Osmanlı İmparatorluğu'nun varisleri olduğumuz için, Batı'nın bitmez tükenmez kini üzerimizden eksik olmuyor. Bu yüzdendir ki Sırp kasaplar, Boşnak kardeşlerimize soykırım uyguladılar. Sözde Medeni Batı, soykırımı onayladı ama suçluyu bulamadı. Tabii ki Hıristiyan Sırplara "Soykırım" yaftasını yakıştıramadı. Soykırımı, yapsa yapsa Müslüman Türkler yapar diye inanıyor Batı!? Kendilerini bu fikre şartlandırdılar, ağzımızla kuş tutsak onların düşüncelerini değiştiremeyiz. Ben de Trabzon'luyum. Hrant Dink olayı, beni herkesten çok etkiledi. Dink, iki yıl önce Türklere hakaret edince onu eleştirmiştim. Bazıları o yazıyı hakaret olarak yorumlamadı, ama ben aksini düşünmüştüm. Nitekim bağımsız yargı da benim gibi değerlendirmiş ve Hrant Dink'i mahkum etmişti. Hangi gizli ve kirli mihraklar kandırarak, eline tutuşturdukları silahla Dink'i vurdurdular bilemiyorum? Bu olayda Trabzon'lu bir gencin kullanılması beni fazlasıyla üzdü ama yapabilecek birşey yok. Fakat, Ermenistan ve dünya Ermeni Diasporası Türkiye ile düşmanlığı sürdürebilmek için, ellerinden ne geliyorsa yapıyorlar. Ekonomik çöküntü ve dışarıya giden göçlerle Ermenistan'ın nüfusu 1,5 milyona düşmüş durumda. Ermenistan'ın hala uyguladığı gerginlik politikası, bizim bin yıldır bir arada yaşadığımız Ermeni yurttaşlarımızla ilişkilerimizi sürekli yaralamaktadır. 70 bin Ermenistan'lının çalışma amacıyla Türkiye'de bulunması, aslında arazımızdaki ön yargıları kıracağından ve ilişkileri rehabilite edeceğinden, olumlu bakılması gereken bir gelişmedir. Basına yansıyan, bir kısım Ermeni vatandaşımızın Türkiye'yi terk etme düşünceleri beni derinden üzmektedir. Osmanlı, çok uluslu bir devletti ve bu milletler aynı çatı altında yüzyıllarca kardeş gibi yaşamışlardı. ABD, her yıl dünyanın dört bir köşesinden 50 bin göçmen kabul etmektedir. ABD bu davranışıyla bir dünya devleti olma hedefini sağlamlaştırmaktadır. Osmanlı'nın devamı olan Türkiye Cumhuriyeti ise, sahip olduğu bu zenginliği ve mirası, maalesef başarıyla yaşatamamaktadır. Cumhuriyet döneminde yaptığımız hataları gözden geçirmeliyiz. Batı'nın bize dayattığı "Azınlıklar" ayrımcılığına neden bunca yıldır yeni bir yorum farkı getiremedik. Binlerce yıldır devletin her kademesinde görev yapan yurttaşlarımızı, Atatürk'ün ölümünden sonra neden ayıklamaya başladık? Biz nerede hata yapıyoruz? Yeniden barışmanın yolu yok mudur? Türk ulusuna hayat veren renklerin kardeşliğini yeni baştan değerlendirme görevi aydınlarımıza ve ülkemizi yönetenlere düşmektedir. Umarım herkes sağduyulu olur!? Huzur iklimini, yeniden tesis ederiz.