Fırat’ın batısını kırmızı çizgi  olduğunu ve terör unsurlarının bu bölgeye girmesini tehdit olarak algılayacağını ilan etmiş olan  Türkiye, Suriye'deki terör bataklığını kurutmak ve Suriye kaynaklı olduğu düşünülen terör saldırılarını engellemek amacıyla, 24 Ağustos 2016 tarihinde, BM Sözleşmesi’nin 51. maddesinden kaynaklanan haklarını kullandığını açıklayarak Fırat Kalkanı Harekâtı’nı başlatmıştı.

Harekatın 170.nci gününe gelindiğinde, “Türkiye ile daha önce anlaşmaya varılan ve ÖSO ile geçici sınırı belirleyen çizgiye ulaşmış olduğunu” belirten Rusya Savunma Bakanlığını TÜRK askeri kaynakları da doğruladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Körfez ülkelerindeki gezisine katılan Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar da Katar'ın başkenti Doha'da gazete temsilcileriyle yaptığı sohbette “gözümüz aydın, El Bab operasyonu bitti” diyerek gelinen durumu teyid etti.

Suriye’nin toprak bütünlüğünü ve demokratik dönüşümünü destekleyen Türkiye’nin daha ileri bir niyeti olmadığı her ortamda ilan edilmiş olduğundan kimsenin kuşkulanmasına gerek yok. Aylardır süren El Bab operasyonu sona ererken kalan günlerde şehir içindeki temizlik tamamlanacak.

Milli Güvenlik Kurulu’nun (MGK) 30 Kasım 2016 tarihli toplantısına ilişkin basın açıklaması, harekâtın hedeflerinin, sınır güvenliğinin sağlanması ve Suriye’nin kuzeyinde IŞİD/DEAŞ terör örgütü ile BM kararları çerçevesinde mücadele edilmesi olduğunu belirterek PKK terör örgütünün ve PYD/YPG uzantılarının bir terör koridoru oluşturmasına müsaade edilmeyeceği vurgulanmıştı.(1)

Cerablus hattından başlayarak bölgeyi terörist unsurlardan temizleyen Türk Silahlı Kuvvetleri destekli  ÖSO (Özgür Suriye Ordusu), Azez-Mare doğusundaki bölgelerin ve terör örgütü DEAŞ’ın moral-motivasyonu için bir direnç merkezi olan Dabık’ın ele geçirilmesini müteakiben EL-BAB yolunun açılmasında önemli rol oynadı.(2)

Türkiye’ye yönelik terör saldırılarının önlenmesinin yanında ABD’nin desteklediği PYD’nin güney sınırlarımız boyunca Akdeniz’e uzanan koridor kurmasına, Fırat Kalkanı Harekatıyla engel olundu.

Türkiye’nin sıkıntılarını anlamamazlıktan gelen Batı, Türkiye’yi bir anlamda Rusya’yla beraber hareket etmeye zorlamış oldu.

Türkiye, ABD’ye Rakka’nın birlikte temizlenmesi için sunduğu planı müteakiben Trump, CIA Başkanını Ankara’ya gönderdi. Türkiye ile beraber tüm terör örgütlerine karşı mücadele edileceğini duyuran, İran’a ve DEAŞ’a karşı sahaya ineceğini ima eden ABD’nin bundan sonra bölgede Obama’dan farklı bir yol izlemesi bekleniyor.

Bu gelişmeler üzerine, Türkiye’nin Suriye politikalarında yeniden ABD’ye yönelme ihtimalinden endişe duyan Rusya, PYD ile anlaştığı dedikodusunu yayıyor. “Yanlışlıkla” Türk askerlerinin karargâhını vuruyor. PYD’yi Astana sürecine dahil etmeye kalkıyor. Böylece Astana sürecinin altına dinamit koyuyor.(3)

El Bab’ın temizlenmesiyle, IŞİD/DAEŞ Suriye’nin doğusuna sıkışacak,  YPG’nin Afrin-Kobani kantonları arasında veya güneye inip Münbiç’ten batıya koridoru tamamlamasının önüne geçilmiş oluyor. Bundan sonra ABD ile müşterek Rakka operasyonunun yapılması gündemde olacaktır.

K  A  Y  N  A  K....................................:

(1)    Anadolu Ajansı

(2)    Anadolu Ajansı

(3)    DoçDr.Hasan Basri Yalçın, SETA Direktörü ”Rusya Türkiye İttifakını tehlkeye atıyor”