kalmasın” derdindeydiler. Fakat bu yeni dönemde anne ve baba olma çocuklarıyla bol bol ilgilenme fırsatları çıktı.  Onlara kitap okuma oyun yaratma zamanları oldu…

Bu yaşananlar yaşanacaklar uzun vade de toplumu da etkileyecektir yaşadığımız süreç bir kırılma noktasıdır.

Şu anda yaşanan zorlama ve baskı çatışmaya da dönüşebilir fırsata da. Herkes durumu sorgulamaya da başlayabilecektir. “Ben bu çocuğu neden yaptım” diyende olacak “benim kötü kaderim ben bundan sorumluyum” diyende, bunu bir kara talih olarak da görenler olacaktır ancak bu bir fırsattır.

Son söz olarak da iyi bir karı koca olmadan iyi bir anne baba olamazsınız ve çocuğunuz siz iyi iseniz o daha iyi olur.

Ayrıca çocuğunuzu değil kendinizi yetiştirin çünkü çocuklarınız sizi örnek alacaktır. Onun nasıl bir insan  olmasını istiyorsanız önce siz öyle olun; nasihatle olmaz çünkü çocuk duyduklarından çok gördüklerinden etkilenir ve taklit eder.

Ve evde kitap okuma kültürünün gelişmiş olması kitaplığınızın zengin olması altın değerindedir.   

Okuduğunuz kitap ile ilgili duygu ve düşüncelerinizi çocuklarınıza anlatın  onun da anlatmasını sağlayın.