Seçimleri kazanarak yeniden ABD başkanı olan Obama’dan sonra bölgemizde de Ermenistan’da Sarkisyan, İsrail’de de Netanyahu seçimleri kazandı. GKRY ise başkanlık için ilk turda seçimlere katılan adaylar yeterli oyu alamadıklarından ikinci tur dün yapıldı. Yazıyı gazeteye teslim ettiğimde sonuçlar alınmamıştı, ama tahminler seçimi Anastasiadis’in kazanacağını işaret ediyordu.
Sarkisyan’ın geçen döneminde Türkiye ile Ermenistan arasında dört yıl önce yapılan protokolle sınırların açılması ve normal ilişkilerin hayata geçirilmesi öngörülmüşken, Karabağ sorununda Ermenilerin hiç bir adım atmaması üzerine sorunlar dolaba atılmıştı. Karabağ sorunu çözülmeden Türkiye-Ermenistan ilişkilerinde ilerleme olamayacağını, acaba Sarkisyan bu defa da anlamamazlıktan gelecek mi? Her ne kadar ilişkilerin iyileştirilmesi her iki ülke yararına olacaksa da, asıl yararlanacak olanın Türkiye’nin dostluğundan faydalanacak olanın Ermenistan olacağı ortada.
İsrail’de seçimlerde birinci parti olmakla beraber yeterli çoğunluğu sağlayamayan Netanyahu, henüz hükümeti kurabilmiş değil. Yıllardır koalisyonlarla yönetilen İsrail’de yine bir koalisyon için Netanyahu ile eski dışişleri bakanlarından Livni arasındaki ortaklık resmileşmiş gibi de olsa diğer partilerden de destek alınması gerekmekte. Ortadoğu barışının önemli bir aktörü olan İsrail’de, daha önceleri de olduğu gibi hükümetin teşkili için uzun pazarlıklar yapılacağı tahmin edilmekte.
Kıbrıs’ta 17 Şubat’ta yapılan başkanlık seçiminin ilk turunda Demokratik Seferberlik Partisi başkanı Nikos Anastasiadis oyların % 45’ini, Komünist AKEL partisi adayı Stavros Malas % 27’sini aldı. İkinci turda Anastasiadis ile Malas yarışıyor. Tabii Lillikas’ı destekleyenlerin oylarının sonucu belirleyeceği muhakkak.
Kıbrıs Rum kesiminde seçimlerde, Kıbrıs meselesi yanında bu defa ekonomik kriz öne çıksa da KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Eroğlu, güneyde kim seçilirse seçilsin Rum halkının düşünceleri dışına çıkılmayacağını ve eski politikaların aynen uygulanmasına devam edileceğini belirterek Anastasiadis’in esnek bir politika izleyeceğini beklemenin saflık olacağını işaret etti.
Sayın Cumhurbaşkanı önümüzdeki gelişmeleri açık yüreklilikle özetlemiş oldu. Dikkatli olmamız gerek. Sadece dikkatli olmak yetmiyor, güçlü de olmalıyız.