Çok ama çok garip işler oluyor. Birileri düğmeye basmış ve birileri ses çıkarmıyor. Vatan toprakları 100 yıldır işgal altında dersek hiç de yanılmayız.

MADEN VURGUNU; Evet bakın neler oluyor? Ülke kimlere peşkeş çekilmiş?

Bakın hele olaya;

Erzincan’da yabancı yatırımcı genç sayısı çok fazla, 28 yaşında ABD’li genç bir kızın 6 tane ayrı milyon dolarlık maden şirketi var. İlginç olanda iyi taş taşıyanlar Erzincanlılar ama operatörler ve masa başındakiler yabancı, ne diyeyim Afrika bile hiç bu kadar zalimce sömürülmedi.

Bu konuya da ayrıca bakacağım.

Durun bi.

Ben Erzincanlıyım.

Yok, öyle yağma

Bu vatanın has ve öz evladıyım.

ABD kimmiş?

Talana geçit vermeyeceğiz!

Devam.

Çalık Maden İşletmeleri A.Ş. (Çalık Maden) ile Kanada menşeli Anatolia Minerals Development Limited (Anatolia) arasında Hissedarlık ve ortaklığı ile ne yapılmak isteniyor? Erzincan İLİÇ Çöpler köyündeki altın madenleri kimlere teslim ediliyor?

1- Erzincan’ın İliç ilçesine bağlı Çöpler köyünde yüklü bir miktarda Altın Rezervi bulundu. ABD-Kanada ortaklığındaki Anatolia Minerals adlı şirket Çöpler Köyünü Talan etmeye başlayarak, 6 yılda 600 sondaj kuyusu açtığı köyde oldukça zengin bir altın madeni buldular.

2- Bana geçen sene gelen bilgiler ile orada altın madeni tespit edilen arazileri köy halkından almak istiyorlar. Peki Nasıl? Nasıl mı? Devlet yetkilerini kullanarak. O halde bu rantın içinde kimler var?

3- İliç’de bizim de olan 52 dönümlük araziyi 22 hissedar olmak kaydıyla her hissedara devlet kanalıyla tebligat gönderildi. Ve araziye konmak istendi. Mahkeme yoluyla itiraz edildi. Süreç? Devam ediyor.

4- İşte işin detaylı ve ilginç olan noktası;

ANATOLİA MİNERALS 

Daha sonra Anatolia Minerals Şirketi Erzincan’daki Altın Madeninin çıkarılıp, işletilmesi için dünyanın en büyük maden firması olan ünlü Yahudi Ailesi Rothshild’e ait Rio-Tinto ile anlaşmaya varıyor.

5- Erzincan İLİÇ Çöpler köyü ve maden konusu çok önemli bu işin takipçisiyiz.

RANT ve TALANA köy halkını kandırmalarına izin vermeyeceğiz.

100 yıllık proje devam ediyor

100 sene önce, galip devletler gemileriyle Yunan ordusunun İzmir’e çıkmasını sağladıklarında ve kendileri de onlara eşlik ettiklerinde o zaman ki saltanat Mondros Antlaşması’nı büyük bir başarı gibi halka takdim ederek işgali adeta meşrulaştırmaya çalıştı. 100 sene sonra maalesef Türkiye yine aynı tiyatro ile karşı karşıya. Özellikle Irak, Suriye ve Doğu Akdeniz havzasında. Batılılar, bu bölge üzerinden Türk kimliğini kullanarak ekonomi ve enerji savaşlarında hak talep ediyor. Buradaki imkân ve kabiliyeti kendi lehlerine kullanmak peşindeler, bunun için de bölge insanını kullanma çabasını görüyoruz. Öte yandan kendi aralarında büyük çekişme ve kavgaların olduğunu görüyoruz. 100 yıl önceki gizli antlaşmalara bakıldığında Kurtuluş Savaşı başlamadan önce 1. Dünya Savaşı’nın galipleri daha belli olmadan Osmanlı coğrafyasının Rusya, İngiltere, Fransa ve Yunanistan tarafından paylaşıldığını biliyoruz. Bugün plan aynı plan oyun aynı oyun..

Madenlerimiz peşkeş çekiliyor...

Türkiye, Yunanistan, Mısır, İsrail, Lübnan, Suriye, Libya ve Güney Kıbrıs ile beraber ortak bir şirket kurarak, organize ederek, petrol ve doğal gaz çıkarabilir ve münhasır ekonomik bölge büyüklüğüne göre pay sahibi olurlar ve sorunu çözerler. Belli bir ücret karşılığında yüksek teknoloji alt yapısı da sağlanabilir. Bölgedeki çıkar çatışmaları da sona erer. 100 sene önceki zihniyet nasıl batı emperyalizmine teslim olmuşsa 100 sene sonra da aynı kafalar batı emperyalizmine teslim olmuş, halkın aleyhine hareket ediyor demek de beis görmüyorum.

Altın madeni yataklarının ABD menşeili şirketlerin elinde işi ne? Erzincan’da yabancı yatırımcı genç sayısı çok fazla, 28 yaşında ABD’li genç bir kızın 6 tane ayrı milyon dolarlık maden şirketi var. İlginç olanda iyi taş taşıyanlar Erzincanlılar ama operatörler ve masa başındakiler yabancı, ne diyeyim Afrika bile hiç bu kadar zalimce sömürülmedi… Erzincan’da altın maden sahası ilan edilen onlarca köy 6 yıldır Anatolia Minerals şirketinin sondaj raporları doğrultusunda sözde hukuki, aslında kamunun gücünden çekinen köylülerin zulme boyun eğmekten başka ağızlarını bıçak açmıyor…

Hadi Bakalım kolay gelsin.