Ergenekon sözcüğü, tarih kitaplarımızda Göktürkler'in türeyişlerini anlatan bir Türk destanıdır. Türklerin, Ergenekon Ovası'nda yeniden türeyip tekrar eski yurtlarına dönerek düşmanlarıyla çarpışmalarını anlatır. Tarihi bulgulara göre Ergenekon'un bir mitoloji olmadığı, Ergenekon Ovası'nda Türklerin 400 yıl kaldığı anlatılmaktadır. Ergenekon'daki mağara ve kayalarda binlerce rölyef ve kaya resimleri tespit edilmiştir. Birçok milletin destanı ütopik ve hayalidir. Oysa Göktürklerin Ergenekon destanının bir mitoloji, bir hayal olmadığı, tarihi bulgularla ortaya çıkmıştır. Ergenekon'dan çıkış, Türklerin yeniden doğuşunu ve tarih sahnesine çıkışını sembolize eder. Günümüzdeki bir polisiye vakanın, bir çeteleşme iddiasının "Ergenekon" adı altında anılması Türklüğe hakarettir. Türklük bir kavmin adı değildir. Binlerce yıldır, aynı potanın içinde erimiş, tasada ve kıvançta kader birliği yapmış kavimlerin kaynaşmasıyla Türk Ulusu oluşmuştur. Ve bu ulusun yeniden tarih sahnesine çıkışını, yeniden doğuşunu anlatan tarihi harekete adını vermiş olan ERGENEKON adının, çetecilikle özdeşleştirilmesi hüzün vericidir!? Bir kısım basın, iddia edilen örgütlenmeye Ergenekon adını takmıştır. İddianamenin Savcılık Makamı, biz böyle bir isim vermedik diyor!? Birkaç emekli subayın karıştığı iddia edilen bu örgütlenme ile ilgili olarak, hem Türk Milleti'nin doğuş ideolojisi karalanıyor, hem de birkaç emekli subay üzerinden Türk Ordusu'na saldırılıyor!? Yazıklar olsun!? İstiklâl Savaşımız yıllarında da İstanbul'da bir kısım, işgalci taraftarı basın türemişti, onlar da milli mücadeleye ve Ankara'da oluşan kurucu Meclise ateş püskürüyor ve mandacılığı savunuyorlardı. Türk Milleti'nin bağrından çıkan Silahlı Kuvvetlerimizi topyekûn küçük düşürücü beyanlar, taraflı basını yeniden mütareke basını konumundaymış gibi, milletin vicdanında mahkum ettirmiştir. KIBRIS 34 yıl önce özgürlüklerine kavuşturulan Kıbrıs Türk Halkı geçmişi maalesef çabuk unutmuştur. Türk Ordusu adaya çıkmasaydı Rumların başlattığı soykırım hedefine ulaşacak ve adada tek Türk kalmayacaktı. Egede hala 6 mil olan kara sularının 10 millik hava sahası olduğunu iddia eden Yunanlılar, bir yıl içinde 341 kez uçaklarımızın yolunu kesip, tehlikeli gelişmelere yol açmakta ve gerginliği tırmandırmaktadırlar. Kara suları 6 mil olup da, hava sahası 10 mil olan hiçbir uygulama dünyada yoktur. Uçaklarımızın önünü tehlikeli şekilde kesen Yunanlılar resmen belâ aramaktadır. Bu davranışların cevabı, ancak savaş nedeni olabilir. 6 mille yetinmeyen Yunanlılar, Meclislerinde karar alarak, Egedeki karasularını 12 mile çıkartmışlardır ama Türkiye'den çekindiklerinden, bunun uygulanmasını ileri bir tarihe ertelemişlerdir. Bu milletle, Kıbrıs'ta tek hükümet ve tek halk anlaşması yapılmaya çalışılıyor. Sn. Talat patronundan aldığı talimatla, bu yanlış üzerinde ısrarla anlaşmaya çalışıyor. KIBRIS TÜRK MİLLETİ bu gidişle tarih sahnesinden silinecek ve Akdeniz Bölgemizin sigortası Kıbrıs elden çıkacaktır. Milletimizi uyanık ve tepkili olmaya davet ediyorum.