Yine Eylül rüzgarı, yaptı yapacağını/
Bugün de birkaç çınar; koptu, berzaha uçtu./
Çocukluğum, gençliğim, o Salı voltaları/
Güneş'le uyandığım, sıla yadıma düştü//
O riyasız sohbetler, sosyal medyasız günler/
O dupduru insanlar, belleğime doluştu/
Saçımızı okşayan büyüklerden kim kalmış?/
Yaktı özlem ateşi, yine yürek tutuştu//
(Nakarat)
Evlerin hepsi yeni, bakıp da aldıran yok/
Hem sağlam, hem virane, içinde barınan yok/
Bağırlarımız tüter, ocaklarda duman yok/
Rabbin katından başka, sığınacak liman yok//
Nice tamah, gam, keder, son buldu mezarlarda/
Uşaklar; bir düşünün, kim, nelerle boğuştu?
Bir bakın meydanlara, meydan dolduranlara/
Kim, "Dünya benim!" derken; Azrail'le tanıştı.//
Ne insanlar geldiler, göçtüler bu diyardan/
Kimisi iyilikte, kimi şerde yarıştı/
Kimisi hiç susmadı, kimi tek söz etmedi/
Yazgı hükmünü verdi; en son, devran konuştu//
Devran konuştu, evet, yine devran konuştu/
Kaç devranın ardından, yeni devran konuştu/
Her zorda, her çıkmazda, fırtınada, girdapda//
Unutmayın uşaklar; en son devran (Mevlâm) konuştu///
(Canfer Balçık; 18.09.2021)