İstanbul Esenler Tarihi / Esenler Araştırmaları
Beytullah YILDIRIM
Su kültürü ve su yapıları bakımından tarihte önemli bir yere sahip olan alternatif su temini ve çok amaçlı soğuk ortam oluşturmak amacıyla Esenler Atışalanında suni ve yapay kar kuyularını kullanılıyolardı.
İstanbulun çeşitli yerlerinde olduğu gibi Esenlerde Atışalanı Avasköy (Kavasköy) civarında köylüler tarafından Bizans döneminden kalma kar kuyuları yakın döneme kadar kullanılan su yapıları ele almaya çalıştık.
Hayatımızın ve bütün canlıların varlığının ana unsuru vazgeçilmezi olan su elde etmenin alternatiflerinden birisi olan kar kuyuları da geçmişte kullanılıyordu. Kur'anı Kerim’de, Enbiyâ Suresi Ayet-i Kerime 30’da "canlı, hayatı olan her şeyi sudan yarattık" buyuruluyor. Bir su mimarisi yapı çeşidi olarak, normal keson su kuyularının haricinde günümüzde unutulmuş artık neredeyse hiç hatırlanmayan kar biriktirilerek soğuk su ve buz elde edilen doğal ve insan yapımı olmak üzere iki farklı türü olan kar kuyuları vardı.
Tarihte vaktiyle elektrik ve buna bağlı soğutucu ve dondurucuların henüz hayatımıza girmediği 30-40 yıl öncesine kadar insanlar özellikle yaz mevsiminde soğuk içeceklerle serinlemek ve yiyeceklerinin bozulmasını önlemek için, doğal yollardan elde edilen kar ve buzdan yararlanıyordu. Söz konusu dönemde kar ve buzun başlıca kaynağı kışın yağan karın doğal veya yapay yollarla biriktirildiği kar kuyularıydı.
Osmanlı Devletinden önce bu topraklarda hüküm süren Roma İmparatorluğu, Bizans dönemi belkide daha evvelki uygarlıklardan itibaren kar kuyularını kullanıyorlardı. Anadolu genelinde ve İstanbul özelinde yaygın olarak su ihtiyacını gidermek amacıyla insanlar tarafından tercih edilmiş bir yöntemdi.
Kar kuyuları, geçmişte buzdolabı yerine soğutma amaçlı ve su ihtiyacı için kullanılan kar kuyuları günümüzde unutulmuş geleneksel su temin etme, gıdaları koruma ve soğutma yöntemlerinden birisiydi.
Bir su yapısı çeşidi olarak değerlendirebileceğimiz kar kuyuları doğal ve yapay yani suni olmak üzere iki farklı türe sahipti. Şehir merkezlerinde ve kırsal kesimde olmak üzere iki farklı mekânda bulunan bu kar kuyuları yapılış tekniği ve işleyiş açısından birbirine benziyordu.
Kırsal alanlardaki ve köylerin yakınlarında bulunan dağ, yamaç ve yaylaların çok kar yağışı alan en az güneş alan gölge kuytu yerlerine yazın kuyular kazarlardı. Karın en fazla olduğu ve henüz erimeye başlamadığı mart aylarında bu kuyulara çevrede birikmiş karlar yuvarlanarak büyük kartopları halinde bu kuyuların içlerine taşıyıp sıkıştırarak doldurulurdu. Kuyulara atılan kar, üzerleri çiğnenerek sıkıştırılmak suretiyle depolanır, bir çeşit buza dönüştürülerek biriktirilirdi. Bu işler bazı yerlerde “karcı” veya kar esnafı adı verilen kişiler tarafından yapılırdı.
Kar kuyularındaki erimeyi geciktirmek ve daha uzun süre saklamak ve kullanabilmek amacıyla karların üzerlerinin ot, saman vb. malzeme ile örtülerek bir çeşit yalıtıma tabi tutuluyordu.
Doğal kar kuyuları; Doğal kar kuyuları esas olarak iki çeşittir. Bunlardan birincisi dağların kuytu veya çukur yerlerinde birikme sonucu oluşan açık kar kuyuları, diğeri ise karstik bölgelerde erime veya çökmeler sonucu oluşmuş karstik çatlak veya düdenlerdir.
Yapay (sunî) kar kuyuları;
Şehir ve kasabaların kar ve buz ihtiyacı yüzyıllarca esas olarak sunî (insanlar tarafından bizzat kar biriktirmek için inşa edilmiş) kar kuyularından sağlanmıştır. Bu kuyular gerek kır gerekse şehir merkezlerine yakın alanlarda türlü şekillerde inşa edilmiş olup hemen hepsinin ortak özelliği az güneş alan yerlere yapılmış olmalarıdır. Bazen toprak kazılıp etrafı taşla örülerek, bazen de tüf gibi yumuşak kayaların oyulması ile inşa edilerek oluşturulmuşlardır. Yine hepsinin ortak özelliği kar biriktirildikten sonra bunların erimemesi için ot, saman vb. materyalle yalıtımlarının sağlanmış olmasıdır.
Nadir rastlanan ve geleneksel kullanıma sahip olan kar kuyularına alışan ahali normal çeşme suyu yerine içme suyu olarak daha hafif ve tatlı olduğu için kar suyunu tercih ediyorlar severek içiyorlardı. Kar kuyularının suyu aynı zamanda mutfakta çay demlemede, yemek yapmakta ve temizlikte kar suyunu gönül rahatlığıyla kullanıyorlardı.
Kar kuyularından elde edilen kar ve buzlar yazın sıcak günlerinde halkın başlıca soğutucuları idi. Karcılar tarafından kar kuyularından getirilen karlar halkın ve esnafın istifadesine parça parça sunulurdu. Halk aldığı bu karları, soğuk su, kar şerbeti ve benzeri soğuk içecek ve yiyeceklerle tüketirken, esnaf ise şerbet, dondurma ve diğer amaçlarla kullanırlardı. Ayrıca ayran, gazoz ve meyve sularını bu kar ve buzla soğuturdu. Böylece halk yaz sıcağından olan hararetini bu şekilde giderirdi.
İstanbul Esenler ilçesi Atışalanı sakinlerinden Mübadele göçmenlerinden olup Avasköy doğumlu olan köyün büyüklerinin naklettiği hatıralara göre yakın geçmişe kadar bölgede iki Kar Kuyusunun varlığını hatırlıyorlar ve naklediyorlar.
Bu kuyulardan birisi Havaalanı Mahallesi, Kışla Caddesi üzerinde olan günümüzdeki Atışalanı Köyü Mezarlığı civarında bulunan bir kar kuyusunun köy sakinleri tarafından yakın döneme kadar kullanıldığına şahit olmuşlar.
İkinci kar kuyusu ise yine Esenler Atışalanındaki diğer kar kuyusu gibi günümüzde Havaalanı Mahallesi Güden Sokak’ta, şimdiki Yunus Emre Ortaokulu civarında olup buz gibi leziz suyu ahali tarafından kullanılıyormuş.
Atışalanı köyü sakinlerinden nüfus mübadelesi göçmenlerinden, Avasköy doğumlu, köyün kurucularından olan görüştüğümüz Tetikli ailesi büyükleri kar kuyuları hakkında; İçerisine kış mevsiminde yağan kar ile doldurulan bu kuyuların dış etkenlerden korunması için kuyuların üstü, bol miktarda samanla örtülerek hem ısı yalıtımı hem de içerisine herhangi bir şeyin düşmesinden korunduğunu anlattılar.
Günümüzde sadece hatıralarda kalan kar kuyularını sizlerle birlikte yeniden hatırlamaya ve hatırlatmaya çalıştık.
Kalın sağlıcakla. Selam ve dua ile…
Kaynaklar ve Bağlantılar:
Beytullah Yıldırım Esenler Araştırmaları
Cevdet Yılmaz (2010) “Kar Kuyuları – Snow Wells”
©️ Beytullah YILDIRIM / Esenler Araştırmaları©
Yerel Tarihçi Araştımacı Yazar
İstanbul / Esenler 12.09.2024