İşin mutfağında yetişti. Demet Akalın, Sibel Can, Ebru Gündeş, Linet gibi birçok ünlü isme yüzlerce şarkı verdi. Yetmedi kendi bestelerini kendi yorumladı ve zirveye oturdu. Efendim tabii ki de Türkiye’nin en iyi bestekârı ve sanatçı unvanının taşıyan ünlü sanatçı Emirkan’dan bahsediyorum… Geçtiğimiz günlerde Poll Production by Polat Yağcı etiketiyle kendi adını taşıyan yepyeni albümü ile 9 yıllık suskunluğunu bozan Emirkan sevenleriyle buluştu. Önce Vatan Gazetesi’nden Aziz Karataş’a samimi açıklamalarda bulunan ünlü sanatçı hayranlarıyla buluşmanın heyecanını yaşarken sahneleri çok özlediğini dile getirdi…  

Emirkan hepimizin yakından tanıdığı, sevdiği takdire şayan sanat kimliği olan bir sanatçı. Peki, bize Emirkan kimliğinin oluşum sürecini anlatır mısınız?

Tabii ki, 6.6.1973 yılında İstanbul’da dünyaya geldim. İlk, orta ve lise eğitimini Tozkoparan’da tamamladım. Müzik, insanın içinde doğuştan vardır ya tıpkı bende de öyle oldu. Mahallede Sebzeci, meyveci, Megafonlu bütün esnafların şarkıcısı oldum. Ben şarkı söylerdim onlar satış yaparlardı. Altı ya da yedi yaşındayım. Yani müzik hayatım ilk olarak megafonla başladı ardından amatörce sahne çalışmaları. İlkokula gittiğimde düğün salonlarında şarkı söylemeye başladım. Bununla beraber eğitimime devam ediyordum. Uzun yıllar profesyonel de şarkı söyleyip para kazandım. Ve 1993 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuarı’nı kazandım. 

Sizi müziğe özendiren şeyler nedir?

Beni müziği özendiren herhalde anne karnından gelen seslerdi. Doğduğumdan itibaren daha doğrusu kendimi bildim bileli şarkı söyledim.

9 yıl aradan sonra ‘Kına’ maxi single çalışmanızla sevenlerinizle buluştunuz. Neler söylemek istersiniz?

‘Kına’ dokuz yıl aradan sonra sevgili kızımın ve eşimin ısrarı üzerine çıkmış bir projedir. Altı şarkıdan oluşan bu Max’inde zaten kızıma ait bir şarkı var adı ilk bebeğim kız olsun.

9 yıllık suskunluğunuzun nedenini öğrenebilir miyiz? 

Suskunluğumun sebebi tamamen sektörle alakalıydık ayrı ortamı ve yavrularım beni o kadar mutlu etti ki inan gözüm hiçbir şey görmedi zaten sahte camiadan Çok sıkılmıştım uzak durmamı sebebi tamamen samimiyetsizliktir ama yine bir şekilde sektörün içinde kaldım. Demet Akalın, Sibel Can, Ebru Gündeş, Linet gibi birçok ünlü isme sayamayacağım kadar yüzlerce şarkı verdim.

Kendi adınızı taşıyan ‘Emirkan’ albümünüzün hikâyesini bir de sizden dinleyelim. 9 yıl aradan sonra yeni albüm çıktı nasıl tepkiler aldınız?

Şarkı çıkalı 25 gün oldu ve Youtube’da 850.000 oranına yükseldi ve yüzlerce bana video gönderildi. Kına şimdiden bir sosyal medya şarkısı oldu yani şu anda çok mutluyum ve bu artarak devam edecek.

18 yıl önce sizi sahnelere taşıyan ‘Mahşere Kadar’ şarkısını yeniden yorumlamak nasıl bir duygu? 

Mahşere Kadar’ı tekrar yorumlamak sevenlerimin fikriydi. Bu şarkı tıpkı haydi şimdi bütün eller havaya gülüm benim gibi sahnelerde marş haline geldi ve bu marş benle özleşti. Sevgili Erhan Bayrak Türkiye’nin en önemli aranjörlerinden birisi olarak Müthiş bir düzenleme yaptı ve 2019’un yeni şarkısı oldu.

Sizce sanatçıların toplumda ki görevleri nelerdir?

Sanatçı toplumun aynasıdır. Sorumlu ve örnek kişidir. Fikir üreten kişidir. Atatürk’ün büyüklüğü zaten anlatmıyor mu sanatçının önemini ben de yaşamım boyunca Atatürk’e ve Türk toplumuna laik bir sanatçı olma yolunda çabalamaktayım. Sanatçı her yerde her şeyde fikri ile zikri ile olmalı zaten sanatçının asıl anlamı budur.

Birçok ünlü sanatçıya verdiğiniz bestelerle de adınızdan sıkça söz ettiren birisiniz. Şarkı yazma ritüelinizden bahseder misiniz? Örneğin hangi ortamda, hangi materyallerle, nasıl bir coğrafyada yazmayı tercih ediyorsunuz?

Şarkı yazmak için özel bir durum içerisine girmiyorum.  Yani ilham beni nerede yakalarsa orada yazıyorum.  Haa en çokta gece yazmayı seviyorum da bunu da itiraf edeyim. Yani aşkı hüznü gece daha iyi anlatıyor ve çağırıyor konservatuar mezunu olduğum için bütün enstrümanları çalıyorum. O yüzden beste yapmak, söz yazmak bana büyük keyif veriyor bu duygu aktarımı çok zevkli.

Bir sanatçı olarak dinlediğiniz ve beğendiğiniz sanatçılar kimlerdir?

Dinlediğim ve beğendiğim birçok sanatçı var ama ben daha çok üreten sanatçıları seviyorum. Orhan Gencebay, Fatih Erkoç, İdil Biret, Fahir Atakoğlu, Erkan Oğur gibi ustalardan feyz alıyorum.

Hedefinizi nasıl daha açık, net ve ölçülebilir hale getirebilirsiniz?

Hedeflerimi tam olarak daha yerine getirmiş değilim. Fakat aileme, çocuklarıma ve topluma daha kalıcı eserler bırakmak için düşünüyorum düşünüyorum düşünüyorum. Atatürk’ün hayatını anlatan bir proje geliştirdim. Sözlerini Dr. Mevkii Ergün ve bestelerini benim yaptığım 14 şarkıdan oluşan Atatürk’ün hayatını anlatan 14 eser yaptım. Kültür bakanlığı destekli bu projede ilk konseri Bursa’da verdim. Kendi albüm çalışmamdan sonra projeye tüm şehirlerde Atatürk konserleri adı altında vermeye devam edeceğim.

Hedeflerinize ulaşmanın yaratacağı en büyük etki ne olurdu?

Hedeflerim de en büyük etki ailem sağlamakta. Zaten öyle değil midir? İnsan önce ailesi ve yaşadığı toplum için çaba gösterir.

Düzenli olarak yaptığınız halde size bir şey katmayan 3 şey nedir?

Düzenli olarak yaptığım ve bana yarar sağlamayacak hiçbir şey yok diyebilirim. Artık evli ve iki çocuk babası ayakları yere basan birisiyim.

Zamanı geçmişe alma imkânınız olsa tekrardan sanatçı olmak ister miydiniz? Neden?

Kesinlikle zaman tüneline yüzlerce defa girip çıksam da tekrar aynı hayatı aynı mesleği seçerdim. Buna da her gün şükür ediyorum.

Sanat dünyasında bir şeyleri değiştirme şansınız olsa neleri değiştirirdiniz?

Kesinlikle telif yasasını değiştirirdim ve müzik kurumlarına asla eğitimsiz insanları sokmazdım. Örneğin radyocular. Bana bir tane radyo televizyondan mezun olup ünlü Radyo programcısı gösteremezsiniz. Tamamen eğitimsiz insanlardan oluşan hiçbir müzik bilgisi olmayan insanları özellikle radyocu yapıyorlar. Şu anda radyolarda çalışan üç beş kişi haricinde bana bir tane müzik bilgisi olan radyocu gösteremezsiniz.

Eğer sanatçı olmasaydınız hangi işle meşgul olmak isterdiniz?

Şayet sanatçı olmasaydım kesinlikle pilot olurdum savaş pilotu.

Türkiye de sanatçı olmak zor mudur?

Türkiye’de sanatçı olmak mı? Zor mu? İnanın bunu sayfalarca konuşabiliriz. Eğitim eğitim eğitim buradan tüm anne babalara sesleniyorum lütfen çocuklarınızı küçük yaşta branşlaştırın müzik doğuştan gelir ve konservatuarlarda şekillenir.

Sahne ve konser çalışmalarınız var mı?

Sahne ve konser çalışmalarım bu aydan sonra başlayacak zaten kına şarkısı ve mahşere kadar şarkısı albümün lokomotiflerinden bu yıl bol bol konser ve düğün yapmak istiyorum.

Gelecek ile ilgili projelerinizden söz eder misiniz? Bundan sonra ki hedefleriniz neler?

Atatürk’ün hayatını anlatan projeyi yaptım söylemiştim bir proje geliştirip Atatürk’ün inkılapları ve yaşamı çocukların müzik yoluyla ulaşması için bestelemeye devam edeceğim.

Sizce önemli olan çok şeye sahip olmak mı, az şeye ihtiyaç duymak mı? En fazla nelere sahip olmak istersiniz?

Aslında ben sahip olmak istediğim şeyleri çok şükür sahip oldum mutlu bir Yuvam var harika iki tane çocuğum var dünyalar güzeli bir eşim var ve kimseye muhtaç değilim kendi ekmeğimi kendim kazanıyorum çok özel dostlarım var daha ne isterim ki azla yetinen Bir kişiliğim var yani hep Şükürcüyüm.

Bu sektörde bir müzisyen olarak edindiğiniz en büyük tecrübe nedir?

Sektörde edindiğim en büyük tecrübe ne oldu biliyor musunuz belki inanmayacaksın ama dost göremediğim için kendimi koruma ve içedönük yaşama tecrübesine sahip olduğu Yani şu anda hayata karşı zorluklarına karşı dostlardan gelecek yani dost görünümlü insanlardan gelecek bütün tehlikelere.

Sanat adına başka ne tür çalışmalarınız var?

Sanat hakkında bir çok çalışmam oluyor örneğin ses mühendisliği uğraşıyorum artı söz beste aranje ve hayatımın en büyük projelerinden birisi olan Atatürk’ün hayatı benim en büyük çalışmamdır.

Son olarak, dinleyicilerinize, sevenlerinize neler söylemek istersiniz?

Son olarak ta beni seven ve dinleyen bütün yüreklere bana güç verdikleri için teşekkür ediyorum dilimi yüreğimi ve sevgimi anlatabileceğim insanların olması beni mutlu ve azimli kılıyor iyi ki varlar Allah kimseyi sevgisiz bırakmasın.

Biz de Önce Vatan Gazetesi ailesi olarak bizimle yaptığınız bu özel ve içten röportajdan ötürü değerli sanat yüreğinize şükranlarımızı sunar, gelecek çalışmalarınızda başarılar diliyoruz…

RÖPORTAJ: AZİZ KARATAŞ