Danimarka’da yetişmiş henüz 19 yaşında bir futbolcu Emre Mor… Babası Türk olsa da büyüdüğü çevre itibariyle Türk kültürüne ve diline uzak… 

Her şeye rağmen bu yıl Türk Milli takımında oynamaya başladı. Ve birden İstiklal Marşı sırasında sakız çiğnediği söylenerek sosyal medyada eleştiri yağmuruna tutuldu. 

Emre Mor’un görüntüsünü ilk izlediğim anda sakız çiğnemediğini anlamıştım. Birkaç defa daha izleyerek emin olmak istedim. 

Şunu kesin olarak söyleyebilirim ki Emre Mor sakız çiğnemiyordu. Yaptığı şey sadece İstiklal Marşını bilmediği için ağzını oynatarak bu durumu gizlemeye çalışmaktı. 

Nasıl mı bu kadar eminim?

Babam gırtlak kanseri hastasıydı ve bu yüzden ağız okumayı çok iyi bilirim. Dolayısıyla bir insanın sesini duymadan sadece ağız hareketleriyle ne söylediğini gayet iyi tespit ederim.

Emre Mor İstiklal Marşını bilmediği için arkadaşlarına uyum sağlayıp biliyormuşçasına bir görüntü vermek istedi. Eğer ağız hareketlerine dikkat ederseniz- ki ben çok dikkat ettim- Marşımızın melodisine uygun olarak ağzını oynattığını görürsünüz. 

Fakat onun bu konuda hiçbir suçu olduğunu düşünmüyorum. Avrupa’ya göç eden birçok ailenin çocuğu buna benzer bir durumda... Bundan yıllar evvel Almanya’da “Anahtar çocuk” olarak adlandırılan bir kavram ortaya çıkmıştı. Evin anahtarları elinde ama evde kimse olmadığı için genelde hayatını yalnız idame ettiren bu çocuklar, aileleri iki ya da daha fazla işte çalışmak zorunda kaldığından dolayı ilgisiz bir şekilde büyüyorlardı. Dolayısıyla onlar için ne Alman ne de Türk olmak kolaydı… 

Emre Mor’un aile yapısına tam olarak vakıf olmasam da Türkçe bilmediğinden dolayı benzer durumlarla karşı karşıya kaldığını tahmin edebiliyorum. 

Ama genç futbolcunun Türk kültürü hakkında bilmediği bir şey var. Bizim en önemli özelliğimiz anlamadan dinlemeden insanlar hakkında peşim hüküm vermektir.  Hemen yaftayı yapıştırıveririz. Gerçekten bir sözün ya da davranışın ardında ne var diye irdelemeyiz. 

Peki, 19 yaşında, Türkçe bilmeyen ama adı soyadı Türk olan bir futbolcunun dünyasını anlamaya çalışmamız gerekmez mi?

İşini iyi yapan ve potansiyeli olan herkese saygım büyük, hem de bu kişi genç ise… Böyle potansiyeli yüksek gençlere sahip çıkmamız gerektiğini düşünüyorum. Ama bizim Ülke olarak her iş kolunda potansiyeli keşfetmek ve sahip çıkmakla ilgili sorunlarımız var. 

Bu yüzden gençlerin işi çok zor…

Ön yargılarla dolu bir ülkede yaşamak, iş yapmak gerçekten çok çaba ve sabır gerektiriyor. Umarım gençlerin ümitleri çabuk kırılmaz. Yoksa bilimde, sanatta sporda kendimizi daha uzun yıllar ispat edemeyiz…



#emremor#sakız#futbol#millitakım