ERMENİ MESELESİNDE YEDİNCİ BÖLÜM:

Abone Ol

Altıncı bölümde; Ermeni Sorununu işlerken Türk’ün bu alemde hiçbir dostunun olmadığını, dost görünen Almanya’nın bile Brutüse akıl tutulması yaşatan oyunları sergilediğinden bahisle, ipini pazara çıkarmış ve bu ülkeye (!)ne kadar güvenebileceğimizi sizlerin takdirlerine sunmuştum.

Okuyan ve düşünen bir insan olarak edindiğim bilgi ve tecrübelerle yaşam boyu kafama yerleştirdiğim önemli tespitlerim vardır benim… Bunlardan biri de, “Dünyanın neresine giderseniz gidin parlamentoyu işgal eden millet vekilleri halkın hiç güven duymadığı kesimdir..”

Ağızlarından çıkanla, akıllarından geçirdikleri bir birine zıttır!.. küresel güç tarafından seçilen liderlerin baskısı altındadırlar. Önce, parlamentoda kürsüye çıkıp Ermeni Sorununa çözüm bulmak; tarihi gerçekleri tarafsız gözle önümüze seren yerli/yabancı bilim adamlarının aşağıda belirteceğim görüşlerini hiçe sayıp gözlerini , kulaklarını kapatırlar ve aksini savunurlar!..Bu nasıl bir insanlıktan çıkmışlıktır, anlamak mümkün değildir!.. Bu nedenledir ki insani yaklaşımları dumura uğramış parlamenterler, yukarıda şiar edindiğim görüşüme paha biçilmez örnektirler de!...

Önce sizleri, bilgi ve görüşlerine itibar edilen yabancı bilim/devlet adamlarının katliam ve tehcir konularındaki görüş ve düşünceleriyle baş başa bırakıyorum!...

ABD eski Başkanı Reagan’ın hukuk danışmanı Fein, 22 Haziran 2009 tarihinde bakınız bu hususta nasıl bir ifşaatta bulunuyor:  “Beyaz Saray araştırma yaptı, Ermenilerin Müslüman Osmanlı’yı katlettiği ortaya çıktı. Ermeniler, kendi arşivlerini açmıyor, çünkü bu gerçeğin ortaya çıkmasını istemiyor…”diyerek gerçekleri önümüze seriyor.

Yine  Bruce Fein, sözde Ermeni soykırım iddialarına ise “Reagan’ın başkan olduğu 1981'de bu konunun Beyaz Saray tarafından araştırıldığını ve iddiaların asılsız olduğunun belgelendiğini” belirtiyor!. Hızını alamıyor ve aşağıdaki gerçekleri, gecikmeyle de olsa – 2009- tarafsızca dünya kamu oyuyla paylaşabiliyor! Yine Fein’in, beyaz sarayda adı konan tespitte sözde Ermeni Soykırımı konusundaki açıklamalarına bakalım!..

Değerli okurlarım, dünya kamu oyunun bildiği ve/fakat bilmezden geldiği , son derece önem taşıyan, Holokost ve Tehcir gibi iki farklı terimi biraz açalım..

Holokost; (Nazilerin II. Dünya Savaşı'nda, 6 milyon civarında Yahudi'ye yaptığı sistematik soykırımın tercih edilen adı. ) ve tehcir (zorunlu göç) birbiriyle kıyaslana­mayacak derecede iki ayrı niteleme olup amaç, kapsam ve tür itibariyle farklıdırlar. Peki batıda kimler bu görüşü savunuyor? Örnek çoktur ama bu görüşte olan birkaç yabancı tarihçinin, bilim ve devlet adamının tarihi tespitlerini burada zikretmekle yetineceğim.

ABD’den; Bernard Lewis

Steven Katz,

kavimleri karşılaştırarak inceleyen, kültür oluşumlarını araştıran, kültür bilimi.