Bir hafta önce Engin Ardıç’ın Sabah Gazetesi’nde gazilerimize saygısız ifadelerle dolu, hakaret içeren bir yazısı yayımlandı. Ertesi gün de gaziler gazetenin Balmumcu’daki binası önünde toplanıp yazarı kınadılar. Toplantıda Muharip Gaziler Derneği İstanbul Sirkeci Şube Bşk. E.Alb. Kıbrıs Gazisi Ahmet Kendigel de hazırlanan, bugün Önce Vatan’da yayınlanan bildiriyi okudu. 

O gün Harp Malulü Şehit Dul ve Yetimler Derneği’nin Avrupa ve Anadolu Yakaları Şube Başkanları, ikisi de terör gazisi olan Önder Çelik ve Oktay Kaya’dan sonra ben de aşağıdaki konuşmamı yaptım. 

1 Kasım 2017 günü Sabah Gazetesi’nde Engin Ardıç’ın GAZİ’lerle ilgili talihsiz bir yazısı yayınlandı. 

Sayın yazar, 29 Ekim törenlerine katılan malûl gazilerin hangi savaşlara katılıp da malûl gazi olduklarını soruyor ve kendi DAHİYANE BULUŞU ile Onları MİLLİ ŞEF BEBELERİ olarak tanımlıyor. Tabii bu ara kendine göre bazı hesaplar da yapmış Kore’nin, Kıbrıs’ın kalpakla, Cumhuriyetle ve bayramla ilgisini bir türlü kuramamış. 

Sayın Ardıç, 

Bilmemek ayıp değil ama öğrenmemek ayıp. Hele gazeteciler için katmerli bir ayıp. 

Yazınızı okuyanlar mutlaka gülüp geçmişlerdir, bunun için anket yapmaya gerek yok. Bilmeyenler de araştırıp asıl gayretkeşin çakmanın kim olduğu hakkında kanaat sahibi olmuşlardır. 

Sizi değil size sütunlarını açanları kınıyorum ve basınımızın değerli mensuplarını sizi kınamaya davet ediyorum. 

Kamuoyuna saygı ile duyurulur. 

Toplantı gazete binasına siyah çelenk konulmasının ardından sükunet içinde dağıldı. 

Daha sonra 6 Kasım’da da Sabah’ın Okur Temsilcisi köşesinde, gazilerin yüzlerce çağrı ve e-posta ile üzüntülerini gazeteye bildirdiklerini yazdı. 

Değerli okurlarım, malumları şehitlik ve gazilik kavramları Türk toplumunun büyük değer verdiği onurlu ve şerefli bir payedir. Bu paye öyle “Dedelerimden biri muhtemelen Viyana Kuşatması’na katılmıştır” demekle verilmez, bu gibi safsatalarla kimse gazi haklarını da kullanamaz. Gazi unvanı kanunla verilir, gazi üniformaları da devletçe belirlenir. 

Saygıdeğer okuyucularım, malumları malûl ve gaziler aynı zamanda Anayasa’nın teminatı altındadır. Anayasamız; malûl ve gazilerin korunmasını ve toplumda kendilerine yaraşır bir hayat seviyesi sağlanmasını emreder. Tabii bu esas, gazileri hedef alan, gaziliğin toplumumuzdaki şerefli ve yüce anlamı ile bağdaşmayan safsataların önlenmesini de içerir. Bu nedenle öncelikle Cumhuriyet Savcılarını, Aile ve Sosyal Güvenlik Bakanlığını ve Basın kuruluşlarını göreve davet ediyoruz. Ayrıca başta Sabah Gazetesi olmak üzere değerli basın kuruluşlarının ve değerli yazarlarımızın bu münasebetsizliğe kayıtsız kalmayacaklarına inanıyoruz. Yaz ve kış, gece ve gündüz, her zaman ve her yerde, düşmanlarımıza ve her türlü teröre karşı, bütün varlıklarını ortaya koyan kahraman ve yiğit Mehmetçiklerimizi, polislerimizi ve korucularımızı; ancak bu suretle bu sapık akımlardan koruyabiliriz. 

Bütün bunların yanında daha geçen gün şehit oğlunun cenaze namazını büyük bir gururla kıldıran babaların yüksek ve anlamlı tutumları gibi yüce halkımızın da bu sapık düşüncelerin karşısında olduğuna yürekten inanıyoruz. Ve ben de tekrar Engin Ardıç’ı yüksek perdeden kınıyorum. 

ATATÜRK’Ü ANMA GÜNÜ

Değerli okurlarım, 

Kadıköy’de Caddebostan Kültür Merkezi’nde 9 Kasım saat 12.30-15.00 arasında, Türkiye Emekli Subay Derneği (TESUD) İl Başkanlığı’nın tertiplediği, Ulu Önderimiz Ebedi Başkomutanımız Atatürk’ü Anma Günü’ne davetlisiniz. 

Prof. Dr. Celal ŞENGÖR ile E. Org. Edip BAŞER’in konuşma yapacağı Anma Günü’nde TESUD Korosu da Atatürk’ün sevdiği şarkılardan bir demet sunacaktır.