Genelde kupa maçlarında rotasyonla çıkılır sahaya ama Beşiktaş bir iki isim dışında ideale yakın bir kadroyla Göztepe karşısına çıktı. Gerçi Beşiktaş’ın ideal 11’i ne diye sorsanız net bir cevap alamazsınız. Beşiktaş öyle bir sezon yaşıyor çünkü. Her maç bambaşka bir 11 ve kadro dizilişi izliyoruz. Bu durumda haliyle skorborda olumsuz yansıyor. 

Göztepe karşısında dörtlü savunmayla maça başlayan siyah beyazlılarda Rosier’in yokluğunda sağ bekte Kerem, orta sahada Oğuzhan, forvet arkasında Alex Teixeira sahadaydı. Son maçta Batshuayi’ye gelen olumsuz tepkiler anlaşılan Önder hocayı ilerde değişiklik yapmaya zorlamış. Fakat hücum hattında Larin-Teixeira tercihi sahaya olumlu yansımadı. Bu tercih son derece hatalıydı.  Beşiktaş bu iki isimle bulduğu atak organizasyonlarını dahi sonlandıramadı. Ceza sahasına giren ama orada etkili olamayan, son vuruşlarda sürekli sıkıntı yaşayan bir Beşiktaş izledik. 

Beşiktaş’ta her top Pjanic’le buluşuyor. Beşiktaş’ın oyun kurucusu Pjanic. Fakat orta sahada sürekli topla buluşan, bir türlü etkili olamayan bir Pjanic vardı sahada. Sürekli pas yapan sorumluluk almayan bir oyuncunun takımda olmasına gerek yok. Galibiyet için cesur oynamak şart. 

Batshuayi, Atiba ve ardından Güven Yalçın’ın girmesiyle daha etkili olmaya başladı Beşiktaş ama zaman geçmişti. Beşiktaş’ın acilen gol sorununu çözmesi lazım. Bence Güven Yalçın daha sık oynamalı. 

Maçı izlerken uzatmaya gideceğini eminim tüm tribün hissetmiştir. Futbol skor oyunu. Bitirmeniz için gol atmanız lazım. Gol gelmeyince haliyle uzadı maç. 

Penaltılar yazılacaktı. Pjanic’le başlamak hataydı. Çünkü ilk penaltılar önemlidir. Her iki takımda ilkleri kaçırınca, dikkatler kalecilere ve golcülere çevrildi. Batshuayi akan oyunda çok istemesine rağmen atamıyor ama hakkını verelim iyi penaltıcı. Atiba ve Vida da öyle. Daha önce atmışlıkları çok. 

Ama maçın adamı kesinlikle Ersin’di. Penaltı vuruşlarındaki kurtarışlarıyla Ersin Destanoğlu göz doldurmaya devam ediyor. Alkışlar Ersin’e…