Kadın deyince, insanın aklına, ilk önce aşk, sevgi, ihanet, Nefret geliyor. Erkek deyince de aynı duyguların akla gelmesi gerekir. 

Aşk deyince iki cinsiyet de akla geliyor Gerçi Fransız yazar BALZAC, aşkı bir turşu suyuna benzetmiş ama.

Kimi yazarlarımız da aşkı TEN uyumuna benzetmiş. 

Kadın ver erkeğin ilk karşılaştıklarında, Birbirlerine erircesine bakmaları. İkisi arasında duygusal bir akım oluşması. Bence de aşk budur. Bundan sonra yaşanılacak olan olaylar, çevresel faktörlerdir.

Peki, bu kadınların bu kadar sevdiği,  Erkek kimdir?

ERKEK; Gerçek hayatta,  kadından hep ilgi bekleyen bir insandır. bu ilgiyi bekarlığında hep anneden almıştır.. Evlendikten sonrada, aynı ilgiyi eşinden bekler. Her şeyden önce, işten geldiğinde kapıda güler yüzle karışlanmak ister. Karsı çalışıyor olsa bile, onun evde ev hanlımı gibi güzel yemekler pişirmesini, bekler. Her zaman evin derli toplu temiz olması gerekir. Eşinin güzel giyinip karşısında sohbet etmesini, bu yetmiyormuş gibi annede gördüğü pohpohlanmayı ister.       

Anlayacağınız, bence, erkekler halen çocuktur.

Bu beklentilerini eşinde bulamayan erkek, gözü başkasına kayacaktır. Eğer gözüne kestirdiği bir kadın varsa bir de ilgi gösteriyorsa gözünü bile kırpmadan hemen bir ilişkiye başlar. Bu da demek oluyor ki erkekler her zaman bir beklenti içindeler. 

Oysa, kadınlar çok akıllıdır, Akıllı kadınlar, sevdiği erkeği elinde tutmasını çok iyi bilirler.